TERS-YÜZ
ED- ABD’de Biden başkan seçildi. Trump zamanında kurulmuş olan ABD-İngiltere hattı değişiyor ABD-Alman hattına dönüşüyor. Dünyadaki bütün devletler bu değişime ayak uydurmaya çalışıyor. Türkiye’de de Trump zamanında sesleri çıkmayanların sesleri çıkmaya başlıyor. Eski MİT aktörleri devreye giriyor. Modası geçmiş tehditlerle eski günler canlandırılıyor. Eski AK Parti kurucuları beyanlarda bulunuyor.
SK- Sermaye’nin her tarafta Dolar ile beslediği teşkilatı vardır. Her partide, her istihbaratta bunlar görevlidirler. Bir de basın var. Basın Derin Sermaye gücünün güdümündedir. Sermaye ne isterse o konuyu işlerler. Kendi başlarına konuyu işlerlerse onlar devre dışı edilir veya yayın organı kapatılır. Derin Sermaye’nin istediklerini bunlar basın yoluyla ilan ederler, ajanlar da ona göre harekete geçerler. Türkiye bu oyunları en iyi bilen devlettir. Özellikle ordu bunu çok iyi bilmekte, karşı çıkmadan bu oyunlara karşı oyun oynamaktadır. Devletimiz bir asırdan fazladır bu Sermaye’nin oyununa karşı ordunun aldığı tedbirlerle varlığını korumuştur, bugün de korumaktadır.
BASINÇ
ED- İçteki olaylar dıştaki olayların yansımasıdır. Bahçeli Londra-Washington hattını desteklemektedir. Erdoğan’ın şimdiye kadarki Trump ile işbirliğini devam ettiriyor. Berlin-ashington hattı Bahçeli’yi ve ülkücüleri istemiyor. Erdoğan böylece Bahçeli’nin yanında kaldığı için AK Parti de yalnız kalıyor. Libya’ya gıda yardımı götüren gemi Alman hattı tarafından durduruluyor, silah olup olmadığını kontrol ediyor. Fransa ülkücülerin faaliyetini yasaklıyor. Erbakan’ın siyasetine benzer bir dış siyasete yönelme var.
SK- Derin Sermaye çıkmazdadır. Faizli işçilik düzeni çalışmıyor. Birinci ve İkinci Cihan Savaşları çıkarılarak o günkü ekonomik krizler aşılıyordu. Çünkü o zaman henüz dünyada işsiz insan vardı. Onlara yeni işyerleri açılıyordu. Bugün ise bu savaş Erbakan, Humeyni, Gorbaçov inkılaplarıyla aydınlanan insanlık sebebiyle çıkarılamıyor. Çıkarılsa bile, sonuç bir çözüm vermeyecektir. Çünkü köylerde artık işsiz insan yoktur. İşte Sermaye çıkmazdadır. Ne yapacağını bilmemektedir. Biden ortaya çıktı, seçim konuşmalarını Türkiye aleyhinde yaptı, Türkiye’de muhaliflerin desteklenmesi gerektiğini söyledi. Türkiye şimdi muhalifleri iktidar etmeden Berlin-Washington hattına geçme çabası içinde. Bugün Türkiye’de olanlar bu geçişin tedavülüdür. Bizim görüşümüz farklıdır. Bu iki hat da başarıya ulaşamayacaktır. Çünkü faizli işçilik düzeni ömrünü tamamlamıştır. Kredileşmeli ortaklık sistemine geçmek zorundadır. Bunu yapacak da ancak Türkiye’dir. Türkiye, Akevler’in 50 yıllık uygulamalı, kredileşmeli ortaklık sistemine geçmelidir, tüm dünyayı hakemlik sistemine çağırmalıdır. Türkiye muhalif muvafık anlaşmalı olarak insanlığı üçüncü binyıl uygarlığına götürmelidir. Hatların arasında tarafsız olmalıdır.
ALMAN HESABI
ED- 4 ABD, 2 Yunan, 1 Fransız subayının yönettiği Hamburg gemisi Eisenhower’ın koruma gemisidir. Çin’in Ak Denizdeki hâkimiyetini engellemek için, Libya’ya gıda yardımı götüren bir Türk gemisini durdurmuş ve arama yapmıştır. Arama şekli kabul edilemez ise de Türkiye aleyhinde olmamıştır. Merkel Türkiye lehinde beyanat verirken birden değişmiş, 10 Aralık’ta Türkiye durumunun görüşüleceğini beyan etmiştir. Merkel o toplantıda, bu arama ile Türkiye’nin Libya’ya silah taşımadığını kanıtlamış olacak.
