Reşat Nuri Erol
Kimin borusu ötüyor?
4.10.2017
3132 Okunma, 4 Yorum

 

YORUM!

Yoruma ne hacet!?!

Her şey apaçık yani ayan beyan ortada...

Ama görmek yani görebilmek için gözler açık olmalı...

GÖZLER derken...

Pek çok GÖZ; akıl gözü, gönül gözü, ilim gözü, iman gözü vs

***

NE YAPIYORUZ?

Neler yapmıyoruz ki...

Yarım yüzyıldan beri hem de...

(AKEVLER ADİL DÜZEN ÇALIŞMALARI)

AMA

Summun-bukmun-umyun olanlar...

Bütün gözleri kör olanlar nasıl olup da görebilecekler?!.

Bütün kulakları çağdaş tıkaçlarla tıkalı olanlar nasıl olup da duyacaklar... 

Bütün gözler kör ve de bütün kulaklar sağır olunca nasıl olup da diller dile gelip konuşacak!?! 

OLMADI

Olmuyor işte..

Nafile çaba; olmayacak!

Eee...

Uyanmak için daha ne bekleniyor?

TUFAN mı?

SOSYAL TUFAN dediğimiz...

Dini, ilmi, iktisadi,siyasi; hayatın her alanında...

KIYAMET; MEHDİ; MESİH bekleyenlere diyeceklerim pek çok...

Ama sadece şunu diyeyim, anlayan anlasın; siz hiç KUR'AN ve KÂİNAT okumaz mısınız!?! 

Okumaz... Anlamaz... Uygulamaz... Vs yapmaz mısınız!?!

O zaman akıbetinizi bekleyebilirsiniz...

***

YORUM!

Evet, 'YORUM!' demiştim!

Neden ve de hangi vesileyle?

Bir YAZI ve bir YAZAR vesilesiyle...

***

Uzatmayayım...

Yazıya geçelim

 

GAZETE YAZARI

Kimin borusu ötüyor?

04 Eki 2017, Çarşamba

   

Üzerime vazife olmayan işlere burnumu sokmak yerinde değil, biliyorum ama şair ne demiş:

Sevmek derdi beni boğar, Sevdiğimi demez isem.

İlgili olanlar bilir, bilmeyenler için söyleyeyim. Serbest piyasanın, serbest iktisadın; liberalizmin dünyayı getirdiği nokta şurası: Dünya gelirinin yüzde doksanına dünya nüfusunun yüzde onu el koyuyor. Bu makas gittikçe daralıyor. Şöyle: Mesela bundan beş altı yıl önce dünya nüfusunun yarısı, yani üç buçuk milyar kişinin toplam serveti dünyada üç yüz elli kişinin gelirine denk iken, bu rakam günümüze doğru gelirken düşe düşe seksen kişiye düştü. (Bazıları sekiz aile diyor ya, o bahsi diğer.) Her gün açlık sınırının altında yaşayan ailelerin otuzdört bin çocuğu açlıktan ölüyor.

Avrupa’nın bir yılda sadece kozmetiğe ayırdığı para ile tüm Afrika’nın içme suyu ihtiyacı giderilebilir deniyor. (Neden insanlar hemen her gün şişme botlarla Avrupa’ya gitmek üzere yola çıkıp Akdeniz’de boğuluyor, işte bu yüzden.)

Yazılanlara, konuşulanlara bakıyorum (Ramazan’da çok oldu bu) geçmiş güzel günlerden dem vuruluyor. Meselâ: Şehir denilince önce cami yanında çarşı, öte yanda medrese, şifahane. Bütün yollar camiye çıkıyor (Diyanet galiba camilerimizi yeniden hayatın merkezine koymak için bir proje geliştiriyordu, sonuç nedir bilmiyorum ve bu ne kadar mümkündür onu da bilmiyorum.)

Bildiğim şudur: Meselâ İstanbul. Kubbeler minareler şehri. Suriçi İstanbul’un bir “müze şehre” dönüştürüleceği (Herhalde Turizm için) veya zaten dönüştüğü söyleniyor, Suriçi İstanbul’da ceddimizden ne kaldı acaba? Birkaç adacık belki, müze zaten ölü sayılır. Kelebek koleksiyonu gibi. Orada hayat yoktur. Fotoğraf veya film çekilir ancak. Kısa keselim.

Yaşayan, gelişen, görünen İstanbul neresi? Maslak-Mecidiyeköy’den Mahmutbey’e kadar. Oralar artık bir ABD şehri gibidir. Dubai de öyledir, Katar da, Zemzem Towers benzeri Kâbe’nin etrafını çeviren gökdelenler de öyledir. Ne Çin ne Japonya bu yürüyüşün dışındadır. İktisadî hayatımızın bugün için motoru olan konut sektörü hangi konutları üretiyor? Siteler ve rezidanslar. Bunların cami merkezli olduğu söylenebilir mi? Siteler çocuklarımıza hangi hayat tarzını teklif ediyor?

“Görünmeyen el” bizi yönetiyor.

Otomobil, bilgisayar, internet bizi yönetiyor. Yönetimin başında, tahtında “para” oturuyor. Bilhassa ne olduğu pek bilinmeyen “kâğıt para”. O paranın hatta altının değerini kim belirliyor?

Kimin borusu ötüyor?

Cevap: Sermayenin.

“Sermaye devleti” dünyaya hâkim oldu olalı bu katlanarak büyüyor. Ne işçi kaldı, ne köle. Ne imparatorluk kaldı, ne ulus devlet. Bütün dünya ne olduğu pek açık edilmeyen “Küresel sermaye”nin pençesi altındadır.

Hayatımızı etkileyen unsurlara bir bakın.

