16/04/2020
Bütün dünya salgın günlerinden ekonomik krizlerle dolu günlere savrulacak
Eve kapandığımız bugünlerde, dünyada yalnız olmadığımızı ve bir büyük bütünün parçası olduğumuzu yine hissediyoruz. Örneğin içinde bulunduğumuz korona virüs günlerinde Avrupa'da ve tabii bizde de benzin tüketimi yüzde 80 azalmış. Bundan giderek otomotiv sanayiini ne tür bir durgunluğun beklediğini görmemek mümkün müdür?
İşsizlik dalgası
Düşünün ki perakendecilik, lokantalar, oteller ve benzeri ekonomik faaliyetler, istihdamın yüzde 80'ine iş alanı açar... Karantina ve sokağa çıkma yasakları ile turizmin de dondurulduğunu düşündüğümüzde olay ne tür bir işsizlik dalgasına yol açacak, görebiliriz. Örneğin Kuzey İtalya'nın turizm gelirleri bu bölgenin tüm gelirlerinin yüzde 80'ini oluştururmuş.
Tamamı için https://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2020/04/16/butun-dunya-salgin-gunlerinden-ekonomik-krizlerle-dolu-gunlere-savrulacak
Yorum:
Allah dileyince bize sadece teslim olmak düşer
Sayın Barlas bir bahane bulur her seferinde, hükümeti veya ülkemizi kayırır, sorunsuz, tozpembe bir tablo çizerdi. Olayın vahametini buradan anlayın ki kendisi artık ekonomik bir krizin kaçınılmaz olacağını ve ülkemizin de bu tufandan nasibini alacağını kabullenmek durumunda kalmış. İyi de olmuş. Gerçeklerle yüzleşmek, bir kriz çözümünde ilk kapıdır.
“Biz buradan geçelim, gerisi Allah kerim.” Demek bizim için korkunç bir lüks, hatta herkes için öyle. Maalesef, bu cümleyi kurabilecek bir ülke yok yeryüzünde. Sonraki kapıları tek tek hesap etmek gerekecek.
Bu salgın iyi kötü bitecek, dünyanın yarısı bile yok olsa yine geriye hayat ve bu hayatın merkezinde olacak insanlar kalacak. Asıl sorun ise ekonomik tufanın nasıl atlatılacağıdır. Ortaklığın, dayanışmanın ve emeğe orantılı kazancın ne denli önemli olduğu görüldü. Dünya adına ‘Adil Düzen’ demese de bu düzeni kurmak zorunda kalacak, kerhen veya tav’en.