Reşat Nuri Erol
M.Tekelioğlu; Başkent ve siyaset ˗ Washington’un içinde
15.02.2019
2608 Okunma, 0 Yorum

 

Başkent ve siyaset ˗ Washington’un içinden

Mehmet Tekelioğlu

Mmtekeli35@gmail.com

 

Zaman zaman okuduğumuz bir yazı veya kitap için, “hay Allah, ben bunu niye vaktinde görmemişim” diyerek hayıflandığımız olur. Bugünlerde önümde öyle bir yazı var. Amerika’daki bir yakınım haberdar etti beni bu yazıdan.

Yazı, Amerika başkenti Washington’un, politikacılara ve yönetimde çalışanlara nasıl kimliklerini kaybettirdiğine dair tespitlerle dolu… Başlığı şöyle: “Ülkedeki en büyük komplo: Başkent”.  Buradaki başkentin Washington olduğunu söyleyelim de yanlış anlamak için dört dönen arkadaşları günaha sokmayalım. Bir “Türkçe Amerika gazetesi” olan Amerika Bülteni’nde çıkan bu yazının sahibi Cemal Tunçdemir. Onun T24 internet haber sitesinde çıkan son yazısından da sizi haberdar edeyim. “Kitaplarda okuduklarımızı unutuyorsak hâlâ neden okumalıyız?” adını taşıyor. Ben de okuduklarımı unutmaktan şikâyetçiydim. Bu yazı beni rahatlattı, okuyun, siz de rahatlarsınız…

Belki de bana, “biz burada tanzim satışlarla uğraşıyoruz, ekonominin kurallarını yeniden yazıyoruz, on beş yıldır halledemediğimiz tarla, hal, market rafı fiyatlarını düzenlemek için gayret gösteriyoruz, sen bize Amerika’dan bahsediyorsun, ne iştir?” diyeceksiniz. Ama bir dakika, biz demiyor muyduk dünyayı tanımak için ülkelerin yönetim anlayışlarını bilmek gerekir diye? E, işte bu yazı o maksada matuf… Tanzim satışları engelleme gibi bir maksadı da yok, ‘devletle nasıl rekabet edeceğiz, vergi, işçi, kira ne olacak’ diye şimdilik kendi aralarında fısıldaşan esnafa bir çağrısı da yok. Bana “hani Ak Parti seçim ekonomisi uygulamayacaktı” diye serzenişte bulunanlara da bir şey dediği yok… Hatta bu yazıda imar affına da bir atıf yok. Çünkü ben o konuya dair “ … çürük binaları imar affı kapsamına sokup güya çarpık şehirleşmenin önüne geçmeyi murad ediyoruz. Kentsel dönüşümü az katlı binaları yıkıp çok katlı binalar yapmak şeklinde mi anlıyoruz ne?” diye yazalı çok olmadı.

Gelelim vaktinde okumadığım için hayıflandığım yazıya.

Amerika’nın kurucu babalarından olan George Washington iki dönem başkanlık yaptıktan sonra çiftliğine döner ve başkanlığı iki dönemle sınırlayan geleneği başlatmış olur. Taşdemir, 1981-1989 yılları arasında Amerika’nın kırkıncı başkanı olarak görev yapan Ronald Reagan’ın bir sözünü aktarıyor:

Kurucu Babaların öngöremediği tek şey, ülkenin, günün birinde, tek amaçları bir sonraki seçimde yeniden seçilmek olacak profesyonel politikacılarca yönetileceğiydi.

Görevi biten Başkan ya da diğer bürokratik elitin Washington’dan ayrılamayışı, Trent Lott adlı bir senatöre izafe edilen iki sebeple izah ediliyor yazıda. Tunçdemir şöyle yazıyor:

“Burası bütün problemlerin düğümlendiği yer. Mücadele ettiği politik konularda bir değişime yol açabilmek için civarda olmak gerektiğine inanıyor. Ve [Lott] daha samimi gerekçeye geçiyor: ‘Başkent, paranın olduğu yer. İnsanları genellikle bu şehirde tutan bu’”.

Cemal Taşdemir daha sonra ‘Başkent aşkı’ diye bir kavram üzerinden Washington’un bitirici cazibesini açıklıyor.