SK- Kararsız Sermaye’nin Türkiye hakkındaki tutumu belli değildir. Nasıl bir cephe oluşturacağını bilmemektedir. Şimdilik Türkiye’yi tecrit edip yalnız bırakma sonra istediğini ona kabul ettirme hazırlığı içindedir. Türkiye gerek siyasi gerek iktisadi bakımdan çok büyük sıkıntılara sokulacak ve Türkiye’ye istediğini yaptıracak. Yapmazsa Türkiye devletini ortadan kaldırıp yeni çözümler arayacaktır. Türkiye’nin durumu çok iyidir. Gerek iktisadi gerekse siyasi durumu dünyadaki bütün devletlerin durumundan iyidir. Bir tek noktası var, o da dış borçlardan kaynaklanan döviz durumu ve dolayısıyla enflasyon. Bu sorunu çözdüğü takdirde Sermayenin bütün oyunu boşa gidecektir. Sermaye, en çok ABD ordusunu Türkiye topraklarına havadan indirebilir ve işgale kalkışabilir. ABD’nin böyle bir gücü yoktur. Yakın komşularımızdan Türkiye’ye saldırabilecek yalnız İran ve Rusya vardır. Bunların da bize saldırabilmesi için, halklarını bize düşman edebilmesi lazımdır. Şimdilik İran halkı ve Rusya halkı Türk düşmanı yapılamaz. Zaten yöneticiler de böyle bir şey düşünmüyorlar. Yakın gelecekte böyle bir tehlike yoktur. Dolayısıyla bizim tek problemimiz var onun da çaresi altın bonosudur.
ORTAK HEDEF
ED- Partiler içinde farklı görüşler çatışır. Farklı partilerde farklı görüşler savunulur. Partiler bölünür, ittifaklar kurulur. Baykal Gülen’e karşı çıktı, Erdoğan’ı iktidar etti. Baykal tasfiye olundu. Avrupa, Türk gemisini durdurup arama yaptı. 10 Aralık’ta yapılacak Avrupa görüşmelerinde Türkiye’nin durumu elene alınacak. Avrupa parlamentosunda Türkiye’nin demokratikleştirilmesi için fon ayrıldı. Türkiye, Berlin hattında kalacak gibi.
SK- İnsan toplulukları da canlılarda olduğu gibi yabancı hücreler bulundururlar. Değişik görüşler ortada olur. Doğal olarak bu her toplulukta vardır. Tekel Sermaye bunu çok iyi bildiği için, Dolar’ın gücü ile bu gruplaşmalardan yararlanarak onların çatışması ve anlaşması ile kendi istediklerini yaptırmaktadır. Güçlü beyinler bunu bildikleri için onlar da bu durumdan kendilerine göre yararlanmaktadırlar. Türkiye’de Abdülhamit, Mustafa Kemal, İsmet İnönü, Süleyman Demirel, Turgut Özal, Evren bu sistemi iyi kavramışlar ve Türkiye lehine sonuçlar almışlardır. Türk ordusu ile işbirliği yapan AK Parti de dış siyasette büyük başarılar elde etmiştir. Ekonomide ise, askerlerin ekonomiyi bilmemesi ve prensip olarak katılmaması nedeniyle AK Parti başlangıçta Adil Düzen doğrultusunda hareket ettiği için başarıya ulaşmış ama şimdi çıkmaz duruma gelmiştir. Henüz fırsat bitmemiştir. Yeniden Adil Düzen’e dönebilir.
NEDEN!
ED- Her zaman her yerde iki kol vardır. Bunlar çatışır. Şimdi bu iki cephe Londra-Washington ile Berlin-Washington cephesidir. Trump, Londra-Washington cephesinin komutanıdır. Biden, Berlin-Washington cephesinin komutanıdır. Erdoğan ve yakınları Londra-Washington tarafı idiler. AK Parti kurucuları ve muhalifler Berlin-Washington cephesinde idiler, o zaman tasfiye edildiler. Şimdi de Londra-Washington taraftarları tasfiye ediliyor. Bugün AK Parti’den ayrılanlar Sermaye’nin bu oyununa gelmektedirler. Erdoğan tek başına direnmekte ise de yeni kadrosunu oluşturmaktadır.
