YENİ ROTA
ED- Trump, Şi, Putin ve Erdoğan’ın devre dışı bırakılması derin güç tarafından bir yıldan önce kararlaştırılmış ve ilan edilmişti. Biden’in kazanması ile şok olan devletler Biden’i uzun zaman tebrik etmediler. Önce Erdoğan, Şi tebrik etti, Putin bekliyor. Trump kazansaydı Çin 180 Milyar Doları Türkiye’ye borç olarak verecekti. Biden kazandı, vazgeçti. Türkiye yönünü değiştirdi. Ankara’da olanlar bunlar. ABD dışişleri bakanı 6 ili ziyaret ediyor, Türkiye’ye gelecek ama Türkiye’de yalnız fener patriği ile görüşecek.
SK- Sermaye’nin 500 senedir uyguladığı politika; tarafları çatıştırma, sonra uzlaştırma, böylece dünyayı yönetmedir. Faizli işçilik sisteminde bu siyaset çok başarılı olmuş. Önce dinler ve rejimler arasında denge oluşturulmuş ve faiz sayesinde biriken sermaye ile insanlık tarım döneminden sanayi dönemine geçmiştir. Köylerde birikmiş olan emek bu yolla kentlere taşınmış ve kurulan yeni fabrikalara bunlar işçi olmuşlardır. Bugün köyden kente taşınacak kimse kalmadığı için faizli işçilik sistemi çalışmamaktadır. Dolayısıyla 500 senedir uygulanan para politikasının ömrü son bulmuştur. Ölmekte olan birisinin çırpınışıyla çırpınmaktadır. Bu çırpınmalar ölüme çare değildir.
YENİ FORMAT
ED- Biden Obama’nın yardımcısı idi. Trump kazandığı zaman İngiltere başbakanı Washington’a, gitmiş İngiltere’ye dönmeden Ankara’ya gelmişti. İngiltere’nin AB’den ayrılmasını Trump istemişti. Bugün geri dönebilir.
SK- 500 senedir dünyayı yönlendiren bir güç vardır. Bu, İsrail oğullarının zenginlerinden oluşan bir güçtür. Görünürde birbirleri ile çatışır, kimi Müslümanları, kimi Hristiyanları, daha sonra da kimi sosyalistleri, kimi kapitalistleri tutar görünür. Perde arkasında ise görünmeyen derin güç bunları yönlendirirdi. Türkiye’de Adil Düzen’in ortaya çıkması, İran’da Humeyni inkılabı, Sovyetlerde Gorbaçov inkılabı derin gücün bu dengesini bozmuştur. Bu tarihten beri 30 senedir derin güç denge arayışındadır. Henüz bu dengeyi bulmuş değildir. Faizli işçilik sisteminde bunu bulması da mümkün değildir. Sonuçsuz çabalar.
ŞİFRE PATRİKHANE
ED- ABD Dış İşleri Bakanı, Biden’in en yakını olan iki kişiyi yanına alarak 7 ülkeyi ziyarete çıktı. Fransız Devlet Başkanı ile görüştü ve Türkiye aleyhinde Biden’in söylediğinden daha sert sözler söyledi. Pompeo Türkiye ye gelecek ama yalnız Fener Patrikhanesini ziyaret edecekti. Türkiye’ye mesaj veriyor. Türkiye’de İngiltere Hava Kuvvetlerini Konya’ya davet etti ortak eğitim yapacaklar. Muhalefet de Pompeo istihkâmında faaliyet göstermektedir.
SK- Sermaye’nin derin gücü kendi merkezinde planlama yapar, herkese bir görev verir, dünyayı bir tiyatro sahnesi gibi yönetmeye çalışır. Allah da bunların olmasını istediği için bu oyunların oynanmasına izin verir. Belli bir yere gelinceye kadar devam eder. Görevleri bitince artık oyun oynayamazlar ve sonları gelir. İnsanlığı tarım döneminden sanayi dönemine getirmekte olan bu güç ömrünü doldurmuş, artık devreden çekilme zamanı gelmiştir. Kur’an bunları bildiriyor. Sermaye’nin derin gücü ya faizli işçilik sisteminden vazgeçecek, şeriat düzeninde şeriata uygun olarak yaşamaya devam edip insanlığa hizmet edecek ya da çekilip gidecek. Bunun böyle devam etmesi mümkün değildir.
DENGE
ED- Davutoğlu AB tarafı idi. Trump seçilince Davutoğlu gitti. Aynı kadro göreve geldi. Davutoğlu bu sebeple gitti. Şimdi de kadro bu sebeple değişiyor. Trump tarafı kadro yerine, Biden tarafı geliyor. Erdoğan bu değişmeyi mahir siyaset uygarlığı ile yapıyor.
