16.07.2020
- BİR: Kimseye asla gözü kapalı güvenme. İlle de birilerine gözü kapalı güveneceksen kedine güven, köpeğine güven.
- İKİ: Her zaman doğru bildiklerini söyle... Doğru bildiklerinden hepsini söyleyemediğin zamanlarda da en azından doğru bildiklerinden bir kısmını söyle.
- ÜÇ: Kendini hiçbir zaman vazgeçilmez belleme... Ama vazgeçilmez olduğun zamanlarda da yaptığın işin hakkını ver.
- DÖRT: Her zaman her yaptığın iyiliğin ya da kötülüğün karşılığını almayabilirsin. Ama unutma ki... Bazen alırsın karşılığı.
- BEŞ: Doğru bildiklerinden asla taviz verme... Ama bu demek değildir ki azıcık esneme yapmayacaksın. Esne. Ama azıcık esne.
- ALTI: Sana “Sen çok iyi bir insansın” dendiğinde alabildiğine memnun ol. Ama yine bir kuşku payı bırakmayı da unutma.
- YEDİ: Zaaflarına yenik düşmemeye çalış... Ama unutma ki... Edebiyatta, sanatta, resimde ortaya çıkan bütün harika işler zaafı olan insanların elinden çıkmıştır.
Yazının tamamı için tıklayın
Yorum:
Hikmet sahibi olanın öğütleri
وَلَقَدْ آتَيْنَا لُقْمَانَ الْحِكْمَةَ أَنِ اشْكُرْ لِلَّهِ وَمَنْ يَشْكُرْ فَإِنَّمَا يَشْكُرُ لِنَفْسِهِ وَمَنْ كَفَرَ فَإِنَّ اللَّهَ غَنِيٌّ حَمِيدٌ (12) وَإِذْ قَالَ لُقْمَانُ لِابْنِهِ وَهُوَ يَعِظُهُ يَابُنَيَّ لَا تُشْرِكْ بِاللَّهِ إِنَّ الشِّرْكَ لَظُلْمٌ عَظِيمٌ (13) وَوَصَّيْنَا الْإِنْسَانَ بِوَالِدَيْهِ حَمَلَتْهُ أُمُّهُ وَهْنًا عَلَى وَهْنٍ وَفِصَالُهُ فِي عَامَيْنِ أَنِ اشْكُرْ لِي وَلِوَالِدَيْكَ إِلَيَّ الْمَصِيرُ (14) وَإِنْ جَاهَدَاكَ عَلَى أَنْ تُشْرِكَ بِي مَا لَيْسَ لَكَ بِهِ عِلْمٌ فَلَا تُطِعْهُمَا وَصَاحِبْهُمَا فِي الدُّنْيَا مَعْرُوفًا وَاتَّبِعْ سَبِيلَ مَنْ أَنَابَ إِلَيَّ ثُمَّ إِلَيَّ مَرْجِعُكُمْ فَأُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ (15) يَابُنَيَّ إِنَّهَا إِنْ تَكُ مِثْقَالَ حَبَّةٍ مِنْ خَرْدَلٍ فَتَكُنْ فِي صَخْرَةٍ أَوْ فِي السَّمَوَاتِ أَوْ فِي الْأَرْضِ يَأْتِ بِهَا اللَّهُ إِنَّ اللَّهَ لَطِيفٌ خَبِيرٌ (16) يَابُنَيَّ أَقِمِ الصَّلَاةَ وَأْمُرْ بِالْمَعْرُوفِ وَانْهَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَاصْبِرْ عَلَى مَا أَصَابَكَ إِنَّ ذَلِكَ مِنْ عَزْمِ الْأُمُورِ (17) وَلَا تُصَعِّرْ خَدَّكَ لِلنَّاسِ وَلَا تَمْشِ فِي الْأَرْضِ مَرَحًا إِنَّ اللَّهَ لَا يُحِبُّ كُلَّ مُخْتَالٍ فَخُورٍ (18) وَاقْصِدْ فِي مَشْيِكَ وَاغْضُضْ مِنْ صَوْتِكَ إِنَّ أَنْكَرَ الْأَصْوَاتِ لَصَوْتُ الْحَمِيرِ (19)
Lokman suresinde Lokman’ın oğluna verdiği öğütler vardır. Bu öğütler bize örnek olsun diye Kuran’a konulmuştur.
Lokman’a hikmet verilmiştir. Hikmet hükme varma özelliğidir. Analitik bakıştır. Olaylar arasında bağ kurup, verileri analiz edip enformasyona ulaşma ve enformasyonlardan bilgiye ulaşma ve bu bilgilerle bilgeliğe ulaşma demektir.
Allah birisine hikmet verdiyse o bilgeliğe ulaşacak demektir. Allah hikmeti gökten yağdırmaz. İnsan çalışır, çabalar, öğrenir ve Allah da ona hikmeti verir.
Ayette hikmeti verme sebebi de söylemektedir: Allah’a şükret diye. Allah’a şükreden kendine şükretmiştir. Kim küfrederse de Allah gani ve hamiddir diyor. Hikmet şükür için kullanılmalıdır. Yani bilgelik Allah’a karşılık vermek içindir. Allah’a karşılık vermek aslında kendine karşılık vermek demektir. Yani hikmeti kullanarak kendin için iyi işler yapacaksın ki Allah için de iyi işler yapmış olasın.
İlk öğüt Allah’a şirk koşmamaktır. Yani Allah’ın doğal ve sosyal kanunlarına uymayan kurallar koymamaktır.
Daha sonra araya genel ifadeler parantez olarak açılıyor. Anne ve babaya iyilik emredildiği gibi onların şirk için çabalaması durumunda onlara itaat etmemeyi ama yine onlara sahip çıkmayı anlatıyor. Anne babanın değil de Allah’a yönelenin yoluna uy diyor.
Açılan parantez kapanıyor ve Lokman’ın oğluna öğütleri devam ediyor. Yaptığın her hareketin Allah tarafından bilindiğini söylüyor. Salatı ikame etmesini, marufu emretmesi, münkeri nehyetmesini, ona isabet edenlere karşı sabırlı olmasını ve bunun işlerin en büyüğü olduğunu söylüyor.
İnsanlara karşı kibirli olduğunu gösteren beden dilinden kaçınmasını, öğünmemesini söylüyor. Yürüyüşünde orta yolu tut, sesini yükseltme diyor.
Bizim için örnek Kuran’dır. Kuran bize nasıl davranmamız gerektiğini söyler. Bu ayetlerde de bireysel yetişme anlatılmaktadır. Hikmet sahibi yani bilge bir insanın bakış açısı gösterilmektedir.
Hikmet sahibi olanlar modayla hareket etmezler. Toplumun genelinin davranışlarına uymazlar. Atalarının kültürü onları hiç ilgilendirmez. Gelenekler Kuran’a aykırı ise gelenekleri silip atarlar, takmazlar. Allah’ın ayetlerini analitik olarak değerlendirirler ve elde ettikleri sonuçlar onları ilgilendirir.
İlginç olan hikmet sahibi insanları toplumun hoş görmemesi ve dışlamasıdır. Çünkü çoğunluk zanla hareket eder, kafadan atar. İyi budur der ama derken bir metodoloji içinde hareket etmez. Sadece kalabalığa uyarlar.
Allah hikmet sahibi insanları modaya uyan kuru kalabalıklardan korusun. Onlardan uzak tutsun.