Obama’nın 2008 seçim kampanyası bizde de çok konuşuldu ve küçük yığınların büyük sermayeyi alt edişine bir örnek olarak yorumlandı. İnternetin ne kadar etkin kullanılabildiğine de misal olarak sunuldu. Cemal Taşdemir buna dikkat çekerek şöyle bir tespite yer veriyor:

“ABD Başkanı Barack Obama ve arkadaşları, adeta bir ‘devrim’ gibi görülen 2008 zaferlerine giden süreçte, demokrasinin en önemli sorunu haline gelmiş bu ‘başkent kültürüne’ duydukları tepkiyi yükseltiyorlardı.”

Tunçdemir, yazının ilerleyen bölümlerinde bakın ne diyor: 

“New York Times gazetesinin pazar dergisinin Washington DC temsilcisi Mark Leibovich, 2013 yılında yayınladığı, ‘This Town (Bu Şehir)’ adlı sarsıcı kitabı ile ABD başkentinin ‘ensestik ekolojisine’ müthiş bir ayna tuttu. Çok büyük yankı yapan bu kitabına konu ettiği gazeteci, politikacı ve analistler, dünyanın her başkentindeki benzeri karakterlerin birer örneği gibi.

ABD Başkanı Trump’ın ‘Kürtleri vurursa Türkiye’yi ekonomik açıdan mahvederiz’ yolundaki ifadesi kadar geçmişte Türkiye’yi rencide eden bir tavır olmuş muydu, bilmiyorum. Trump her ne kadar önceki Başkanlardan farklı bir tutum sahibi olsa da böyle demeye cesaret edememeliydi. Ancak Rahip Brunson meselesindeki ikircikli tavrımız başta olmak üzere Amerika ile iyi gitmeyen ilişkiler böyle tahammülü zor bir durum hâsıl etmiş gibi. O halde bütün bunlardan kaçınmak için Washington’u iyi tanımak gerekiyor.

Obama’dan sonra bizdeki trollerin Trump’a önce ne kadar övgüler dizdiğini, sonraları beğenmedikleri söylemlerine sövgülerle mukabele ettiklerini hatırlayalım. Amerikan tarafının bunları not etmediğini söyleyebilir miyiz?

Şimdi Cemal Tunçdemir’in tespitlerine dönelim yeniden. Şöyle anlatıyor yazar:

Obama kampanyasındaki arkadaşlarının dikkatini sık sık, halka, ‘bu makama ihtiyacı olmayan adaya oy vermeleri’ mesajını vermenin önemine çekiyordu. Öyle ki 2004’te Senato’ya ilk kez seçildikten kısa bir süre sonra bir başka senatör arkadaşına, ‘Senato’da görevim bittikten sonra bu şehirde kalmaya devam edersem beni vur’ diyecekti.

İktidar sahiplerine yanaşmak isteyen çok olur. Akıllı muktedirler bu tipleri vaktinde teşhis eder ve kendinden uzak tutar. Burada liyakat bahsi öne çıkar. Yine de muktedirlerin aykırı söz sahiplerine tahammülde zorlandıklarını gözden kaçıramayız. Bakın bu konuyu nasıl ele almış Cemal Bey:

Obama’nın 2008 kampanyasının üst düzey bir yöneticisi, This Town yazarına, başkentten, ‘Suck-up City’ diye bahsediyor. ‘Suck-up’ sıfatı iki anlama gelebilir. Öncelikli anlamı, yalakalık yapmak. Mutlu etmek istediğiniz, daha doğrusu, kariyer yolunuzdaki makamlara konumlanmış kişi veya kişileri ‘yalarsınız’. ‘Günümüz profesyonel politikasının anne sütü’ diyor bu yalakalığa This Town yazarı ve ekliyor: ‘Yalakalık, oksijen gibi başkentin olmazsa olmaz bir unsurudur.

Obama’nın seçim kampanyasının ne kadar başarılı olduğuna değinmiştik yukarıda. Cemal Taşdemir çok ince bir noktayı yakalamış. Bakın nasıl:

Obama’nın 2008 seçim kampanya stratejisinin ana mimarları Gibbs, Pfeiffer, Plouffe ve Axelrod ‘başkent’e karşı bir retoriğe bina etmiştiler bütün stratejilerini…./ Obama’nın ekibinin karşı olduklarını söyledikleri başkent, ‘çıkarcı, bencil, kendine yontucu, kendini ayakta tutmaya çalışan’ tiplerin egemenliğindeki başkentti. Yani, aslında başkentte yükselmeye çalışan herkesin bir şekilde dönüştüğü bir karaktere taarruz ediyorlardı.

