BÜYÜK RESET
ED- Alaska’da ABD ile Çin toplantı yapmışlar. Resmi beyanlar göstermeliktir. Asıl konu ise şudur: ABD borçlarını ödemeyecek buna karşı dolar batırılmayacak, borçlarını silecek.
SK- Sermaye karşılıksız faizli dolar sisteminin çıkmazı içine girince yeni bir para sistemini ortaya koymaya başladı. Dolarlar Amerika bankalarında toplanacak sonra birden değeri düşürülerek onun yerine altın doları ortaya sürecekti. Nevada merkez seçilmişti. Böylece dolar yerine yeni parayı ikame ettiği için yeni dolardaki senyoraj hakkından yararlanarak bir yarım asır daha dünyayı sömürmeyi planlamıştı. Yalnız bunun bir sorunu vardı. Dolar battığı zaman dolar sahipleri zarar görüyor ama dolar borçları kazanıyordu. Çünkü borçlarını çok ucuz bir şekilde ödeme imkânlarına sahipti. Bu da dünyanın borçtan kurtulması demekti. ABD borçlu olduğu için bunu istiyordu. Trump’ın siyasetine uygundu. Şimdi Alaska’da yapılan görüşme sonucunda Biden doları batırmayıp borcu ödememe şeklinde bir uzlaşma içine girmiştir. Doların batmaması demek Çin’in dolar varlığını koruması demektir. ABD’nin Çin’e borcu olmadığı için Çin buna razı olacaktır. Böylece dolarını kurtarmış olacaktır. ABD’de Çin’in desteğiyle Sermaye’ye olan borcunu ödemeyecektir. O halde Alaska görüşmesi devletlerin Sermaye’ye karşı cephe almaları demektir. Bu, bizim beklediğimiz bir gelişmedir. Türkiye ile buluşmaları da Türkiye’deki Adil Düzen’den yararlanmak istemeleridir. Rahmetli Arif Ersoy Çin’e gitmiş Milli Görüş’ü Çinlilere iki sene gibi uzun bir zamanda anlatmıştı. ABD zaten Türkiye’deki Adil Düzen çalışmalarını sürekli olarak takip ediyordu. AK Parti Adil Düzen’e cephe aldığı için şimdi iki süper gücü Adil Düzen’le karşılaştırmıştır. Erdoğan’ın da Adil Düzen’e karşı yumuşaması bundan ileri gelmektedir.
TARAF
ED- İngiltere, Rusya ve Çin İpek Yolu’nu oluşturuyor. Türkiye de bunların yanında yer almıştır. 3 milyar insanın yaşadığı alan Türkiye’nin etkili olduğu alandır. Ermenistan-Azerbaycan arasındaki savaşta Rusya’nın Azerbaycan ve Türkiye yanında yer alması dünya basınının fazla yaygara çıkarmaması bu siyasetten dolayıdır. ABD, AB ve İsrail karşıdırlar. İpek Yolu’nun oluşmasını istemiyorlar. Bakalım kim galip gelecek?
SK- ABD hava sahasına hâkimdir. Karşılıksız doları ve bu dolar sayesinde oluşturduğu üniversiteler sayesinde uçak sanayiini ve uzaktan füzelerle gemileri batırmayı, uçakları düşürmeyi bilmektedir ve hiçbir güç havada ve denizde onunla yarışamaz durumdadır. Pentagon’la Sermaye’nin beraberliği Sermayeyi mutlak etkin güç haline getirmiştir. Tam istihdam sağlanıp faizli işçilik sisteminin ömrü dolunca Sermaye ile Pentagon arasındaki beraberlik sona ermeye başladı. Pentagon yine hava ve denizlere hâkim ise de Sermaye’nin emrinde değildir. İngiltere 1. ve 2. Cihan Savaşları sonunda üstünlüğü ABD’ye kaptırmıştı. Şimdi geri almak istiyor. Rusya; Çin ve Türkiye ile birleşerek İpek Yolu’nu inşa etmeye çalışıyor. Böylece Pentagon’un deniz hâkimiyetini etkisiz hale getirmek suretiyle dünyaya yeniden hâkim olmaya çalışıyor. Türkiye bu hususta İpek Yolu’nun taraftarı olmalıdır. İpek Yolu hâkimiyet kavgası aracı olmamalıdır. Türkiye iki tarafta da yer almadan kendisi uluslararası sözleşme yaparak kendi ülkesinde İpek Yolu inşaatına başlamalıdır. Bunu önce İran’la işbirliği yapıp onunla birlikte çalışmalıdır. Ondan sonra İngiltere ile değil Rusya ile, Çin ile, AB ile bu İpek Yolu’nun gerçekleşmesi üzerinde çalışmalıdır. İpek Yolu karaların yoludur ama karaların yolları denizlerin yollarıyla da birleşmelidir. Gerek İpek Yolunda gerekse dünya yollarında bir devletin veya bir ulusun hâkimiyeti değil barışçı insanlığın hâkimiyeti sağlanmalıdır.
USTACA HAREKETSİZLİK
ED- Asıl sorun açık denizlerdir. ABD Çin’i kuşatıyor. İpek Yolu’na karşılık uluslararası deniz yollarını hâkim kılmaya çalışıyor. İpek Yolu yapılsa bile işe yaramaz hale sokmayı istiyor. Türkiye ile şimdilik ilgilenmiyor. Çin’i halledince zaten Türkiye’yi halletmiş olur. Böylece ABD’deki Pentagon-Sermaye çatışması da son bulmuş olur.
