Kerahat Vakti
İslami kaynaklarda ve toplumlarda şöyle bir bilgi vardır:
Kerâhat vakti, güneşin doğuş, batış ve tam tepede bulunduğu vakte denir. İslam dinine göre kerahat vakitlerinde namaz kılınması mekruh'tur.
Farz ve Nafile bütün namazların kılınmasının mekruh olduğu vakitler üçtür:
1. Güneşin doğuşundan itibaren ışınları gözleri kamaştırır hâle gelinceye kadarki sabah vakti, kerahat zamanıdır. Bu vakit, güneşin doğuşundan sonraki takriben 45-50 dakikalık bir zamandır.
2. İkinci kerahat vakti, istiva vakti ile zeval vakti arasıdır. Yani güneşin göğün tam ortasına dikilmesi ânından Batı tarafına doğru açılmaya başladığı âna kadar geçen süredir. Bu da yaklaşık 40 dakikalık bir zamandır.
3. İkindiden sonra, güneşin sarararak göz kamaştırmaz duruma geldiği andan başlayıp güneş batıncaya kadar süren vakit de kerahat vaktidir. Demek oluyor ki ikindi namazını güneş ışınlarının sararmakta olduğu sıralara kadar geciktirmemeli, kerahat vaktine bırakmamalıdır. Buda güneşin batmasından 45 dk. öncedir.
• İkindi namazı kerahat vaktine kadar geciktirilmişse, namaz kazaya bırakılmaz, sünneti terkedilerek sadece farzı kılınır. Hattâ güneş batmadan evvel iftitah tekbiri alınarak ikindinin farzına durulsa, namazda iken güneş batsa, bu bile sahih olur. Namaz kazaya kalmış olmaz, vaktinde edâ edilmiş sayılır. Bu ikindi namazına has bir durumdur.
Fakat! Kuran’ın aşağıda ayetleri düşünüldüğünde bu düşüncelerin yanlış olduğu anlaşılmaktadır.
Rum Suresi 18-19. Ayetler:
فَسُبْحَانَ اللَّهِ حِينَ تُمْسُونَ وَحِينَ تُصْبِحُونَ (17) وَلَهُ الْحَمْدُ فِي السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ وَعَشِيًّا وَحِينَ تُظْهِرُونَ
18: Ki siz akşamlarken (gün tükenirken, ikindi) ve siz sabahlarken (aydınlığa dönüşürken) Allah ilintisiz yegâne egemendir.
19: Ve o göklerde ve o yeryüzünde ve akşama girerken (bulanıklaşıp belirsizleşirken) ve öğleye giriş sürecinizde (netleşip belirginleşirken) o tapılacak hayranlık O’nundur.
Oysa Alemlerin Rabbi Allah’ı tesbih ve hamd etmemek için hiçbir zaman dilimi mevcut olamaz. Kısacası kerahat vakti diye bir vakit yoktur.