Sömürüyorum; ben kapitalizm! Ve TEDAVİ-17
Bu yazılar Prof. Dr. Necmettin Erbakan HOCAMIZI anma; anmanın ötesinde O’nu anlama, O’nu anlatma ve hayatı boyunca yapmaya çalıştıklarını ve yaptıklarını O’nun bıraktığı yerden devam ettirmemiz gerektiğini hatırlatma yazılarıdır…
16 yazıdır yazmakta olduğumuz “Sömürüyorum; ben kapitalizm! Ve TEDAVİ” başlıklı yazılar da O’nu anma ve anlatma yazıları olup O’nun TEŞHİS ve TEDAVİ metodu ile yazılan yazılardır… ŞUBAT ayında Erbakan Hocamızı anmaya ve anlamaya iyice odaklanalım… Erbakan metodu ile TEŞHİS ve TEDAVİYE devam…
Kapitalist Küresel Sermaye’nin iki silahı var; karşılıksız DOLAR ve FAİZ.
Karşılığı olmayan doları BORÇ olarak veriyor, üstüne bir de FAİZ alıyor!
Türkiye işte bu doları borç alıp sanİyede 871 dolar faİz ödüyoruz!
54. Hükümette Başbakan Necmettin Erbakan’ın mali işlerden sorumlu Devlet Bakanı olan, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Sabri Tekir, düzenlediği basın toplantısıyla ekonomide yaşanan gelişmeleri değerlendirip faize aktarılan miktara dikkat çekti. Türkiye’nin dünyanın faiz cenneti ülkesi haline geldiğine vurgu yapan Tekir, “Türkiye son on altı yılda sanİyede 871 DOLAR FAİZ ödemİştİr. Buna göre Türkiye’nin bir günde ödediği faiz miktarı, Tank Palet Fabrikası’nın işletme imtiyazına karşılık Katar’dan geldiği söylenen 50 milyon dolardan yüzde 50 daha fazladır” dedi.
Prof. Dr. Sabri Tekir, ekonomide yaşanan gelişmeler başta olmak üzere market fiyatlarında yaşanan artışla ilgili önemli tespitlerde de bulundu. Hükümetin son aldığı kararlarla Merkez Bankası tarafından uygulanan “politika faizi” oranın yüzde 17’ye yükseltildiğini belirten Tekir, alınan faiz kararıyla Türkiye’nin dünya ülkeleri arasında en yüksek faİz uygulayan ülkeleri konumuna geldiğini aktardı. Tekir, “2001 yılında kamu bütçesinin yüzde 52’sini, 2002 yılında yüzde 43,6’sını, 2003 yılında da yüzde 44’ünü faİz olarak ödemek zorunda kalmıştır. Ülkemiz bu kısır döngüden bir türlü kurtulamamaktadır” diye uyardı. Tekir, Osmanlı’nın son yüzyılında yaşadığı ekonomik sıkıntıları da hatırlatarak, “On dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında çıkarılan Ramazan ve Muharrem Kararnameleri benzeri risk ile karşı karşıya bulunmaktayız. Bu kararnameler Osmanlı Devleti’nin kısa aralıklarla yarı iflası anlamında iki ‘moratoryum’ ilanıdır” ifadelerini kullandı. Prof. Sabri Tekir, “Türkiye son on altı yılda saniyede ortalama 871 dolar faiz ödemiştir. Buna göre dakikada ödenen faiz miktarı 52 bin 260 dolar, bir saatte ödenen faiz miktarı 3 milyon 135 bin 600 dolar, bir günde ödenen faiz miktarı ise 75 milyon 254 bin 400 dolardır!” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Sabri Tekir, Türkiye’nin sömüren kapitalizmin faiz cenneti haline geldiğine vurgu yaparak şöyle devam etti; “Avrupa’da faiz oranlarının yüzde 0 ila 1 arasında bulunduğu bir dönemde, ülkemiz dünyanın en yüksek FAİZ uygulayan üç ülkesinden biri durumuna sokulmuştur. Bunun sonucunda, pandemi öncesi 2019 vergilendirme döneminde, Kurumlar Vergisi Türkiye vergi rekortmenleri sıralamasında ilk 25 kuruluşun üçü hariç gerisi bankacılık yapan kuruluşlardan oluşmuştur. Türkiye’nin gerçek anlamda bir FAİZ cenneti olmasının en büyük göstergesi bu değil midir? Yüksek faiz politikası, dış dünyanın kumpası olmaktan çok uygulanan hatalı politikaların bir sonucudur, öyle değerlendirilmelidir.”
Salgın döneminde esnafın büyük zorluklar içinde çırpındığını aktaran Prof. Dr. Tekir dedi ki: “Küçük esnaf bir darbeyi büyük marketlerden almaktadır. Zincir marketler fahiş fiyat uygulamakta, hükümet onlara ses çıkaramamanın sıkıntısını esnaftan, küçük market sahiplerinden, bakkal ve manavdan çıkarmaktadır. Doların yükselmesini fırsat bilen bazı zincir marketler ‘stokçuluk’ yaparak eski fiyattan aldıkları ürünleri halka fahiş fiyatlarla satmakta, dolardaki düşüşleri görmezlikten gelerek fiyatlarda indirime gitmek yerine yine daha yüksek fiyat uygulamaktan çekinmemektedirler. Tarlada üreticinin elinden 2-3 liraya çıkan ürünler market ve pazarlarda üç katına, hatta daha fazlaya satılmakta, fiyatlar bazen yüzde 500’lere kadar tırmanarak pandemi döneminde vatandaşları canından bezdirmektedir.”
TEDAVİ: “Tek çözüm Adİl Ekonomİk Düzen…” Necmettin ERBAKAN