Büyük Güç!
ED- Merkel açıkça AB devletlerini Yunanistan’ı desteklemeye çağırdı. Amaç, Türkiye ile Yunanistan’ı savaştırıp ikisini de devre dışı bırakıp Akdeniz’e hakim olmaktır.
SK- Bugün uygarlıkları iki küçük kavimle temsil ediyorlar. İslam uygarlığını İsrail oğulları, kuvvet uygarlıklarını ise Grekler, Yunanlılar temsil ediyor. Yunanlıların arkasında Hıristiyanlık var. İsrail’in arkasında ise Tevrat var. Bu çalışma Kıbrıslı Zenon ile başlamış ve hala devam ediyor. Almanlara Akdeniz’in imkanlarını vadeden Sermaye, Yunanlıları kışkırtıyor. Türkiye ile savaştıracak. Almanlara vaat ettiği Doğu Akdeniz’i Almanlara teslim etmeyecek. Türkiye’ye yardıma gelen ABD donanması Akdeniz’e hakim olacak. Hitler’i böyle savaşa soktu. Sonra kendisi geldi. Almanya bunu görünce bizimle beraber olacaktır. Bu proje yürümez.
ED-Dünya savaşı enerji ve silah savaşıdır. Silah satan ülkeler, silahlarını satabilmek için tekellerinde tutmak istiyorlar. Petrol satan ülkeler, dünyaya hükmedebilmek için petrol tekelini ellerinde tutmak istiyorlar. Petrolün merkezi de Akdeniz’dir. Akdeniz’i ellerinde bulundurma savaşı vardır. Türkiye Akdeniz’dedir. Güçlü devlettir ama Türkiye’yi devre dışı bırakmaya çalışıyorlar.
SK- geleceğin enerjisi petrol değildir. Geleceğin enerjisi Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, yaprak enerjisi, termal enerjidir. Bunlar, kaynakları tükenmeyen enerjilerdir. Petrol ve kömür ise tükenen enerjilerdir. O halde süper güçler petrol için savaşmıyorlar. Bunu savaşmak için bahane yapıyorlar. Başka bir olay da Akdeniz’de iddia edildiği gibi fazla enerji olmadığıdır. Sermaye böyle enerji var deyip uluslararası çatışmayı sürdürmektedir. Türkiye’nin petrol enerjisine ihtiyacı yoktur. Son derece bol su enerjisi var, rüzgar enerjisi var, güneş enerjisi var, yaprak enerjisi var. Türkiye Mustafa Kemal’in ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesine uymalı. Anadolu ve kıta sahillerine sahip çıkmalı. Ülkesi içindeki ve kıyı sahillerindeki enerjileri değerlendirmeli. Akdeniz oyununa gelmemeli. Almanlara “Buyur, senin olsun.” demeli. Onların boğuşmalarını seyretmeli. Birleşmiş Milletler’in kararına uyarak gerektiğinde, tehlike gördüğünde Sudan’a gönderdiği gibi asker göndermeli.
Şirketler arası anlaşmalara imkan vermelidir. Devletler arası ekonomik anlaşmalar yapmalı, devlet garantisini vermelidir. Yap-işlet devlet modelinde devlet garantisi olmalıdır.
ED-300 sene önce kurulmuş bir Vitol enerji şirketi var. Beş kıtada su enerjisini üreterek, görünürde bağımsız olan gerçekte VİTOL’a bağlı enerji şirketleri var. Petrol ve gaz ile tüm evlere girecek ve dünyayı o yönetecek. Akdeniz oyunları o oyundur.
SK- Böyle bir merkezin olduğu baştan bilinmektedir. Şimdi adını da öğrendik. Adını öğrendik demek ömrü sona eriyor demektir. Nasıl faizli Dolar’ın ömrü sona eriyorsa fosil yakıtlara dayanan enerjinin de ömrü sona eriyor. Artık herkes semtinde rüzgâr enerjisi, güneş enerjisi üretecek. İnsanlığın elektrik şebekesine verecek. Enerji belgesini alacak, onu piyasada satacak. Arz ve talep kanunları çalışacak ve enerji üretim tüketim tekeli olmayacak. Bölüşme vakıf işletmeler tarafından yapılacaktır. Akevler semt kooperatifleri ile geleceğin tüm sorunlarını çözmüş bulunuyor.
ED- Vitol grubu karar aldı. Türkiye’de petrol yatırımları yapılacaktı. Vitol grubunu temsilen Pompeo görünür patronlardan bir ricada bulundu. Kabul etmediler. Ondan sonra olaylar oldu. Şimdiki durum da bu.
SK- Vitol grubu derin Yahudi siyaseti güden bir şirkettir. Faizli işçilik sistemi ile bugüne gelindi. Bugün tam istihdam sağlandığı için artık faizli işçilik sistemi işe yaramıyor. Vitol grubu yeni arayış içinde ve Türkiye’de yatırım yapmaya başladı. Derin İsrailoğulları’nı temsil ediyorsa ve kurtulmak istiyorsa Kur’an’a teslim olmalıdır. Merkezini Türkiye’ye taşımalı ve faizli işçilik sistemine karşı bizimle beraber olmalıdır. Tevrat ve Kur’an ne diyorsa onu yapalım. Karadeniz’de petrol bulunmadı ama Vitol onu bahane ederek Türkiye’de yatırımlar yapacak demektir. Ayasofya’nın cami yapılması de Vitol grubunun kararıdır. Yeniden Müslümanlarla iş yapmak istiyor demektir. Merkel’e söyleten de Vitol grubudur. Türkiye’yi kötü duruma düşürüp sonra ona yardım ederek hükmü altına almak istiyor. Yine pis huyundan vaz geçmiyor. Vitol’un Türkiye’de yatırım yapmasına izin vereceğiz ama Ortadoğu’daki komşularımızla da çok iyi olacağız.
NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.
Yorum:
Geleceğin dünyası
Uygarlıklar yeni para ile oluşur. Geleceğin parası kaydi paradır. Artık nakdi kimse taşımayacak. Cep telefonu ile yapılan havaleler yeterli olacaktır. Bilgisayar ağının çökmesi tufana benzer olacaktır. Bundan kurtulamayınca muhasebede defter sistemi olacaktır.
Herkes aldığını ve verdiğini yazacaktır. Defterinde veya cep telefonunda bütün işlemler geçmiş olacaktır. Elektronik sistem çökse bile herkesin defterinde tüm borç ve alacak yazılmış olacağı için hesap bilinecektir.
Tarım döneminde zenginlik topraktı. Sanayi döneminde zenginlik nakit olmuştur. Elektrik döneminde zenginlik yazılımdır. Yazılımın özelliği şudur, artık tekeller oluşamıyor artık sadece zekâ ve çalışma yeterli oluyor. Başarılı olunuyor.
Almanya’da fabrikaları ziyaret ediyordum. Hassa işleri Türklere yaptırıyorlardı, işçilik bilmedikleri için. Geleceğin dünyası yazılıma dayanacaktır. Bunu da içki içmeyen Müslümanlar en çok başaracaktır. Gelecek Müslümanların olacak.