SK- Buhar makinasının icadı ile büyük denizler rahatlıkla aşılabilmeye başlamıştır. İki ülke önem kazanmıştır, biri İngiltere diğeri ise Japonya. Amerika kıtasının keşfiyle İngiltere çok büyük güce erişmiştir. Avrupa İngiltere’nin gölgesinde kalmaya başlamıştır. Amerika’ya göçmüş olan Avrupalılar önce Afrika’dan götürdükleri zencileri çalıştırarak tarımda büyük kazançlar elde ettiler. Kuzeyde ise sanayi gelişmeye başladı. Amerika içinde kavga oldu. Kuzeyliler Güneylileri yendiler, köleliği yasaklayarak Güneylilerin zenci kölelerini Kuzeylilerin işçisi yaptılar. Böylece ABD Amerika’da güçlenmeye başladı, İngilizlere kafa tutarak bağımsız ABD’yi kurdular. Böylece İngilizlerin yerini dünyada ABD almıştır. İçten içe ABD ile İngilizler arasında çatışma devam etmekle beraber derin Sermaye çıkarları etrafında bunları birleştirmektedir. Bugün Sermaye’nin doları etkisini kaybetmeye başlamıştır. Dolayısıyla ABD’nin gücü de sallantıdadır. ABD seçimlerde değişiklikler yaparak dünyadaki siyasetinde değişik tarzları denemektedir. Trump’ı denedi şimdi Biden’i deniyor.
TERCİH
ED- Alaska toplantısının arkasından Çin Dışişleri Bakanı Türkiye’yi ziyaret etti. Bu ziyaret AK Parti’nin büyük kongresinin yapıldığı güne rastlatılmıştı. Bundan sonra Türkiye’nin komşularını ziyaret edecek. Anlaşılan Çin’le ABD anlaştılar dünyayı savaşla değil barış içinde birlikte yönetecekler. Türkiye önemli onun için önce Türkiye’ye geldi.
SK- İnsanlık faizli işçilik sistemiyle bugünkü Avrupa uygarlığını oluşturdu. Sanayide çok büyük bir hamle yaptı. Üretim yapabiliyor ama hukukta Roma’nın kalıntısı sömürü esasına dayanan sistem içinde İslam hukukunu bir türlü alamadı. Üretimdeki başarıyı paylaşımda gerçekleştiremedi. Sonunda yeryüzünde tam istihdam sağlandığı için faizli işçilik düzeni de yani karşılıksız dolar da sallanmaya başladı. İşte bugünkü durum budur. Sermaye karşılıksız dolarla olan üstünlüğünü artık kaybetmektedir. Sermaye bu üstünlüğünü kaybedince devletler de kendi çarelerine bakıyorlar. Çin ile ABD’nin Alaska’daki toplantısı bunu ifade etmektedir. Türkiye’nin kapısını çalmaları da bu görüşmelerin müspet yolda ilerlediğini ortaya koymaktadır. Yani Biden bir taraftan Almanya ve Avrupa Birliği’ne yakın dururken öbür taraftan da Çin ve Türkiye ile uzlaşma yolunu tercih etmektedir. Kendisi Türkiye’ye gelemiyor ama Çin’i gönderiyor.
KANAL TEDAVİSİ
ED- Alaska’da Çin ile ABD görüşmesi sürerken Süveyş’te bir gemi karaya oturdu. Süveyş Kanalı’nı tıkadı. Birkaç gün kanal işlemedi. Bu da tüm dünyayı sarstı. Bu gemi dokunulmaz bir şirketin gemisiydi. Hiçbir güç bunları durduramaz, arayamaz, yolculuğunu engelleyemez. Batan geminin içinde ne olduğu bilinmiyor. Belki de kaçırılan küçük çocuklar vardı. Bununla Alaska görüşmesinde Çin’e mesaj yollanıyordu. “Bensiz İpek Yolu’nu ne yapacaksın?” deniyordu.
SK- ABD’nin deniz üstünlüğü sayesinde Yahudi Sermayesi dünyaya hükmetmekteydi. Her türlü çirkin ekonomik hareket dokunulamaz, aranamaz Sermaye’nin gemileri tarafından gerçekleştiriliyordu. Pentagon’un uçakları da bunları koruyordu. Alaska görüşmesi sırasında Süveyş’te geminin karaya oturması Çin’e mesaj değil Sermaye’ye mesajdı. Dokunulmaz olan gemi batıyordu. “Artık senin dünyadaki hâkimiyetin sona eriyor, biz Çin ile anlaşıyoruz ve dünya denizlerini ve İpek Yolu’nu bir blokun değil tüm insanlığın ortak malı haline getireceğiz.” diyordu.
NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.
YORUM:
Üçüncü bin yıla barış içinde geçilecektir
Dünyadaki haftalık olayları biz olumlu yorumladık. Dünyaya artık Sermaye hâkim olmayacak, devletler uzlaşarak 3. bin yıla barış içinde geçilecektir. Bu barışın da sağlanabilmesi için insanların şeriata dönmeleri gerekir ve artık bundan sonra devletler birbirlerini yenmek için değil, bir araya gelmekte olan karanlık dünyanın gelmesini önlemeye çalışacaklardır. Akevler’de başlayan ve Milli Görüşçüler ve Cemaatler tarafından bütün dünyaya anlatılan Adil Düzen şeriat düzeni, Hak düzen, barış düzeni ve ortaklık düzeni güçlü devletler tarafından ele alınmış bulunmaktadır. Başarıya ulaşacaktır İnşallah…