SK- Yazarın bu teşhisi doğrudur. Yalnız Türkiye’de değil bu. Derin Sermaye bir devletin takip etmesi gereken siyaset senaryosunu yazar ve onun kadrolarını o ülkede iktidar eder. Eğer senaryoda farklı rol verilmişse onu değiştirir. Değiştirmek için beklenmedik olaylar olur. Davutoğlu’nun gitmesi, şimdi Albayrak’ın gitmesi Sermaye’nin yazdığı senaryo gereğidir. Ne var ki ne Davutoğlu’nu Erdoğan gönderdi ne de Albayrak Erdoğan’ın iradesiyle gitti. Ayasofya da Erdoğan’ın iradesiyle cami olmadı. Sermaye’nin senaryosu gereği oynandı ve oynanıyor. Ne var ki artık bu oyunlar oynanamaz duruma gelmiştir. Gelecekte Sermaye’nin senaryosuna göre oynanmayacaktır.
YENİ ENERJİ
ED- Almanya’da büyük bir kalabalık yürüyüşe geçti. Maske istemediklerini beyan ettiler. Polisle çatışma oldu. Yaralanan milletvekilleri var. Bu yürüyeneler Biden’e karşı olanlardır. Diğer taraftan Merkez Bankası %10’lardan %15’lere varan bir faiz arttırmı yaptı. Bu da Berlin-Washington hattına uyum mesajı idi. Türkiye yeni oluşan Amerika Avrupa beraberliği politikasına uyum sağlayacağını bildiriyordu. Onların baskısı gelmeden Türkiye yapacağını yapıyordu.
SK- Davutoğlu’nun birden devre dışı edilmesi şimdi de Albayrak’ın devre dışı edilmesi uygun politika olabilir. Gerektiğinde parlamenter sistemde devlet başkanları ve meclis bu değişmeyi yapar. Başkanlık sisteminde de başkan değiştirilerek bu değişim yapılır. Türkiye’de ise başkanlık sistemi gelmiştir ve başkan değiştirilemiyor ama siyasetin değişmesi gerekir, bu da başbakanlık yetkilerini kullanan bir bakanın gitmesiyle sağlanmıştır.
Ne var ki bu gitme devlete daha uyumlu bir politika olmamış da Türkiye büyük darbe almıştır. Önce Başkan’ın çok yakını olan birisi istifa etmiştir. Hem de kavgalı bir şekilde istifa etmiştir. Yani AK Parti sadece parti olarak bölünmemiş, kavga sarayın içine girmiştir. Mesut Yılmaz’la Ordu arasında gerginlik başlamış ve Türkiye tehlikeli bir duruma gelmişti. Akevler olarak Evren’i ziyaret etmiş ve ona bu duruma müdahale etme gerekliliğini anlatmıştık. Ordu bölünüyor demiştik. O da “Ordu bölünmez” dedi ama bunu alçak sesle söyledi. “Bizim çektiğimiz okumuşlardandır.” dedi. “Türk askeri bölünmez” dedi. Sonra 15 gün içinde Ankara’ya gitti, Çevik Bir’i 1. Ordu Komutanı yaparak onurlandırdı. Böylece ordu birliğini korudu ve hala koruyor. Albayrak olayı basit bir olay değildir. Türkiye’yi yıkacak, dünyayı karıştıracak bir olaydır.
Evren benzeri etkin bir kimse bizimle irtibat kurmadığından Albayrak olayı hakkındaki çözümümüzü ona anlatmak imkânını bulamıyoruz. Ancak bu okumadıkları makale içinde tavsiyeler yaparak bize düşeni yapıyoruz zannediyoruz. Türkiye’nin ilk halledeceği sorun Albayrak sorunudur. Albayrak Akevler’e karşı olmaktan vazgeçmelidir. Akevler’le görüşmelidir. Önce Akevler’in çözümlerini öğrenmelidir. Tartışmaları anlayacak kadar zekâsı varsa sorun yok. Akevler bir görüşü dayatmaz, Akevler görüşü tartışır. Doğruyu buldu mu hemen onun yanında yer alır. Albayrak bunu yaptıktan sonradır ki Erdoğan’a çözüm yollarını önerir ve Albayrak’ın itibarı iade edilir. Çevik Bir gibi o da kamu yönetiminde yerini alır ve Erdoğan ailesi dolayısıyla AK Parti bölünmemiş olur.
Akevler’e Albayrak karşıdır, Erdoğan da ilgilenmemektedir. Buna rağmen Akevler bu durumdan rahatsız değildir. Çünkü sorun ülke sorunudur. Derin Sermaye bunları ayarlamıştır ve bunlar da oyuna gelmişlerdir.
NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.