‘Akıntıya Karşı: Bir şehir kurmak’ ve Akevler - 1
Bu yazı, zaman zaman bizim gibi sorunlara genel bir bakış açısından bakabilen ve yine bu sorunlara çözümler üreten nadir yazarlarımızdan birinin son yazısı vesilesiyle yazılıyor…
Bu köşenin dikkatli müdavimi olan okuyucular hem o yazarı hem de onun yazdıklarını, zaman zaman yazılanları değerlendirdiğim yazılarımdan dolayı tanıyor ve biliyorlar…
O yazar Mustafa Kutlu, yazı başlığı da şöyle; Akıntıya Karşı: Bir şehir kurmak…
Evet, değerli yazarın ‘Akıntıya Karşı’ ana başlığı altında yazılan yazıları ve o yazılanları yeri ve zamanı geldikçe değerlendirdiğimiz, dikkatli okuyucuların hatırındadır.
Mustafa Kutlu uzun zamandan beri bu ve benzeri konular üzerinde durup yazıyor…
Mustafa Kutlu önceki gün (17 Mart 2021) yine bu başlık altında bir yazı yazdı…
Biz de yine değerlendirmeye değer gördük; çünkü konu bizim konumuz…
Biz de onun gibi ‘Akıntıya Karşı’ mücadelemizi sürdürüyoruz…
Hedefimiz de Akıntıya Karşı: Bir şehir kurmak…
***
Yarım yüzyılın daha da öncesinde, 1967’de yola çıktığımızda henüz ne partimiz, ne derneğimiz, ne vakfımız, ne de diğer imkânlarımız vardı; zamanla bunları kurmaya başladık…
Önce, ‘çalışmada ve yaşamada birbirleriyle anlaşabilecek kimseleri bir araya getirmek ve yapılması gerekenleri birlikte yapmak’ gayesiyle İzmir’de 1967’de bir kooperatif kurduk;
Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi…
Kooperatif bünyesinde, şehrin kenarında, Yeşilyurt’ta sitemizi (Türkiye’deki ilk toplu konut sitesi, bu site 55 yılda sekiz yüz konuta kadar ulaştı) kurduk; Akevler Sitesi…
Yine şehrin diğer bir kenarında, şehir dışında ‘Aksanayi Sitesi’ için hedeflediğimiz bin dönüme ulaşmak üzere, Kemalpaşa’nın bir köyünde ilk arazilerimizi satın almaya başladık, altıyüz dönüme kadar ulaştık ve ilk tesislerimizi ve üretim yerlerimizi kurduk…
Yarım yüzyılda, her on yılda bir, Aksanayi Sitesi’ni kurmaya başladığımız köyde ve civar köylerde değişik teşebbüs ve çalışmalarımız oldu, önemli başarı ve tecrübeler elde ettik ama her dönemde var olan kapitalist sömürü ve zulüm sisteminin engellemeleriyle boğuştuk…
Yine yarım yüzyıl önce, Akevler Kooperatifi ortakları olarak, şehrin ‘Eski İzmir’ denen ücra bir tarafında, zilliyetinde dört bin dönüm olan dört yüz dönümlük tapulu bir araziyi, “AKKENT”i kurmak üzere satın aldık… Ama üzerinde tek bir ağaç bile olmayan bu arazimize var olan sistem ‘orman!’ dedi yani gasp etti ve biz yarım yüzyıldır sürdürdüğümüz hukuk mücadelesini bir türlü lehimize sonuçlandıramadık; hukuk mücadelemiz devam ediyor…
Bunlara benzer daha nice çalışma ve mücadelemiz de oldu; halen de devam ediyor…
***
Yarım yüzyıllık bu çalışmalarımızı kanaatimce iki ana döneme ayırabilir.
Necmettin Erbakan Hocamız ile birlikte tam kırk yıl verdiğimiz mücadele…
Necmettin Erbakan Hocamız vefat ettikten sonra da sürmekte olan mücadele…
Bunu yapmamın en önemli sebebi şudur.
Bizim artık yarım yüzyılı da aşan bu ilmî ve amelî, teorik ve pratik çalışmalarımız yeterince bilinmemekle birlikte; Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın “GÜMÜŞ MOTOR” ile başlayan benzer mücadelesi çok iyi bilinmekte ve bizim mücadelemize de benzemektedir…
Bu konuları da bu köşede yine Erbakan Hocamız ile birlikte sürdürdüğümüz yılları da kapsayacak şekilde ya da değişik vesileler gerektirdikçe defalarca yazıp anlattım…
Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamız vefat ettikten sonra, vefat yıldönümü gün ve haftalarında yani on yıldır hep yazdım; nitekim son günlerde de 33 adet “Kapitalizm ve Erbakan metodu ile TEDAVİ” başlıklı yazılarımızı yazdık…
Yazımızın başında bu yazıların yazılış sebebini yazdık…
Yazımıza iki bölümden oluşan girizgâh ile devam ettik…
Gelecek yazılarda okuyacağımız konu hayırlı olur inşallah…
Evet, hedefimiz belli; Akıntıya Karşı: Bir şehir kurmak…