Kredi kartları.

Cep telefonu.

Modern iletişim ağları.

Sosyal medya.

Evlerimiz, sokaklarımız, okullarımız, marketlerimiz, AVM’lerimiz, videolarımız, zevklerimiz, giyim-kuşamlarımız, dilimiz, kültürümüz (Yerel kültürler de artık turizme çalışıyor. Düşünün Mevlevî semai bir “gösteri” oluyor), eğlencemiz, mutfağımız (en azından mutfak biçimi ve gereçleri) hemen herşeyimiz “endüstri”nin emrindedir. Ahşap ve bahçeli evlerimizi kat karşılığı müteahhitlere verdikten sonra ne yaptık? O daracık dairelere tıkılıp kaldık. Ve tabi nefes almak için biz de hemen bir “yazlık” edinmek için kolları sıvadık. Bütün sahillerimiz, kıyılardaki tarım arazilerimiz, senede bir ay yaşadığımız kooperatifler, yazlıklar ile doldu.

Şehirlerimiz dönüşüyor.

Bunu alkışlıyor muyuz, kınıyor muyuz?

Yoksa, “değişim zaruridir” diye bir muğlak cümle mi kuruyoruz?

Kurulan “Yeni şehir”ler bizim yeni hayatımızdır. Bu hayatın hangi unsuru için fetva alınmış, içtihat yapılmıştır.

Seküler bir dünyaya mahkumuz ve bu dünya içinde İslâm’ın şu emri veya bu emri üzerinde hâlâ tartışıyor; yorum yapıyoruz.

Bir “yolcu namazı” hakkında dahi kesin hükmümüz yok. Biz “hangi para” ile zekât veriyor, hacca gidiyoruz? Şunu hatırlatmak isterim:

Bu ülkede bir yıl içinde trafik kazalarında ölenlerin sayısı İstiklal Harbi'nde verdiğimiz şehit sayısının belki beş katıdır. Otolarınızı yenileyin. Sıktın be Mustafa Kutlu ne yapalım yani; su değirmenine, deve kervanlarına mı dönelim diyorsun?

Haklısınız bu sorular can sıkıcı. Yine de ben bir hikâyeci olarak (işte burun sokmak bu) sermaye hakimiyetine karşı isyanı (kanaat ekonomisi) başlatacak bir yol sunuyorum: Nasıl olacak derseniz elbette bir formülüm yok. Ancak büyük fotoğrafta şu görülebilir: Paranın ve tüketimin dünyayı tutan borazanına karşı ruhlara üflenecek bir ney sesi işe yarayabilir. Bu misal hafif geldi size. O zaman şöyle diyeyim: Tanka karşı tank, bombaya karşı bomba, kurşuna karşı kurşun kullanmadan; çıplak el ve iman dolu bir göğüs ile darbeyi durduranlara ne dersiniz?

Mustafa Kutlu

1947 yılında Erzincan’da doğdu. Orta Öğrenimini Erzincan Lisesi’nde, yükseköğrenimini Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili Edebiyatı Bölümü’nde tamamladı. Tunceli ve İstanbul’da edebiyat öğretmenliği yaptı.1974 yılında öğretmenlik görevinden ayrılarak kuruluşuna katkıda bulunduğu Dergâh Yayınları’nda çalışmaya başladı. Sanat hayatına, İstanbul’da çıkan “Fikir ve Sanatta Hareket” dergisinde yayımladığı hikâyeler ile girdi. Adımlar, ... ... ...

 

http://www.yenisafak.com/yazarlar/mustafakutlu/kimin-borusu-otuyor-2040444

 

NE DERSİNİZ?

BU YAZI "ADİL DÜZEN" İÇİN

BİR "GEREKÇE YAZISI" DEĞİL Mİ?

BU YAZI VE YORUM BU AMAÇLA YAZILDI!

VE'S-SELAM MEA'D-DUA.. DUA.. DUA; DUA...

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
04.10.2017
09:05


Kimin borusu ötüyor?

04 Eki 2017, Çarşamba

Üzerime vazife olmayan işlere burnumu sokmak yerinde değil, biliyorum ama şair ne demiş:

Sevmek derdi beni boğar, Sevdiğimi demez isem.

İlgili olanlar bilir, bilmeyenler için söyleyeyim. Serbest piyasanın, serbest iktisadın; liberalizmin dünyayı getirdiği nokta şurası: Dünya gelirinin yüzde doksanına dünya nüfusunun yüzde onu el koyuyor. Bu makas gittikçe daralıyor. Şöyle: Mesela bundan beş altı yıl önce dünya nüfusunun yarısı, yani üç buçuk milyar kişinin toplam serveti dünyada üç yüz elli kişinin gelirine denk iken, bu rakam günümüze doğru gelirken düşe düşe seksen kişiye düştü. (Bazıları sekiz aile diyor ya, o bahsi diğer.) Her gün açlık sınırının altında yaşayan ailelerin otuzdört bin çocuğu açlıktan ölüyor.

Avrupa’nın bir yılda sadece kozmetiğe ayırdığı para ile tüm Afrika’nın içme suyu ihtiyacı giderilebilir deniyor. (Neden insanlar hemen her gün şişme botlarla Avrupa’ya gitmek üzere yola çıkıp Akdeniz’de boğuluyor, işte bu yüzden.)

Yazılanlara, konuşulanlara bakıyorum (Ramazan’da çok oldu bu) geçmiş güzel günlerden dem vuruluyor. Meselâ: Şehir denilince önce cami yanında çarşı, öte yanda medrese, şifahane. Bütün yollar camiye çıkıyor (Diyanet galiba camilerimizi yeniden hayatın merkezine koymak için bir proje geliştiriyordu, sonuç nedir bilmiyorum ve bu ne kadar mümkündür onu da bilmiyorum.)

