Ahirete inanan bunları yapmaz
939 Okunma, 0 Yorum
Mehmet Şevket Eygi - Milli Gazete
Emine Hocaoğlu

04 MART 2011


Allah'a, Resulullaha, Kur'ana, ahirete, İslam'a gerçekten ve yürekten iman eden bir Müslüman devamlı olarak şu kötülükleri yapmaz:

YALAN SÖYLEMEK: Yalan söylemek Kitapla ve Sünnetle kesin olarak kötü görülmüş bir ahlâksızlıktır. Müslümanın istisnai olarak ayağı kayabilir ve ömründe birkaç kere yalan söylemiş olabilir. Buna tövbe etmesi gerekir, bu yalan yüzünden birilerine zarar vermişse af dilemeli, helallik istemelidir. Tövbe edip Allah'tan bağışlanmasını tazarru etmelidir. Hiç şüphe yoktur ki, yalan büyük bir günahtır.

HARAM YEMEK: Rüşvet almak ve vermek haramdır... Riba ve faiz gelirleri haramdır... Şeriata aykırı ticaret ve alışveriş haramdır... Şeriata aykırı rantlar haramdır... Şeriata aykırı komisyonlar haramdır... Din ve mukaddesat bezirgânlığıyla elde edilen bütün gelirler haramdır... Ahirete, Hesap Gününe, Cennete ve Cehenneme iman eden bir Müslüman, kesinlikle haram yemez. Hem iman ettim diyor, hem de mütemadiyen (devamlı olarak) haram yiyor. Haram kazançlarla zenginleşiyor, böyle bir kimsenin imanından şüphe edilir.

EMANETLERE HIYANET ETMEK: Bütün makamlar, mevkiler, memuriyetler, riyasetler, vazifeler, müdürlükler, şeflikler hep birer emanettir. Bu emanetleri ehil olanlara vermek gerekir. Resmî bir kuruma veya özel bir müesseseye bir eleman mı alınacak, aranacak birinci şart ehliyettir. Ehil olanı aramayıp da bu emaneti oğluna, damadına, akrabasına, arkadaşına, kendi cemaatinden veya partisinden olana, yandaşına vermek (bu sayılan kişiler ehliyetli ve liyakatli değilse) çok büyük bir günahtır. Bu anlattığım kötülük, bu zamanın Müslümanları arasında son derece yaygındır. Bu yüzden de, iki yakaları bir araya gelmemektedir. Emanete hıyanet edenlerin akıbetleri çok kötü olur...

LÜKS ve İSRAF: İsraf, Kitap ve Sünnetle haram kılınmış büyük bir günah, büyük bir kötülüktür. Beşer bazen şaşırır ve israf günahına batabilir. Şuurlu bir Müslüman devamlı olarak israf etmez. Zamanımızda "her şeyin en iyisi Müslümana layıktır" fetvasıyla birtakım kardeşlerimiz alabildiğine israf ediyor, alabildiğine lüks sergiliyor. Böyle bir şey Müslümana kesinlikle yakışmaz. İsraf ve lüks başka kötülükleri de davet eder: Gurur, kibir, başkalarını hor görme, benliğini putlaştırma... Bazı gafiller "Efendim biz zekâtımızı veriyoruz, ondan sonra istediğimizi yapabiliriz" diyorlar ve yanılıyorlar. Zekâtını vermesi, kulun israf etmesine yol açmamalıdır. Zekât da verse, zekât ötesinde bol bol hayır hasenat da yapsa, yine de israf etmemelidir. Zamanımızda bir kısım Müslüman zenginler gırtlaklarına kadar israf bataklıklarına batmışlardır. Bir örnek vereyim: Parası var, zekâtını da vermiş, lüks lokantaya gidiyor ve akıl almaz bir oburluk sergiliyor: Çorba, ana yemek öncesi mezemsi soğuk yemekler, birkaç içli köfte, paçanga böreği, yalancı dolma; ana yemek, ondan sonra tereyağlı bademli pilav, kaymaklı künefe, birkaç çeşit meyve... Allah aşkına soruyorum, vicdan sahibi, aklı başında bir Müslüman böyle fil gibi yemek yer mi? Bu memlekette milyonlarca insan maddî sıkıntı içinde yaşıyor. Allah'tan korkmak, kuldan utanmak gerekir. Resul-i Kibriya aleyhi ekmelüttahaya Efendimiz ne buyuruyorlar: "Müslüman bir mideyle yemek yer, kâfir yedi mideyle..." Be adam! Sen dilinle Müslümanım diyorsun, midenle kâfir gibi yemek yiyorsun. Bu yaptığın Müslümana yakışır mı?..

Kaç defa yazdım tekrarlıyorum: Dünyanın yüz büyük zengini listesinde yer alan, serveti 10 milyar doların üzerinde olan meşhur İKEA firmasının sahibi İsveçliye, bir gazeteci şöyle bir soru yöneltiyor, "Efendim, otomobiliniz biraz eski değil mi?", İsveçli gülümsüyor ve "Hayır, eski sayılmaz, on beş senelik bir Volvo'dur" diyor... Birtakım Müslüman zenginlerin bu İsveçliden utanması lazım. Bırakın milyar doları, bizde birkaç milyon dolarlık nice küçük zengin, Nemrud ve Firavun gibi lüks bir hayat sürüyor.

Yazının devamı için tıklayınız.

Yorum:

Yazara ben de katılıyorum. Allah'a, Resulullaha, Kur'ana, ahirete, İslam'a gerçekten ve yürekten iman eden bir Müslüman yazarın söylediği ve söylemediği birçok emir ve yasakları yerine getirirken düşünür ve Kuran’a göre hareket eder.

Toplumumuzda Müslüman olarak yaşayan insanların, toplum da örnek olduklarını düşünerek yaşamalarının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Tüm davranış ve tutumlarını, ilişkilerini müslümanın gerektiği gibi yaşarsa,  bu yaşamı komşusuna, iş arkadaşlarına ve çevresine örnek olur.  Bu örnekliği ile hem ahrette mutlu olacak hem de dünyada mutlu olacaktır.

 

Emine Hocaoğlu






Sayı: 91 | Tarih: 6.03.2011
Mahir Kaynak
Yargı ve siyaset
1134 Okunma
2 Yorum
Süleyman Karagülle
Ebubekir Sifil
Yad-ı Cemil
1130 Okunma
Zafer Kafkas
Ahmet Hakan
Yok artık LeBron James
1098 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Ruşen Çakır
Ergenekon günlerinde inadına gazetecilik
1066 Okunma
Tayibet Erzen
Zülfü Livaneli
Cinnet ve isyan
1052 Okunma
Ali Bülent Dilek
Mehmet Şevket Eygi
Ahirete inanan bunları yapmaz
939 Okunma
Emine Hocaoğlu


© 2024 - Akevler