Korona konusunda yapmakta oldukları kötüdür-1
Önceki yazımızın en sonundaki ayet meallerini tekrar hatırlayalım. “Bile bile Allah için denkler kılmayın.” (Bakara 22) “Hakkı batıla karıştırmayın ve bile bile hakkı gizlemeyin.” (Bakara 42) “Ona aklettikten sonrasında bile bile onu tahrif ederler.” (Bakara 75) “Allah’ın üzerine bile bile yanlış söylüyorlar.” (Ali İmran 75)
Bu ayetler “bile bile yapılan ameller” için örnektir.
Oysa ele aldığımız ayette kötüleri amel etmeleri için “bile bile” ifadesi yoktur.
Bu durumda kötüleri amel edenler “bile bile” veya “bilmeden” amel etmektedirler.
Ayetin anlamını hatırlayalım: “Em hasibellezîne ya’melûne esseyyiati en yesbikunâ / Yoksa kötülükleri amel ediyor olanlar bizi geçeceklerini mi sanıyorlar?” (Ankebut 4)
“Bİzİ geçmek” ne demektİr?
Burada “BİZ” dendiği için doğa ve sosyal kanunlar içinde gerçekleşecek durumları ifade etmektedir. Doğal ve sosyal olaylarda Allah’ı geçeceklerini sanmaktadırlar.
Kİm/ler sanmaktadır?
Bilerek veya bilmeyerek kötülükleri amel edenler sanmaktadır.
Tarımsal ürünleri değiştirerek Allah’ı geçeceklerini sanmaktadırlar. Bunu yaparken bilerek veya bilmeyerek kötülükleri amel ediyorlar. Elde ettikleri ürünler insanlar için zararlıdır ve bu ürünleri elde etmek seyyie/kötü ameldir. Bu ürünleri yiyenlerde pek çok kronik hastalık ortaya çıkmaktadır. Nitekim son 50 yıl içinde kronik hastalıklar salgın gibi çoğalmaktadır.
‘Hayvanları ıslah ediyoruz’ diyerek insan sağlığına zararlı hayvansal ürünler elde ediyorlar. Allah’ı geçeceklerini sanıyorlar. Allah’tan daha iyisini yapacaklarını sanıyorlar. Yaptıkları şeyler ilk anda iyi gibi görünmektedir. 5-10 kg süt yerine 30-40 kg süt veren inekler çok verimli görünmektedir. Ancak kimse Allah’ı geçemez. Bu sütler farklı bir tür kazein içermektedirler, insanlar için uygun değildirler ve sindirimi de çok zordur. Kronik hastalıklara yol açma riskine sahiptir. Mera hayvancılığı neredeyse yok olmuştur, artık kapalı yerlerde suni yemlerle beslenen hayvanların etleri ve sütleri tüketilmektedir. Daha fazla verim alarak Allah’ı geçeceklerini sananlar nesli helak etmekten öteye gidememişlerdir.
Sosyal olaylarda da Allah’ı geçeceklerini sanıyorlar.
Allah’ın istediği ve örneğini gösterdiği aile yapısı yerine Allah’ı geçeceklerini sandıkları aile modellerini oluşturmaktadırlar. Allah’ın istediğinden daha iyi aile modeli oluşturacaklarını sanmaktadırlar. Boşanmayı zorlaştırarak aileyi koruyacaklarını ve Allah’ı geçeceklerini sanmaktadırlar. Oysa bunun sonucu sadece evlenmenin azalması olmaktadır. Zorunlu tek eşlilikle Allah’ı geçeceklerini ve ailenin daha iyi olacağını sanmaktadırlar. Oysa bununla evlilikleri azaltmakta, zinayı çoğaltmaktadırlar. Evliliklerde mal ortaklığını getirerek Allah’ı geçeceklerini sanıyorlar. Oysa bununla evlilikleri azaltmakta ve aile içinde huzursuzluklara sebep olmaktadırlar. Kadına daimî nafaka bağlayarak kadını koruyacaklarını, Allah’ı bu konuda da geçeceklerini sanmaktadırlar. Oysa sadece bu nedenle bile evlenmelere engel olmaktadırlar.
Kısası beğenmemekte, Allah’ı geçeceklerini sanmakta, yerine hapis cezasını koymaktadırlar. Oysa sadece cinayetleri, hırsızlıkları kolaylaştırmaktadırlar.
Allah’ı geçeceklerini sandıkları her amel kötü ameldir ve bir sistem içindedir. Has ismi mevsulle geldiği için de organize bir şekilde gerçekleşmektedir.
Sosyal müesseseler bir sistem içinde geliştirilmekte ve tarım-hayvancılık müesseseleri de bir sistem içinde geliştirilmektedir. Tüm dünyada bu seyyie amellerle oluşturulan sistemler yayılmaktadır. Bir ülke gelişmiş ülke vasfını kazandıkça bu seyyie amel sistemleri rutin bir şekilde orada yayılmaktadır.
Bu amelleri ilk olarak ortaya çıkaranlar büyük oranda bilerek bu seyyieleri amel etmektedirler. Daha sonra bilmeden bu seyyieleri savunarak uygulayanlar ortaya çıkmaktadır. Bugün sıradan bir insan bile bu seyyie yani kötü amellerin iyi olduklarını sanmaktadır.
(Uyarılarımıza kaldığımız yerden devam edeceğiz…)