Bildiğim şudur: Meselâ İstanbul. Kubbeler minareler şehri. Suriçi İstanbul’un bir “müze şehre” dönüştürüleceği (Herhalde Turizm için) veya zaten dönüştüğü söyleniyor, Suriçi İstanbul’da ceddimizden ne kaldı acaba? Birkaç adacık belki, müze zaten ölü sayılır. Kelebek koleksiyonu gibi. Orada hayat yoktur. Fotoğraf veya film çekilir ancak. Kısa keselim.

Yaşayan, gelişen, görünen İstanbul neresi? Maslak-Mecidiyeköy’den Mahmutbey’e kadar. Oralar artık bir ABD şehri gibidir. Dubai de öyledir, Katar da, Zemzem Towers benzeri Kâbe’nin etrafını çeviren gökdelenler de öyledir. Ne Çin ne Japonya bu yürüyüşün dışındadır. İktisadî hayatımızın bugün için motoru olan konut sektörü hangi konutları üretiyor? Siteler ve rezidanslar. Bunların cami merkezli olduğu söylenebilir mi? Siteler çocuklarımıza hangi hayat tarzını teklif ediyor?

“Görünmeyen el” bizi yönetiyor.

Otomobil, bilgisayar, internet bizi yönetiyor. Yönetimin başında, tahtında “para” oturuyor. Bilhassa ne olduğu pek bilinmeyen “kâğıt para”. O paranın hatta altının değerini kim belirliyor?

Kimin borusu ötüyor?

Cevap: Sermayenin.

“Sermaye devleti” dünyaya hâkim oldu olalı bu katlanarak büyüyor. Ne işçi kaldı, ne köle. Ne imparatorluk kaldı, ne ulus devlet. Bütün dünya ne olduğu pek açık edilmeyen “Küresel sermaye”nin pençesi altındadır.

Hayatımızı etkileyen unsurlara bir bakın.

Kredi kartları.

Cep telefonu.

Modern iletişim ağları.

Sosyal medya.

Evlerimiz, sokaklarımız, okullarımız, marketlerimiz, AVM’lerimiz, videolarımız, zevklerimiz, giyim-kuşamlarımız, dilimiz, kültürümüz (Yerel kültürler de artık turizme çalışıyor. Düşünün Mevlevî semai bir “gösteri” oluyor), eğlencemiz, mutfağımız (en azından mutfak biçimi ve gereçleri) hemen herşeyimiz “endüstri”nin emrindedir. Ahşap ve bahçeli evlerimizi kat karşılığı müteahhitlere verdikten sonra ne yaptık? O daracık dairelere tıkılıp kaldık. Ve tabi nefes almak için biz de hemen bir “yazlık” edinmek için kolları sıvadık. Bütün sahillerimiz, kıyılardaki tarım arazilerimiz, senede bir ay yaşadığımız kooperatifler, yazlıklar ile doldu.

Şehirlerimiz dönüşüyor.

Bunu alkışlıyor muyuz, kınıyor muyuz?

Yoksa, “değişim zaruridir” diye bir muğlak cümle mi kuruyoruz?

Kurulan “Yeni şehir”ler bizim yeni hayatımızdır. Bu hayatın hangi unsuru için fetva alınmış, içtihat yapılmıştır.

Seküler bir dünyaya mahkumuz ve bu dünya içinde İslâm’ın şu emri veya bu emri üzerinde hâlâ tartışıyor; yorum yapıyoruz.

Bir “yolcu namazı” hakkında dahi kesin hükmümüz yok. Biz “hangi para” ile zekât veriyor, hacca gidiyoruz? Şunu hatırlatmak isterim:

Bu ülkede bir yıl içinde trafik kazalarında ölenlerin sayısı İstiklal Harbi'nde verdiğimiz şehit sayısının belki beş katıdır. Otolarınızı yenileyin. Sıktın be Mustafa Kutlu ne yapalım yani; su değirmenine, deve kervanlarına mı dönelim diyorsun?

Haklısınız bu sorular can sıkıcı. Yine de ben bir hikâyeci olarak (işte burun sokmak bu) sermaye hakimiyetine karşı isyanı (kanaat ekonomisi) başlatacak bir yol sunuyorum: Nasıl olacak derseniz elbette bir formülüm yok. Ancak büyük fotoğrafta şu görülebilir: Paranın ve tüketimin dünyayı tutan borazanına karşı ruhlara üflenecek bir ney sesi işe yarayabilir. Bu misal hafif geldi size. O zaman şöyle diyeyim: Tanka karşı tank, bombaya karşı bomba, kurşuna karşı kurşun kullanmadan; çıplak el ve iman dolu bir göğüs ile darbeyi durduranlara ne dersiniz?


Reşat Nuri Erol
04.10.2017
09:35


TAVSİYE !

http://www.karar.com/yazarlar/ibrahim-kahveci/bilezikleri-bile-topluyorsak-5097

http://www.karar.com/yazarlar/yusuf-ziya-comert/oya-tamah-ettik-bilimi-kulturu-unuttuk-5096

BU YAZILAR DA TAVSİYE OLUNUR .. .. ..

...

Reşat Nuri Erol
04.10.2017
09:43

1967...1968...1969...AKEVLER 51 YILDIR ÇALIŞIYOR...2015...2016...2017

BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 932

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 932. Hafta - 30 Eylül 2017 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

 

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 932. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?”      (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M  TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.”      (Hadis)

Adres: AKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ,  Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL    Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASIANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

 

***

 

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

TÜRKİYE VE IRAK

KUZEY IRAK’TA OYLAMA!