SK- Sermaye’nin destekleyip ayarladığı bu iki cephenin tam başarıya ulaştığı söylenemez. Henüz Trump iddiasından vazgeçmemiştir. Pentagon ağırlığını koymamıştır. Dünyanın Biden ile ne kadar uyumlu çalışabileceği belli değildir. Sermaye virüsü yenememiştir. Ekonomiyi rayına koyamamıştır. Türkiye’nin çözümü var uygulamıyor. Dünyanın ise Türkiye dışında çözümü yok. Sonu ne olacak? Şimdilik kendileri de bilmiyor. Bizim yapacağımız bu bölünmelerde tarafsız kalma, adil davranmadır. Adil davranmada uluslararası anlaşmazlıklarda hakemlere başvurmadır. Hakemlerin kararı yanlış olabilir, acı olabilir ama savaş kadar kötü değildir, savaş kadar mahvedici değildir. Türkiye tüm dünya devletlerine hakemler sistemini dayatmalıdır.
NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.
Yorum:
ÇIKAR YOL
Türkiye’nin durumu çok iyidir. Yap-işlet-devret modeliyle Türkiye güçlü hale getirilmiştir. Batı bu modeli uygulatarak Türkiye’yi Osmanlılar gibi yıkmak istemektedir. Orada olduğu gibi enflasyonu körüklemekte ve dış borçlar ödenemez hale gelmektedir. Türkiye’nin 50 senelik birikimi sayesinde hazine rezervleri kullanılarak Türkiye yaşamaya devam etmiştir. Şimdi o rezervler bitmiştir. Artık dış borçlar, borçlanarak ödenme durumuna gelmiştir. Duyun-i umumiye zamanı gelmiştir. Hatta kurulmuştur da. Sıra devletimizin yıkılması ve 2. Sevr’in uygulanmasına gelmiştir.
Ne var ki Türkiye Adil Düzen denilen Ortaklık düzenini oluşturmuştur, kendisini savunma imkânına sahiptir. Osmanlı İmparatorluğu’nun sahip olmadığı bir güce sahiptir, bilgiye sahiptir. Dolayısıyla 1900‘lerdeki taktik sonuç vermeyebilir. Bugünkü Türkiye’nin ikinci bir avantajı daha vardır. O zaman Sermaye güçlü idi, Dolar ile her işi yapabiliyordu. Bugün ise Sermaye gücünü kaybetti. Dünya ve Türkiye artık Dolarsız da yaşayabilir hâle geldi. Bu bakımdan Osmanlı İmparatorluğu’nun akıbetini Cumhuriyet hükümeti için de beklemek yanlıştır.
Türkiye birkaç basit tedbir alarak bu ekonomik saldırıları def edebilir. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
- Altın bonosunu çıkararak ekonomiyi Dolar’a bağlı olmaktan kurtarır.
- Uluslararası ilişkilerini ulusal paralarla yapar, Türk Lirası ile ulusal paralarla kredileşme ilkesi içinde dış ticareti düzenler.
- Türkiye’ye giriş ve çıkışları serbest bırakır, gerek insanların gerek eşyanın giriş çıkışını kolaylaştırır, gümrükleri kaldırır, vizeleri kaldırır, ülke serbest bölge haline gelir. Böylece devletin borçlanması yerine halkın borçlanması sağlanır.
- Diyanet İşleri Teşkilatı’nı bu işte görevli kılar yeryüzüne gönderir onlara Kur’an’ın ortaklık sistemimi anlattırır ve orada ortaklık sistemi içerisinde Türkiye’deki yatırımlara ortak bulunur ve Türkiye yap-işlet-devret tuzağından kurtarılır.
- Türkiye mevzuatında hakemlik sistemi zaten vardır. Bir tek madde ile hakimlik sistemi kendiliğinden hakemlik sistemine dönüşür. Bu madde şudur: Sözleşmelerde bir mahkeme merci kabul edilmemişse, taraflar doğrudan mahkemeye gidemezler, sorunlarını hakemler yoluyla çözerler. Bu husus uluslararası anlaşmalarda şartsız uygulanır.
Kimsenin paniğe kapılmasına gerek yok. Herkes şeriata dönmeyi ve âlemlerin Rabbi’ne iltica etmeyi benimsesin. Benimseyenler kurtulacak, benimsemeyenler helak olacak.