Washington’un etkili araştırma kurumlarından Brookings Institute uzmanı Shadi Hamid’in Temptation of Power adlı kitabını duydunuz mu? Türkçeye çevrilmedi diye biliyorum. Mustafa Akyol, kitabın adını Türkçeye “Güç Ayartmaları” diye çevirmiş. Ben “Gücün Baştan Çıkarıcı Etkisi” veya “Baştan Çıkarıcı Güç” diye çevirmiştim bir yazımda. Her ne kadar Hamid bu ifadeyi daha çok İslam Ülkelerine atıfla kullanıyorsa da baştan çıkarıcı güç her yerde etkisini gösteriyor. İşte Tunçdemir’in yazdıkları:

Suck-up’ın diğer anlamı ise ‘içine çekip yutmak’tır. Başkent, insanı yutar. Obama’nın adamları kendilerinin ‘suck-up’ city’nin çekiciliğine kapılmayacaklarını iddia ediyorlardı. Bataklıkların üzerinden uçarak geçeceklerdi. Ne var ki, Obama göreve başladıktan kısa süre sonra ‘başkente direneceğiz’ iddiası yalan oldu. Obama’nın ekibindeki isimler gazetelere haber oldular. Magazinlere konu olmaya başladılar. Başkentin, yıldızlı, şaşaalı günleri onlar için de başladı. Seçim kampanyalarında eleştirdikleri insanlara dönüştüler. Obama’nın eski sözcüsü Gibbs yıllar sonra, ‘bize ne oldu böyle?’ diye tartıştıklarını anlatıyor. Ona göre başkentin, sadece kendi seslerini duyabildikleri ‘medya yankı iklimi’nde kayboldular. Gibbs, kendi aralarındaki bir toplantıda, ‘kabul edelim ki hepimiz bir şekilde değiştik. Veya daha doğrusu, başkent hepimizi değiştirdi’ dediğini aktarıyor. Başkent, bir kez daha yalayıp yutmuştu, kendini fethetmeye gelenleri…

Peki, Ak Parti içinde de böyle bir muhasebeye ihtiyaç var mı acaba? “Bize ne oldu böyle?” demek gerekiyor mu? Siz böyle bir durum müşahede ediyor musunuz? Enflasyonun, faizin, döviz kurlarının bugünkü vaziyeti derin bir muhasebeyi gerektiriyor mu dersiniz? “Biz nerede hata yaptık mı demek doğru, yoksa her kötü gidişi meçhul güçlere bağlamak mı doğru? Demokrasi, hukuk ve insan hakları karnemiz niye zayıflarla dolu?

Cumhuriyetçi Partili Oklahoma Senatörü Tom Coburn’dan aktardıkları da önemli yazarımızın:

Uyuşturucu bağımlılarını tedavi eden bir doktor olarak Coburn, insanlardaki, güce temayülü, morfin bağımlılığına benzetiyor: “Tıpkı morfin gibi iktidar da onu elde edenlerin hissiyatını kör eder ve muhakemelerini zayıflatır. Bu da politikacıların hem karakterlerini hem de demokrasimizi yıkıma uğratan kararlarının ana sebebidir.”

Tevazu sahibi olmak olgun insanların işidir. İşin tuhafı da kimse tevazuu başkasına bırakmaz. Tevazudan bahsederken bile benlik duygusunun baskın olduğu nice vaka biliriz. Üstelik bu “ben” genişledikçe genişler ve bazen ‘biz’ halini alır. Artık önemli meseleler ben ile değil biz ile yankı bulur. Amerika’da da varmış böyle haller:

Başkent bir yönüyle bir ‘benkent’tir. Zira hastalıklı başkent kültüründe her şey ‘ben’ üzerine kuruludur. Herkes, her durumda sadece kişisel olarak ne kazanacağının, ne kaybedeceğinin hesabını yapar. Senatör Lieberman’ın danışmanı Marshall Wittman, ‘başkentte kendi adınızdan daha tatlı bir sözcük yok’ diye anlatıyor bu mayhoşluğu… Gazetelerde adını okumak, televizyonlarda duymak müthiş bir keyif verir sahibine./…/ Bunun dolaylı sonucu olarak başkent kültüründe, ‘vefa’ diye bir şey yoktur.

Cemal Bey bir de kimlik hırsızı sendromundan söz ediyor. Biliyorum, çok uzun oldu ama sonuna geldik. Şöyle:

This Town yazarı, psikolojide ‘kimlik hırsızı sendromu (impostor syndrome) denen hastalığın, başkentin herkese bulaşan psikolojik nezlesi gibi olduğunu belirtir. Yani, gerçekte kim olduğunun veya çapının büyüklüğünün ifşa olacağı korkusu. Çünkü başkentte ehliyeti ve hakkıyla bir yere gelen insan çok azdır. Herkes bu psikolojik gerilimi yaşar. Sahtekârlığının, yetersizliklerinin, eksiklerinin ifşa edileceği korkusu bünyelerinden hiç eksik olmaz.  Kimse kimseye gerçekte güvenmez./…/ Başkent insanını, alkışlanmak kadar motive eden ikinci şey unvanlarıdır. Başkent insanının adı değil statüsü olur. Televizyonlara çok çıktıklarından dolayı herkesin tanıdığı kişiler bile kendini tanıtırken, ‘profesör doktor’, ‘daire başkanı’, ‘idare amiri’, ‘grup başkan vekili’, ‘başkan yardımcısı’ vs gibi unvanlarla tanıtır. En gayriresmi konuşmalarda bile ‘bakanım’lar, ‘vekilim’ler, ‘müdürüm’ler, ‘paşam’lar ve daha nice ünvanlı hitaplar havada uçuşur. Başkent insanı, unvanı anılmadığında kendisini çıplak hisseder.

Size yazının tamamını okumanızı öneriyorum.

Bir merakımı da fısıldayayım size: Cemal Tunçdemir, Washington’u bildiği kadar Ankara’yı da biliyor mu yoksa?Düşmanını bil, kendini bil…

 

 

 