Süleyman KARAGÜLLE

 

***

 

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

Sermaye ve bürokrasi batmak istemiyorlarsa…

Ey AK Parti; “Adil Düzen Eğitim Sistemi” şart!

‘Bu eğitim sistemleri insanlık suçu sayılacak…’

Referandum, Barzani, Sermaye... Irak, İran, Türkiye-1

Referandum, Barzani, Sermaye... Irak, İran, Türkiye-2

Reşat Nuri EROL

 

***

 

KEHF SÛRESİ - 14. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَنْزَلَ عَلَى عَبْدِهِ الْكِتَابَ وَلَمْ يَجْعَلْ لَهُ عِوَجًا (1) قَيِّمًا لِيُنْذِرَ بَأْسًا شَدِيدًا مِنْ لَدُنْهُ وَيُبَشِّرَ الْمُؤْمِنِينَ الَّذِينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْرًا حَسَنًا (2) مَاكِثِينَ فِيهِ أَبَدًا (3) وَيُنْذِرَ الَّذِينَ قَالُوا اتَّخَذَ اللَّهُ وَلَدًا (4) مَا لَهُمْ بِهِ مِنْ عِلْمٍ وَلَا لِآبَائِهِمْ كَبُرَتْ كَلِمَةً تَخْرُجُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ إِنْ يَقُولُونَ إِلَّا كَذِبًا (5) فَلَعَلَّكَ بَاخِعٌ نَفْسَكَ عَلَى آثَارِهِمْ إِنْ لَمْ يُؤْمِنُوا بِهَذَا الْحَدِيثِ أَسَفًا (6)إِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْأَرْضِ زِينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ أَيُّهُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا (7) وَإِنَّا لَجَاعِلُونَ مَا عَلَيْهَا صَعِيدًا جُرُزًا (8) أَمْ حَسِبْتَ أَنَّ أَصْحَابَ الْكَهْفِ وَالرَّقِيمِ كَانُوا مِنْ آيَاتِنَا عَجَبًا (9) إِذْ أَوَى الْفِتْيَةُ إِلَى الْكَهْفِ فَقَالُوا رَبَّنَا آتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَدًا (10) فَضَرَبْنَا عَلَى آذَانِهِمْ فِي الْكَهْفِ سِنِينَ عَدَدًا (11) ثُمَّ بَعَثْنَاهُمْ لِنَعْلَمَ أَيُّ الْحِزْبَيْنِ أَحْصَى لِمَا لَبِثُوا أَمَدًا (12) نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَأَهُمْ بِالْحَقِّ إِنَّهُمْ فِتْيَةٌ آمَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًى (13) وَرَبَطْنَا عَلَى قُلُوبِهِمْ إِذْ قَامُوا فَقَالُوا رَبُّنَا رَبُّ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ لَنْ نَدْعُوَ مِنْ دُونِهِ إِلَهًا لَقَدْ قُلْنَا إِذًا شَطَطًا (14) هَؤُلَاءِ قَوْمُنَا اتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ آلِهَةً لَوْلَا يَأْتُونَ عَلَيْهِمْ بِسُلْطَانٍ بَيِّنٍ فَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرَى عَلَى اللَّهِ كَذِبًا (15) وَإِذِ اعْتَزَلْتُمُوهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ إِلَّا اللَّهَ فَأْوُوا إِلَى الْكَهْفِ يَنْشُرْ لَكُمْ رَبُّكُمْ مِنْ رَحْمَتِهِ وَيُهَيِّئْ لَكُمْ مِنْ أَمْرِكُمْ مِرْفَقًا (16) وَتَرَى الشَّمْسَ إِذَا طَلَعَتْ تَزَاوَرُ عَنْ كَهْفِهِمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَإِذَا غَرَبَتْ تَقْرِضُهُمْ ذَاتَ الشِّمَالِ وَهُمْ فِي فَجْوَةٍ مِنْهُ ذَلِكَ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ مَنْ يَهْدِ اللَّهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ وَلِيًّا مُرْشِدًا (17) وَتَحْسَبُهُمْ أَيْقَاظًا وَهُمْ رُقُودٌ وَنُقَلِّبُهُمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَذَاتَ الشِّمَالِ وَكَلْبُهُمْ بَاسِطٌ ذِرَاعَيْهِ بِالْوَصِيدِ لَوِ اطَّلَعْتَ عَلَيْهِمْ لَوَلَّيْتَ مِنْهُمْ فِرَارًا وَلَمُلِئْتَ مِنْهُمْ رُعْبًا (18)وَكَذَلِكَ بَعَثْنَاهُمْ لِيَتَسَاءَلُوا بَيْنَهُمْ قَالَ قَائِلٌ مِنْهُمْ كَمْ لَبِثْتُمْ قَالُوا لَبِثْنَا يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ قَالُوا رَبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثْتُمْ فَابْعَثُوا أَحَدَكُمْ بِوَرِقِكُمْ هَذِهِ إِلَى الْمَدِينَةِ فَلْيَنْظُرْ أَيُّهَا أَزْكَى طَعَامًا فَلْيَأْتِكُمْ بِرِزْقٍ مِنْهُ وَلْيَتَلَطَّفْ وَلَا يُشْعِرَنَّ بِكُمْ أَحَدًا (19) إِنَّهُمْ إِنْ يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ يَرْجُمُوكُمْ أَوْ يُعِيدُوكُمْ فِي مِلَّتِهِمْ وَلَنْ تُفْلِحُوا إِذًا أَبَدًا (20) وكَذَلِكَ أَعْثَرْنَا عَلَيْهِمْ لِيَعْلَمُوا أَنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ وَأَنَّ السَّاعَةَ لَا رَيْبَ فِيهَا إِذْ يَتَنَازَعُونَ بَيْنَهُمْ أَمْرَهُمْ فَقَالُوا ابْنُوا عَلَيْهِمْ بُنْيَانًا رَبُّهُمْ أَعْلَمُ بِهِمْ قَالَ الَّذِينَ غَلَبُوا عَلَى أَمْرِهِمْ لَنَتَّخِذَنَّ عَلَيْهِمْ مَسْجِدًا (21) سَيَقُولُونَ ثَلَاثَةٌ رَابِعُهُمْ كَلْبُهُمْ وَيَقُولُونَ خَمْسَةٌ سَادِسُهُمْ كَلْبُهُمْ رَجْمًا بِالْغَيْبِ وَيَقُولُونَ سَبْعَةٌ وَثَامِنُهُمْ كَلْبُهُمْ قُلْ رَبِّي أَعْلَمُ بِعِدَّتِهِمْ مَا يَعْلَمُهُمْ إِلَّا قَلِيلٌ فَلَا تُمَارِ فِيهِمْ إِلَّا مِرَاءً ظَاهِرًا وَلَا تَسْتَفْتِ فِيهِمْ مِنْهُمْ أَحَدًا (22) وَلَا تَقُولَنَّ لِشَيْءٍ إِنِّي فَاعِلٌ ذَلِكَ غَدًا (23) إِلَّا أَنْ يَشَاءَ اللَّهُ وَاذْكُرْ رَبَّكَ إِذَا نَسِيتَ وَقُلْ عَسَى أَنْ يَهْدِيَنِ رَبِّي لِأَقْرَبَ مِنْ هَذَا رَشَدًا (24) وَلَبِثُوا فِي كَهْفِهِمْ ثَلَاثَ مِائَةٍ سِنِينَ وَازْدَادُوا تِسْعًا (25) قُلِ اللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثُوا لَهُ غَيْبُ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ أَبْصِرْ بِهِ وَأَسْمِعْ مَا لَهُمْ مِنْ دُونِهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا يُشْرِكُ فِي حُكْمِهِ أَحَدًا (26) وَاتْلُ مَا أُوحِيَ إِلَيْكَ مِنْ كِتَابِ رَبِّكَ لَا مُبَدِّلَ لِكَلِمَاتِهِ وَلَنْ تَجِدَ مِنْ دُونِهِ مُلْتَحَدًا (27) وَاصْبِرْ نَفْسَكَ مَعَ الَّذِينَ يَدْعُونَ رَبَّهُمْ بِالْغَدَاةِ وَالْعَشِيِّ يُرِيدُونَ وَجْهَهُ وَلَا تَعْدُ عَيْنَاكَ عَنْهُمْ تُرِيدُ زِينَةَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَلَا تُطِعْ مَنْ أَغْفَلْنَا قَلْبَهُ عَنْ ذِكْرِنَا وَاتَّبَعَ هَوَاهُ وَكَانَ أَمْرُهُ فُرُطًا (28) وَقُلِ الْحَقُّ مِنْ رَبِّكُمْ فَمَنْ شَاءَ فَلْيُؤْمِنْ وَمَنْ شَاءَ فَلْيَكْفُرْ إِنَّا أَعْتَدْنَا لِلظَّالِمِينَ نَارًا أَحَاطَ بِهِمْ سُرَادِقُهَا وَإِنْ يَسْتَغِيثُوا يُغَاثُوا بِمَاءٍ كَالْمُهْلِ يَشْوِي الْوُجُوهَ بِئْسَ الشَّرَابُ وَسَاءَتْ مُرْتَفَقًا (29) إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ إِنَّا لَا نُضِيعُ أَجْرَ مَنْ أَحْسَنَ عَمَلًا (30) أُولَئِكَ لَهُمْ جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهِمُ الْأَنْهَارُ يُحَلَّوْنَ فِيهَا مِنْ أَسَاوِرَ مِنْ ذَهَبٍ وَيَلْبَسُونَ ثِيَابًا خُضْرًا مِنْ سُنْدُسٍ وَإِسْتَبْرَقٍ مُتَّكِئِينَ فِيهَا عَلَى الْأَرَائِكِ نِعْمَ الثَّوَابُ وَحَسُنَتْ مُرْتَفَقًا (31) وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلًا رَجُلَيْنِ جَعَلْنَا لِأَحَدِهِمَا جَنَّتَيْنِ مِنْ أَعْنَابٍ وَحَفَفْنَاهُمَا بِنَخْلٍ وَجَعَلْنَا بَيْنَهُمَا زَرْعًا (32) كِلْتَا الْجَنَّتَيْنِ آتَتْ أُكُلَهَا وَلَمْ تَظْلِمْ مِنْهُ شَيْئًا وَفَجَّرْنَا خِلَالَهُمَا نَهَرًا (33) وَكَانَ لَهُ ثَمَرٌ فَقَالَ لِصَاحِبِهِ وَهُوَ يُحَاوِرُهُ أَنَا أَكْثَرُ مِنْكَ مَالًا وَأَعَزُّ نَفَرًا (34) وَدَخَلَ جَنَّتَهُ وَهُوَ ظَالِمٌ لِنَفْسِهِ قَالَ مَا أَظُنُّ أَنْ تَبِيدَ هَذِهِ أَبَدًا (35) وَمَا أَظُنُّ السَّاعَةَ قَائِمَةً وَلَئِنْ رُدِدْتُ إِلَى رَبِّي لَأَجِدَنَّ خَيْرًا مِنْهَا مُنْقَلَبًا (36) قَالَ لَهُ صَاحِبُهُ وَهُوَ يُحَاوِرُهُ أَكَفَرْتَ بِالَّذِي خَلَقَكَ مِنْ تُرَابٍ ثُمَّ مِنْ نُطْفَةٍ ثُمَّ سَوَّاكَ رَجُلًا (37) لَكِنَّ هُوَ اللَّهُ رَبِّي وَلَا أُشْرِكُ بِرَبِّي أَحَدًا (38) وَلَوْلَا إِذْ دَخَلْتَ جَنَّتَكَ قُلْتَ مَا شَاءَ اللَّهُ لَا قُوَّةَ إِلَّا بِاللَّهِ إِنْ تَرَنِ أَنَا أَقَلَّ مِنْكَ مَالًا وَوَلَدًا (39) فَعَسَى رَبِّي أَنْ يُؤْتِيَنِ خَيْرًا مِنْ جَنَّتِكَ وَيُرْسِلَ عَلَيْهَا حُسْبَانًا مِنَ السَّمَاءِ فَتُصْبِحَ صَعِيدًا زَلَقًا (40) أَوْ يُصْبِحَ مَاؤُهَا غَوْرًا فَلَنْ تَسْتَطِيعَ لَهُ طَلَبًا (41) وَأُحِيطَ بِثَمَرِهِ فَأَصْبَحَ يُقَلِّبُ كَفَّيْهِ عَلَى مَا أَنْفَقَ فِيهَا وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَى عُرُوشِهَا وَيَقُولُ يَالَيْتَنِي لَمْ أُشْرِكْ بِرَبِّي أَحَدًا (42) وَلَمْ تَكُنْ لَهُ فِئَةٌ يَنْصُرُونَهُ مِنْ دُونِ اللَّهِ وَمَا كَانَ مُنْتَصِرًا (43) هُنَالِكَ الْوَلَايَةُ لِلَّهِ الْحَقِّ هُوَ خَيْرٌ ثَوَابًا وَخَيْرٌ عُقْبًا (44) وَاضْرِبْ لَهُمْ مَثَلَ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا كَمَاءٍ أَنْزَلْنَاهُ مِنَ السَّمَاءِ فَاخْتَلَطَ بِهِ نَبَاتُ الْأَرْضِ فَأَصْبَحَ هَشِيمًا تَذْرُوهُ الرِّيَاحُ وَكَانَ اللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ مُقْتَدِرًا (45)

