15.11.2020
Umut devreye girer.
- Yüzler güler.
- Karamsarlığın yerini iyimserlik alır.
- Daha iyiye doğru yelken açılır.
- Tutuklayarak cezalandırma son bulur.
- Tutuklama istisna olur.
- Yabancı yatırımcıya güven verilir.
- Yabancı yatırımcıdan daha önemlisi: Vatandaşa güven verilir.
- Yatırımın önü açılır.
- İş dünyasının kaygısı diye bir şey kalmaz.
- İdeolojik yargı anlayışı örselenir.
- “Ankara’da hâkimler var” deme fırsatı doğar.
*
“Hukukta reform”, o kadar güzel bir şeydir ki...
Hiçbir şey yapılmasa ve sadece adı fısıldansa bile...
Bir anda bir mutluluk rüzgârı kaplar her tarafı.
*
Son birkaç gün Türkiye’de olan budur, bundan ibarettir.
*
Siz bir de hukukta reformun hayata geçtiğini hayal edin!
Yazının tamamı için tıklayın
Yorum
Hakemlik-Hâkimlik
Hukukta reformlar bir türlü bitmiyor.
Her reform olduğunda millet avazı çıktığı kadar bağırıyor. Hukukta reform lazım diyor.
Reform yapılıyor yine kimse mutlu değil. Yine yapılıyor, yine kimse mutlu değil.
Sebebi çok basit.
Yapılan hiçbir düzenleme Allah’ın kitaplarına dayanmıyor.
Hiç kimse Allah’tan akıllı değildir. Bizi yaratan Allah bizim hukuk sistemimizin nasıl olması gerektiğini de bize göstermiş. Niçin dinlemeyiz O’nu? Aklım almıyor.
Hakimlik sistemi ile devam edildiği sürece hiçbir reform tutmayacaktır. Mesleki dayanışma ortaklıkları müessesesi getirilmediği sürece hakemlik de çalışmayacaktır. Bunları sağlamak çok çok basittir yönetim için. Ama göreceksiniz ki yine temennilerden ibaret düzenlemeler göreceğiz.
Bir sistem kendi içinde dengeli olmalıdır. Dışarıdan müdahalelerle bir sistem işlemez. Hatta dışarıdan müdahalelere rağmen sistem kendi içinde bozulmadan çalışmalıdır. Hakemlik sistemi ve hakemlik mesleki dayanışmaları dışında hukukta yapılacak her türlü reform sadece ve sadece hayal kırıklığı olacaktır.