Son Yorumlanan Makaleler
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-13
23.04.2025 393 Okunma
1 Yorum 23.04.2025 10:04
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-12
22.04.2025 432 Okunma
1 Yorum 22.04.2025 11:29
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-11
20.04.2025 465 Okunma
1 Yorum 20.04.2025 06:53
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-10
19.04.2025 482 Okunma
1 Yorum 19.04.2025 10:05
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-9
18.04.2025 568 Okunma
1 Yorum 18.04.2025 07:39
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-8
17.04.2025 499 Okunma
1 Yorum 17.04.2025 07:19
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-7
16.04.2025 575 Okunma
1 Yorum 16.04.2025 11:10
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-6
15.04.2025 508 Okunma
3 Yorum 15.04.2025 07:20
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-5
14.04.2025 668 Okunma
1 Yorum 14.04.2025 07:47
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-4
13.04.2025 522 Okunma
1 Yorum 13.04.2025 07:28
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-3
12.04.2025 557 Okunma
2 Yorum 12.04.2025 10:09
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-2
11.04.2025 571 Okunma
1 Yorum 11.04.2025 10:18
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-1
10.04.2025 625 Okunma
1 Yorum 10.04.2025 10:53
Reşat Nuri Erol
İslam Medeniyeti Vakfı ‘Salı Seminerleri’ günleri…
9.04.2025 565 Okunma
5 Yorum 09.04.2025 09:09
Reşat Nuri Erol
Lokman (5) ‘Ve mâ tedrî nefsun bi-eyyi ardin temût’
9.12.2024 1043 Okunma
2 Yorum 09.04.2025 08:59
Reşat Nuri Erol
Dünyanın Geri Kalanı adına yazılan Açık Mektup
8.04.2025 633 Okunma
1 Yorum 08.04.2025 10:33
Reşat Nuri Erol
GAZZE; bu sessizlik çok ağır geliyor bana
7.04.2025 605 Okunma
1 Yorum 07.04.2025 09:02
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-5
6.04.2025 615 Okunma
1 Yorum 06.04.2025 09:09
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-4
5.04.2025 640 Okunma
1 Yorum 05.04.2025 07:30
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-3
4.04.2025 738 Okunma
1 Yorum 04.04.2025 10:14
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-2
3.04.2025 728 Okunma
1 Yorum 03.04.2025 09:35
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-1
2.04.2025 680 Okunma
1 Yorum 02.04.2025 10:32
Reşat Nuri Erol
Bir Değerlendirme ve Öneri: Nasıl Belediyecilik?
24.03.2025 659 Okunma
1 Yorum 24.03.2025 13:59
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi-10
23.03.2025 704 Okunma
1 Yorum 23.03.2025 09:50
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 9
22.03.2025 694 Okunma
1 Yorum 22.03.2025 07:10
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 8
21.03.2025 703 Okunma
1 Yorum 21.03.2025 06:54
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 7
20.03.2025 628 Okunma
1 Yorum 20.03.2025 06:16
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 6
18.03.2025 684 Okunma
1 Yorum 18.03.2025 08:14
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 5
17.03.2025 703 Okunma
1 Yorum 17.03.2025 13:21
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 4
16.03.2025 669 Okunma
1 Yorum 16.03.2025 07:09
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 3
15.03.2025 710 Okunma
1 Yorum 15.03.2025 07:21
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 2
14.03.2025 688 Okunma
1 Yorum 14.03.2025 09:30
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 1
12.03.2025 771 Okunma
1 Yorum 12.03.2025 12:31
Reşat Nuri Erol
Ekonomik küresel krizler ve çözüm önerileri - 3
11.03.2025 672 Okunma
1 Yorum 11.03.2025 06:48
Reşat Nuri Erol
Ekonomik küresel krizler ve çözüm önerileri - 2
9.03.2025 767 Okunma
1 Yorum 09.03.2025 07:05
Reşat Nuri Erol
Ekonomik küresel krizler ve çözüm önerilerimiz
8.03.2025 826 Okunma
1 Yorum 08.03.2025 05:19
Reşat Nuri Erol
‘HAYATI RAMAZAN OLMAYANIN ÖLÜMÜ BAYRAM OLMAZ’
6.03.2025 812 Okunma
1 Yorum 06.03.2025 07:46
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-55
5.03.2025 727 Okunma
1 Yorum 05.03.2025 10:58
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-54
4.03.2025 829 Okunma
1 Yorum 04.03.2025 07:22
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-53
3.03.2025 791 Okunma
1 Yorum 03.03.2025 10:48
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-52
2.03.2025 758 Okunma
1 Yorum 02.03.2025 09:47
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-51
1.03.2025 783 Okunma
1 Yorum 01.03.2025 08:53
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-50
27.02.2025 853 Okunma
1 Yorum 27.02.2025 09:09
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-49
26.02.2025 868 Okunma
1 Yorum 26.02.2025 08:45
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-48
25.02.2025 880 Okunma
1 Yorum 25.02.2025 08:04
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-47
24.02.2025 855 Okunma
1 Yorum 24.02.2025 11:17
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-46
23.02.2025 813 Okunma
1 Yorum 23.02.2025 10:40
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-45
22.02.2025 936 Okunma
1 Yorum 22.02.2025 05:19
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-44
21.02.2025 815 Okunma
1 Yorum 21.02.2025 11:04
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-43
19.02.2025 879 Okunma
1 Yorum 19.02.2025 08:34
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-42
18.02.2025 948 Okunma