 

***

 

الْمَالُ وَالْبَنُونَ زِينَةُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَالْبَاقِيَاتُ الصَّالِحَاتُ خَيْرٌ عِنْدَ رَبِّكَ ثَوَابًا وَخَيْرٌ أَمَلًا (46) وَيَوْمَ نُسَيِّرُ الْجِبَالَ وَتَرَى الْأَرْضَ بَارِزَةً وَحَشَرْنَاهُمْ فَلَمْ نُغَادِرْ مِنْهُمْ أَحَدًا (47) وَعُرِضُوا عَلَى رَبِّكَ صَفًّا لَقَدْ جِئْتُمُونَا كَمَا خَلَقْنَاكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ بَلْ زَعَمْتُمْ أَلَّنْ نَجْعَلَ لَكُمْ مَوْعِدًا (48) وَوُضِعَ الْكِتَابُ فَتَرَى الْمُجْرِمِينَ مُشْفِقِينَ مِمَّا فِيهِ وَيَقُولُونَ يَاوَيْلَتَنَا مَا لِهَذَا الْكِتَابِ لَا يُغَادِرُ صَغِيرَةً وَلَا كَبِيرَةً إِلَّا أَحْصَاهَا وَوَجَدُوا مَا عَمِلُوا حَاضِرًا وَلَا يَظْلِمُ رَبُّكَ أَحَدًا (49)

 

***

 

الْمَالُ وَالْبَنُونَ

EaLMAvLu Va eLBaNUvNu (EaLFaGaLu Va eLFaGıLUvNa)

“Mal ve benun”

...

Reşat Nuri Erol
04.10.2017
10:17



Marc Faber’den ürkütücü sinyaller geldi

04.10.2017 09:31

Son güncelleme : 04.10.2017 09:31

“Dr. Kıyamet” Faber, zaman vermeden korkutan öngörüsünü açıkladı: Piyasalarda büyük bir çöküntü olacak...


Ekonomi dünyasının “Dr. Kıyamet”i Marc Faber, CNBC'ye verdiği röportajda önemli açıklamalar yaptı. ABD borsalarının geleceğine yönelik ‘kötü’ sinyaller veren Faber, "Görmüyorsunuz. Ben de görmüyorum ve kimse de görmüyor. İşte bu yüzden insanlar hisse senedi satın almaya devam ediyor. Ancak bir gün önemli şeyler olacak ve hisse senetleri düşecek. Bu düşüş ise bir kredi olayı, büyük bir dolandırıcılık ifşası veya faiz oranlarının yükselmeye başlamasından dolayı olabilir. Düşüşü tetikleyebilecek birçok faktör var" diye konuştu.

PİYASALAR FİYATLANDIRILMIŞ

Marc Faber, yaklaşan bir piyasa  kıyametini öngördüğünü söyleyerek, 2009 yılının aksine, şirketkârlarının artmasına ve ABD'de faiz oranlarının düşük seviyelerde kalmasına rağmen değerlemelerin çok yüksek olduğunu belirtti. "Dünyada neredeyse hiçbir yerde değerlemeler düşük seviyelerde değil. Hisse senetleri ve tahvil piyasaları tamamen fiyatlandırılmış "dedi.

