Sorun İstanbul Sözleşmesi mi, Sosyal Tufan mı?
Geçen hafta yapmaya ve yazmaya çalıştığım iki konu hakkında gelişmeler oldu...
Birinci konuyu “‘Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhamı...’-2” başlıklı ikinci yazımda da yazdığım üzere, daha doğrusu bu konuda yaşananlardan dolayı çok iyi biliyorsunuz;
İstanbul Sözleşmesi!
Biz, her konuda olduğu gibi bu konuda da az ve öz konuşup anlattık ve yazdık...
Bu az ve özü geçen haftaki bir yazımda hem yazdım hem de kısaca anlattım…
Her ikisine yani hem yazılanlara hem de konuşulanlara ulaşabilirsiniz…
Kısaca yazdıklarımı tekrar okuyalım…
***
“Yine dün,16 Mart tarihi vesilesiyle, İslam Medeniyeti Vakfı’nın Üsküdar’daki merkezinde, çok yönlü çalışmaları olan Âdem Çevik kardeşimizin yönetiminde bir çalışma ve görüşme yaptık. Yaptığım konuşma kısmen ama amatörce üç telefonla kaydedildi ve bir kısmı internette yayımlanabildi. Organizasyon veya konferans ilanı, hemşerim de olan Bilge Başkanımız Aliya İzzetbegoviç’in “Savaş Düşmana Benzeyince Kaybedilir” sözü ile duyurulmuştu. TÜRKİYE AİLE MECLİSİ’nin Türkiye çapında “Önce AİLE” ana konsepti altında yürütülmekte olan çalışmalarının bir parçası olarak yapılan bir çalışmaydı.
Çalışmanın içeriğinde olanlar şöyle: #16Mart1920… #Fulbright işgali 71.Yıl… #BritishCouncil işgali 81.Yıl… #İstanbulSözleşmesi 9.Yıl… #istanbulişgali 101.Yılı… #Önce AİLE Konferansı… '#Aile Medeniyeti'ni Korumak Devleti Korumaktır…
Yaptığım konuşmada kararlaştırılan ve yürütülmekte olan faaliyetlere atıflar yapmakla beraber, bizim yarım yüzyıllık çalışmalarımıza istinaden daha geniş açıdan bakarak, TEŞHİS ve TEDAVİ metodumuza da uygun olarak, aynı zamanda çözüm odaklı önerilerimizden de söz ettim. Ülkemizde ve bütün dünyada var olan düzen/sistem, Sömürü Sermayesi tarafından tamamen abluka altına alınmış durumda. Önceki yazılarımda ve bu son konuşmamda da vurguladığım üzere, hayatımızın dinî-ilmî, iktisadî-idarî/siyasi alanlarında sadece “krizler” yok, hep hatırlattığımız üzere, “SOSYAL TUFAN” seviyesinde çok büyük sorunlar var…
İlgilenen değerli okuyucularım bu konuşmayı şu linkten dileyebilirler:
https://www.youtube.com/watch?v=rO6pUNCHvw0”
***
Bu vesileyle şunu bir kere daha vurgulayarak hatırlatmam ve istisnasız herkesi farklı bir şekilde uyarmam gerekiyor…
Bu dünyada “cehennem ehli” ile birlikte yazıyoruz, onlar gidecekleri yeri hak edip kazanmak için var güçleri ile çalışıyorlar…
Sakın bir İstanbul Sözleşmesi yürürlükten kalktı diye çok sevinilmesin ve asıl yapılması gereken dört dörtlük mücadele ve mücahededen vazgeçilmesin…
Tekrar tekrar hatırlatıyorum...
Hayatımızın dinî-ilmî, iktisadî-idarî/siyasi alanlarında sadece “krizler” yok, hep hatırlattığımız üzere, “SOSYAL TUFAN” seviyesinde çok büyük sorunlar var…
Sözleşmeyi kaldırmak ve birkaç kanun değiştirmekle sorunlar sona ermez; eremez…
Sorunlar öylesine derin ve engin ki; birkaç yıl ya da yüzyılda da sona eremez…
Sorun bin yıllık ve bu dönemde üçüncü binyılın henüz başlarındayız…
Sorunu çözmek için çok ama daha çok çalışmamız gerekmekte…
Aynen ulu’l-azm yani azimet sahibi beş peygamber gibi; sırasıyla Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed (aleyhimü’s-salatü ve’s-selam) gibi…
Hz. Nuh Peygamber’den itibaren, bu peygamberlerin her biri, kendi binyılında, sorunlar “TUFAN” seviyesine çıktığında, Allah tarafından gönderildiler ve ‘sorunları yeni bir sistem, düzen, nizam, medeniyet seviyesinde bir bütün olarak dört dörtlük çözdüler’…
SONUÇ olarak: “SOSYAL TUFAN” seviyesindeki sorunlar dinî-ilmî, iktisadî-idarî/siyasî boyutları ile bir bütün olarak çözülmedikçe lâ rahate fi’d-dünyâ…