1 Yorum 18.02.2025 08:25
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-41
17.02.2025 982 Okunma
1 Yorum 17.02.2025 08:30
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-40
16.02.2025 978 Okunma
1 Yorum 16.02.2025 17:52
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-39
15.02.2025 1222 Okunma
1 Yorum 15.02.2025 12:31
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-38
14.02.2025 995 Okunma
1 Yorum 14.02.2025 08:58
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-37
11.02.2025 873 Okunma
1 Yorum 11.02.2025 11:49
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-36
9.02.2025 790 Okunma
1 Yorum 09.02.2025 09:58
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-35
8.02.2025 902 Okunma
1 Yorum 08.02.2025 07:45
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-34
7.02.2025 931 Okunma
1 Yorum 07.02.2025 07:40
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-33
6.02.2025 843 Okunma
1 Yorum 06.02.2025 07:18
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-32
5.02.2025 878 Okunma
1 Yorum 05.02.2025 06:24
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-31
4.02.2025 855 Okunma
1 Yorum 04.02.2025 06:51
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-30
3.02.2025 762 Okunma
1 Yorum 03.02.2025 07:03
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-29
1.02.2025 813 Okunma
1 Yorum 01.02.2025 11:36
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-28
31.01.2025 790 Okunma
1 Yorum 31.01.2025 15:15
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-27
29.01.2025 829 Okunma
1 Yorum 29.01.2025 10:25
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-26
28.01.2025 790 Okunma
1 Yorum 28.01.2025 09:36
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-25
27.01.2025 874 Okunma
1 Yorum 27.01.2025 14:35
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-24
26.01.2025 766 Okunma
1 Yorum 26.01.2025 10:15
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-23
25.01.2025 828 Okunma
1 Yorum 25.01.2025 08:41
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-22
24.01.2025 828 Okunma
1 Yorum 24.01.2025 08:47
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-21
23.01.2025 947 Okunma
1 Yorum 23.01.2025 11:31
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-20
22.01.2025 812 Okunma
1 Yorum 22.01.2025 11:30
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-19
20.01.2025 862 Okunma
1 Yorum 20.01.2025 10:22
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-18
19.01.2025 792 Okunma
1 Yorum 19.01.2025 14:44
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-17
18.01.2025 901 Okunma
1 Yorum 18.01.2025 10:44
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-16
17.01.2025 832 Okunma
1 Yorum 17.01.2025 07:21
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-15
16.01.2025 822 Okunma
1 Yorum 16.01.2025 07:49
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-14
15.01.2025 890 Okunma
1 Yorum 15.01.2025 15:47
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-12
14.01.2025 974 Okunma
2 Yorum 14.01.2025 11:51
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-13
14.01.2025 855 Okunma
1 Yorum 14.01.2025 11:49
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-11
12.01.2025 884 Okunma
1 Yorum 12.01.2025 09:39
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-10
11.01.2025 867 Okunma
1 Yorum 11.01.2025 09:06
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun - 9
10.01.2025 906 Okunma
1 Yorum 10.01.2025 14:47
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun - 6
8.01.2025 865 Okunma
2 Yorum 09.01.2025 10:41
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun - 8
9.01.2025 946 Okunma
1 Yorum 09.01.2025 08:17
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun - 6
7.01.2025 881 Okunma
1 Yorum 07.01.2025 08:50
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun - 5
6.01.2025 1038 Okunma
1 Yorum 06.01.2025 09:20
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun - 4
5.01.2025 848 Okunma
1 Yorum 05.01.2025 09:07
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun - 2
3.01.2025 802 Okunma
1 Yorum 03.01.2025 08:30
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun…
2.01.2025 819 Okunma
1 Yorum 02.01.2025 09:31
Reşat Nuri Erol
‘Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?’-9
1.01.2025 986 Okunma
1 Yorum 01.01.2025 11:01
Reşat Nuri Erol
‘Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?’-8
31.12.2024 962 Okunma
1 Yorum 31.12.2024 07:44
Reşat Nuri Erol
‘Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?’-7
30.12.2024 922 Okunma
1 Yorum 30.12.2024 09:50
Reşat Nuri Erol
‘Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?’-6
29.12.2024 940 Okunma
1 Yorum 29.12.2024 10:15
Reşat Nuri Erol
‘Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?’-4
26.12.2024 968 Okunma
1 Yorum 26.12.2024 08:15
Reşat Nuri Erol
‘Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?’-3
25.12.2024 889 Okunma
1 Yorum 25.12.2024 10:44
Reşat Nuri Erol
‘Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?’-2
24.12.2024 960 Okunma
1 Yorum 24.12.2024 08:32
Reşat Nuri Erol
‘Ya Rab bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?’
23.12.2024 960 Okunma
1 Yorum 23.12.2024 08:48
Reşat Nuri Erol
Son yaklaştı, İsrail ve yandaşlarının sonu geldi-3
22.12.2024 903 Okunma
1 Yorum 22.12.2024 09:59


© 2025 - Akevler