JIM ROGERS DA AYNI DÜŞÜNCEDE

Ünlü ekonomist Jim Rogers da piyasalarda büyük bir çöküşün yatırımcıları beklediğini söyledi. Rogers geçtiğimiz günlerde verdiği röportajda, 2008 mali krizinin borç artışından kaynaklandığını ifade etti. Ek olarak bu sene temmuz ayında hesaplanan  küresel borçseviyelerinin 2008'den buyana neredeyse dört kat arttığını ve son on yılda % 276 artarak 217 trilyon dolara çıktığını belirtti. ‘Emtia Gurusu' Rogers, altın fiyatlarının fırlayacağını da öngördü. "Altın önümüzdeki birkaç yıl içinde çok önemli olacak" dedi.

Tıpkı Jim Rogers gibi, Marc Faber de değerli metaller üzerine oynuyor. Faber, "Her şeyden önce, değerli metallerin çok pahalı olmadığını düşünüyorum" diye konuşuyor... (Borsagündem'den)





Son Yorumlanan Makaleler
Reşat Nuri Erol
Kur’an merkezli anayasa yapmak mümkün…-3
12.06.2025 599 Okunma
1 Yorum 12.06.2025 09:44
Reşat Nuri Erol
Kur’an merkezli anayasa yapmak mümkün…-2
10.06.2025 737 Okunma
1 Yorum 10.06.2025 09:24
Reşat Nuri Erol
Kur’an merkezli anayasa yapmak mümkün…-1
3.06.2025 653 Okunma
1 Yorum 03.06.2025 09:33
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-14
31.05.2025 679 Okunma
1 Yorum 31.05.2025 07:06
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-13
30.05.2025 724 Okunma
1 Yorum 30.05.2025 09:30
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-12
29.05.2025 692 Okunma
1 Yorum 29.05.2025 06:30
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-11
28.05.2025 656 Okunma
1 Yorum 28.05.2025 12:02
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-10
27.05.2025 807 Okunma
1 Yorum 27.05.2025 06:50
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-9
25.05.2025 700 Okunma
1 Yorum 25.05.2025 07:13
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-8
24.05.2025 704 Okunma
1 Yorum 24.05.2025 05:35
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-7
23.05.2025 697 Okunma
1 Yorum 23.05.2025 07:35
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-6
22.05.2025 683 Okunma
1 Yorum 22.05.2025 07:01
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-5
21.05.2025 751 Okunma
1 Yorum 21.05.2025 10:24
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-4
20.05.2025 788 Okunma
1 Yorum 20.05.2025 11:22
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-3
18.05.2025 755 Okunma
1 Yorum 18.05.2025 08:30
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-2
17.05.2025 795 Okunma
1 Yorum 17.05.2025 09:25
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-1
15.05.2025 827 Okunma
1 Yorum 15.05.2025 09:01
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-5
13.05.2025 716 Okunma
1 Yorum 13.05.2025 07:16
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-4
12.05.2025 770 Okunma
1 Yorum 12.05.2025 08:43
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-3
11.05.2025 748 Okunma
1 Yorum 11.05.2025 06:47
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatif- / İsmail Hakkı Satoğlu-2
9.05.2025 728 Okunma
1 Yorum 09.05.2025 06:40
Reşat Nuri Erol
Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi / İsmail Hakkı
7.05.2025 729 Okunma
1 Yorum 07.05.2025 13:55
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi’nin hafızası Nazif Satoğlu-3
6.05.2025 842 Okunma
1 Yorum 06.05.2025 07:58
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi’nin hafızası Nazif Satoğlu-2
5.05.2025 884 Okunma
1 Yorum 05.05.2025 08:42
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi hafızası Nazif Satoğlu… - 1
4.05.2025 726 Okunma
1 Yorum 04.05.2025 10:41
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-8
3.05.2025 813 Okunma
1 Yorum 03.05.2025 10:21
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-7
2.05.2025 951 Okunma
1 Yorum 02.05.2025 07:32
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-6
30.04.2025 752 Okunma
1 Yorum 30.04.2025 09:32
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-5
29.04.2025 741 Okunma
1 Yorum 29.04.2025 11:19
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-4
28.04.2025 824 Okunma
1 Yorum 28.04.2025 09:34
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-3
27.04.2025 798 Okunma
1 Yorum 27.04.2025 10:59
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-2
26.04.2025 785 Okunma
1 Yorum 26.04.2025 09:53
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-14
24.04.2025 724 Okunma
1 Yorum 24.04.2025 15:21
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-13
23.04.2025 658 Okunma
1 Yorum 23.04.2025 10:04
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-12
22.04.2025 714 Okunma
1 Yorum 22.04.2025 11:29
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-11
20.04.2025 720 Okunma
1 Yorum 20.04.2025 06:53
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-10
19.04.2025 764 Okunma
1 Yorum 19.04.2025 10:05
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-9
18.04.2025 801 Okunma
1 Yorum 18.04.2025 07:39
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-8
17.04.2025 785 Okunma
1 Yorum 17.04.2025 07:19
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-7
16.04.2025 868 Okunma
1 Yorum 16.04.2025 11:10
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-6
15.04.2025 810 Okunma
3 Yorum 15.04.2025 07:20
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-5
14.04.2025 1003 Okunma
1 Yorum 14.04.2025 07:47
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-4
13.04.2025 761 Okunma
1 Yorum 13.04.2025 07:28
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-3
12.04.2025 769 Okunma
2 Yorum 12.04.2025 10:09
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-2
11.04.2025 792 Okunma
1 Yorum 11.04.2025 10:18
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-1
10.04.2025 885 Okunma
1 Yorum 10.04.2025 10:53
Reşat Nuri Erol
