Heybeliada’daki o bahtsız hastane
576 Okunma, 0 Yorum
Ahmet Hakan - Hürriyet
Lütfi Hocaoğlu

06.09.2020

Türkiye’nin ilk pandemi hastanesi Heybeliada’daydı.

Şaşaalı günleri de oldu ama bahtı kara çıktı bu hastanenin.

Adı her geçtiğinde Peyami Safa’nın “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu” romanındaki etkileyici hüzün gelir aklıma.

Zaten hikâyesi de romandaki gencin acıklı hikâyesine çok benzer.

Heybeliada’daki o bahtsız hastane

*

Talihsiz hastanenin serüvenini kısaca özetliyorum:

*

1924 yılında kuruldu. Yani Cumhuriyet’in ilanından bir yıl sonra... 16 yatak kapasitesine sahipti. Verem hastalarına hizmet veriyordu. 1940’lı yıllarda ilave bir bina daha yapıldı. Daha sonra başka binalar... 1980’e kadar mükemmel bir şifa merkezi olarak hizmet verdi. Kötü günler, 12 Eylül’le birlikte başladı. Hastaneye devlet desteği kesildi ve hastane için çöküş süreci başladı. Masraflar karşılanamıyor, personel maaşı ödenemiyordu. En büyük darbe ise 1999 depreminde geldi. Depremde binalar ağır hasar aldı. 2001’de bir restorasyondan gördü ama bu restorasyon da pek işe yaramadı. 2005’te “Denizyoluyla ulaşım zor” ve “Yeterli hasta yok” denilerek kapatıldı. Hastane kapatılınca bina harabeye döndü. 2009’da ise yandı ya da yakıldı.

*

İşte bu talihsiz hastanenin arazisi, Diyanet’e devredilmiş. Dün bütün gün bu konu konuşuldu Türkiye’de.

*

Buradan başta Sağlık Bakanlığı yetkilileri olmak üzere tüm yetkililere bir öneride bulunmak istiyorum:

*

Pandemi illetiyle mücadele ettiğimiz şu günlerde o araziye mükemmel bir pandemi hastanesi yapılamaz mı?

Böyle bir hastaneyle...

Cumhuriyet’in ilk veremle savaş hastanesinin yeniden yaşam bulması sağlansa güzel olmaz mı? Çam ağaçlarıyla çevrili arazinin iklim koşullarının sağlık için değerlendirilmesi şahane olmaz mı?

*

Ece Ayhan’ın da bir süre bu hastanede tedavi gördüğü gerçeğini göz önünde bulundurarak Ece Ayhan gibi sesleniyorum:

Bunu bir düşünün abiler!

Yazının tamamı için tıklayın

 

Yorum:

Pandemi hastanesi

Heybeliada Senatoryumu pandemi hastanesi değildir. Çünkü tüberküloz (verem) pandemi yapan bir hastalık değildir. Bir salgın tüm dünyada olursa ona pandemi denir ki tüberküloz salgın yapan bir hastalık değildir. Tüberküloz virüs değil, bakteri tarafından oluşturulan bir enfeksiyondur.

Pandemi hastanesi açmak doğru mudur? Bunu sorgulamak gerekir. Covid’i düşünelim. Covid viral bir hastalıktır ama hastalananlar sadece bu enfeksiyona mı sahiptir? Başka hastalıkları yok mudur? Özellikle hastaneye yatırılan Covid tanılı ağır hastalar genellikle bir veya birden fazla kronik hastalığa sahiptir. Bu kronik hastalıkları yalnızca bir uzmanlık dalındaki (enfeksiyon hastalıkları gibi) hekimler tedavi edemez. Kaldı ki Covid seyri sırasında müdahale edilmesi gereken başka problemler ortaya çıkmaktadır ki bunların tedavisi multidisipliner yaklaşım (çok değişik uzmanlık dallarının müdahalesini) gerektirir.

Bu nedenlerle pandemi hastanesi olarak açılan hastanelerin yatan hasta tedavisinde çok başarılı olacaklarını düşünmüyorum. Bütün uzmanlık dallarının bulunduğu hastanelerde Covid hastaları tedavi edilmelidir.

Bir hastaneyi ani bir kararla açmak doğru bir yaklaşım değildir. Analiz edilip doğru bir şekilde hareket edilmelidir. Zaten multidisipliner bir hastane olarak açılan şehir hastanesi pandemi hastanesi olarak kullanılmalıdır.

 

 

Lütfi Hocaoğlu






Sayı: 585 | Tarih: 6.09.2020
Ergün Diler
Büyük Güç!
Geleceğin dünyası
606 Okunma
Süleyman Karagülle
Mehmet Barlas
NATO’nun Türkiye ile Yunanistan’ın arasına girmesi olum
Boşuna uğraşlar
601 Okunma
Tayibet Erzen
Ahmet Hakan
Heybeliada’daki o bahtsız hastane
Pandemi hastanesi
576 Okunma
Lütfi Hocaoğlu


© 2024 - Akevler