İslam Medeniyeti Vakfı ‘Salı Seminerleri’ günleri…
9.04.2025 770 Okunma
5 Yorum 09.04.2025 09:09
Reşat Nuri Erol
Lokman (5) ‘Ve mâ tedrî nefsun bi-eyyi ardin temût’
9.12.2024 1199 Okunma
2 Yorum 09.04.2025 08:59
Reşat Nuri Erol
Dünyanın Geri Kalanı adına yazılan Açık Mektup
8.04.2025 831 Okunma
1 Yorum 08.04.2025 10:33
Reşat Nuri Erol
GAZZE; bu sessizlik çok ağır geliyor bana
7.04.2025 874 Okunma
1 Yorum 07.04.2025 09:02
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-5
6.04.2025 794 Okunma
1 Yorum 06.04.2025 09:09
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-4
5.04.2025 809 Okunma
1 Yorum 05.04.2025 07:30
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-3
4.04.2025 916 Okunma
1 Yorum 04.04.2025 10:14
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-2
3.04.2025 918 Okunma
1 Yorum 03.04.2025 09:35
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-1
2.04.2025 867 Okunma
1 Yorum 02.04.2025 10:32
Reşat Nuri Erol
Bir Değerlendirme ve Öneri: Nasıl Belediyecilik?
24.03.2025 823 Okunma
1 Yorum 24.03.2025 13:59
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi-10
23.03.2025 900 Okunma
1 Yorum 23.03.2025 09:50
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 9
22.03.2025 876 Okunma
1 Yorum 22.03.2025 07:10
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 8
21.03.2025 933 Okunma
1 Yorum 21.03.2025 06:54
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 7
20.03.2025 842 Okunma
1 Yorum 20.03.2025 06:16
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 6
18.03.2025 875 Okunma
1 Yorum 18.03.2025 08:14
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 5
17.03.2025 911 Okunma
1 Yorum 17.03.2025 13:21
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 4
16.03.2025 901 Okunma
1 Yorum 16.03.2025 07:09
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 3
15.03.2025 929 Okunma
1 Yorum 15.03.2025 07:21
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 2
14.03.2025 899 Okunma
1 Yorum 14.03.2025 09:30
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 1
12.03.2025 949 Okunma
1 Yorum 12.03.2025 12:31
Reşat Nuri Erol
Ekonomik küresel krizler ve çözüm önerileri - 3
11.03.2025 862 Okunma
1 Yorum 11.03.2025 06:48
Reşat Nuri Erol
Ekonomik küresel krizler ve çözüm önerileri - 2
9.03.2025 942 Okunma
1 Yorum 09.03.2025 07:05
Reşat Nuri Erol
Ekonomik küresel krizler ve çözüm önerilerimiz
8.03.2025 1009 Okunma
1 Yorum 08.03.2025 05:19
Reşat Nuri Erol
‘HAYATI RAMAZAN OLMAYANIN ÖLÜMÜ BAYRAM OLMAZ’
6.03.2025 1023 Okunma
1 Yorum 06.03.2025 07:46
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-55
5.03.2025 900 Okunma
1 Yorum 05.03.2025 10:58
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-54
4.03.2025 988 Okunma
1 Yorum 04.03.2025 07:22
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-53
3.03.2025 968 Okunma
1 Yorum 03.03.2025 10:48
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-52
2.03.2025 929 Okunma
1 Yorum 02.03.2025 09:47
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-51
1.03.2025 991 Okunma
1 Yorum 01.03.2025 08:53
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-50
27.02.2025 1034 Okunma
1 Yorum 27.02.2025 09:09
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-49
26.02.2025 1041 Okunma
1 Yorum 26.02.2025 08:45
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-48
25.02.2025 1042 Okunma
1 Yorum 25.02.2025 08:04
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-47
24.02.2025 988 Okunma
1 Yorum 24.02.2025 11:17
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-46
23.02.2025 963 Okunma
1 Yorum 23.02.2025 10:40
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-45
22.02.2025 1071 Okunma
1 Yorum 22.02.2025 05:19
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-44
21.02.2025 973 Okunma
1 Yorum 21.02.2025 11:04
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-43
19.02.2025 1058 Okunma
1 Yorum 19.02.2025 08:34
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-42
18.02.2025 1077 Okunma
1 Yorum 18.02.2025 08:25
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-41
17.02.2025 1128 Okunma
1 Yorum 17.02.2025 08:30
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-40
16.02.2025 1130 Okunma
1 Yorum 16.02.2025 17:52
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-39
15.02.2025 1355 Okunma
1 Yorum 15.02.2025 12:31
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-38
14.02.2025 1151 Okunma
1 Yorum 14.02.2025 08:58
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-37
11.02.2025 1010 Okunma
1 Yorum 11.02.2025 11:49
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-36
9.02.2025 947 Okunma
1 Yorum 09.02.2025 09:58
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-35
8.02.2025 1063 Okunma
1 Yorum 08.02.2025 07:45
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-34
7.02.2025 1097 Okunma
1 Yorum 07.02.2025 07:40
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-33
6.02.2025 1000 Okunma
1 Yorum 06.02.2025 07:18
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-32
5.02.2025 1033 Okunma
1 Yorum 05.02.2025 06:24
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-31
4.02.2025 1040 Okunma
1 Yorum 04.02.2025 06:51
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-30
3.02.2025 937 Okunma
1 Yorum 03.02.2025 07:03
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-29
1.02.2025 991 Okunma
1 Yorum 01.02.2025 11:36
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-28
31.01.2025 943 Okunma
1 Yorum 31.01.2025 15:15
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-27
29.01.2025 966 Okunma
1 Yorum 29.01.2025 10:25
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-26
28.01.2025 930 Okunma
1 Yorum 28.01.2025 09:36


© 2025 - Akevler