Darbe deşifre edildi, direnç noktalarımızı tahkim etmeye bakalım...
21 Şubat 2020, Cuma
YUSUF KAPLAN
Rand Corporation’ın 270 küsûr sayfalık Türkiye Raporu, geçiştirilecek cinsten değil! Elbette, bu rapora bakıp kara kara düşünmek gibi bir absürtlüğe sürüklenmeyeceğiz. Elbette, gece gündüz darbeyle yatıp darbeyle kalkacak değiliz.
Elbette, milleti darbe korkusuna gark etmeyeceğiz.
Ama bu raporu didik didik edeceğiz, raporda söylenen her şeyi ciddiyetle irdeleyeceğiz devlet olarak, devletin ilgili kurumları olarak.
Raporun ülkemizi karıştırmak, ülkemizdeki bazı dengeleri sarsmak, özellikle de Türk siyasetini dizayn etmek için hazırlandığı o kadar aşikâr ki!
Ve raporun FETÖ’nün hâin elemanlarıyla CIA’in Graham Fuller gibi iğrenç adamlarının ortaklaşa çabalarıyla yazıldığı da o kadar açık ki!
DARBE TEZGÂHINI DEŞİFRE ETMİŞ OLDUM!
DİRENÇ NOKTALARIMIZ CEMAATLERİ KORUYAMAZSAK, İSLÂM’IN HAYATIMIZDAN ÇEKİP GİTMESİNİ ÖNLEYEMEYİZ
AKİDENİN, AİLENİN, TOPLUMUN SİGORTASI CEMAATLER!
Ailenin çöktüğü, toplumun yapılarının çatırdadığı bir zaman diliminde, aileyi de, toplumu da ayakta tutacak ve yeniden güçlendirecek yegâne kaynak cemaatlerdir.
Cemaatleri korursanız, akideyi de, aileyi de, toplumu da, ülkeyi de korursunuz.
Cemaatlerin bombardımana tabi tutulması, bunun bir de 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki süreçte yapılıyor olması, son derece manidar ve düşündürücüdür.
Zokayı yuttuğumuzun göstergesidir. Cemaatlerin hayattan çekilmesi, bu ülkede ne kaç kuşaklık zaman dilimi içinde İslâm’ın bu toplumun hayatından çekilmesiyle sonuçlanacaktır.
Cemaatlerle FETÖ’yü aynı kefeye koymak tam bir akıl tutulmasıdır ve geleceğimiz açısından son derece tehlikelidir.
İslâm’ın kilisesi yok. O yüzden İslâm’a yapılacak bir saldırıda İslâm’ın belini doğrultabilmesi, Müslüman toplumların omurgalarını koruyabilmeleri çok zordur.
Devleti kutsamayalım. Bu devlet laik bir devlet. Yarın bir iktidar değişikliğinde perperişan olabilir bu toplum. O yüzden laik devleti kutsamayalım, laik devletin sopasına karşı direnç noktalarımızı, sosyal, kültürel, entelektüel ve manevî korunaklı alanlarımızı güçlü, sarsılmaz bir şekilde inşa etmeye bakalım.
Önümüzdeki 25-50 yıllık süreçte, Müslüman toplumlar hızla kentleşecek, sekülerleşecek ve İslâm’ı hızla terk etmeye başlayacaklar!
Avrupa’da yaşanan yüz yıllık, hatta iki yüzyıllık Protestanlaşma, dolayısıyla dinin sekülerleştirilmesi felâketi yeni yaşanmaya başlandı İslâm dünyasında.
Bizi ancak İslâmî ilkelere, zihin kalıplarına, davranış biçimlerine, usullere, adap erkânâ riayet eden cemaatler bu sekülerleşme felâketinden kurtarabilir ve direnç noktalarımızı tahkim ederek geleceği inşa etme yolculuğuna soyunmamıza zemin hazırlayabilir.
Vesselâm.
https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/darbe-desifre-edildi-direnc-noktalarimizi-tahkim-etmeye-bakalim-2054336
yorum;
Cemaatler acilen Adil Düzene göre yapılandırılmalı!
Yazarımız darbenin deşifre edildiğini,uyarısı üzerine cumhurbaşkanının mesajı
aldığını ve devlet olarak gereğinin yapıldığını fakat İslami cemaatlerinde
kendilerine çekidüzen vermeleri gerektiğini yazmış.
Ve şöyle noktalamış cemaatler vazifelerini yapmazlarsa ülkemizde İslam
20-25 yıl sonra tamamen terk edilmeye başlanır.
Beklersiniz ki bundan sonra bir İslam İnkılabı seferberliği başlatılsın
ama nerede,niyet olsa bile bunu hangi kadrolarla yapabilirsiniz?
Maalesef yine Medine'nin inşasında Mekke'de yetişen 100 cıvarı
sahabe mesabesindeki kimseler ortalıklarda görünmüyor.
Büyük büyük kalabalıklar,paralar,laflar ortalıkta cirit atıyor
ama o çekirdek kadro ortada yok veya varda muhatap alınmıyor.
1985' li yıllarda Refah Partisinin de yüz binlere varan kadrolarına rağmen
merhum Erbakan hocamız aradığı muhatapları Akevler ekibi olarak bulmuştu.
Bu günde durum farklı değildir yalnız rakamlar büyümüştür, çünkü
Ak Parti kadroları devlet olmuştur, fakat bu büyüklükler daha bir büyük
bir perde olmuş, yorgan olmuş ve örtmeye, uyutmaya devam etmektedir.
Ve işin en acı yönü merhum Erbakan hocamızın muhatap aldığı Akevler'e müracaat
edilmemekle kalmıyor O'nun Akevler'le yaptığı çalışmalar sonucunda ortaya
koyduğu Adil Düzen'e de müracaat edilmiyor.
Karanlığın en koyu olduğu an bu an olsa gerek, ama Akevler Adil düzen çalışanları buna rağmen 53. yılında da çalışıp, üretmeye ve hazırlıklara devam ediyor.
Yusuf Kaplan hocamıza da davetimizi tekrar yineliyor, çalışmalarımıza katılmasını
ve birinci gündem yapmasını ümit ediyoruz.
Burada teberrüken bir alıntıyla bitirelim;"Bürokraside işi yapan işini yaptığı kimselere emretmektedir! Halk onların kölesi durumundadır! Saltanat dönemlerinden kalan bu miras bugün insanlığın en büyük sorunudur.
İnsanlığın huzura ermesi için “işçilik sistemi”nden “ortaklık sistemi”ne geçilmelidir... Devletin görevlileri/bürokratları değil, “devletin kayyumları” olacaktır...
Yani…
Devleti “serbest meslek erbabı” yönetecektir...
Genel Hizmet Kooperatifleri kurulacak ve “Genel Hizmetleri” (25 Genel Hizmet çalışmamız on yıl önce yapıldı ve birkaç ay önce 500 sayfalık kitap olarak yayımlandı) onlar yapacaklardır... Ayrıca “nöbetli silahlı güçler” olacak, onlar da koruma kamu görevlerini yapacaklardır...
*
Asıl büyük soruna, asıl büyük musibete gelinirse; siz bürokrasiyi yani “bürokratik sistemi” sürdürdüğünüz müddetçe daima “paralel bir devlet” var olacaktır...
-Askerlerin paralel devleti olur...
-Masonların paralel devleti olur…
-Cemaat/lerin paralel devleti olur...
-Başkalarının da paralel devleti olur…
*
SONUCA ve çözüm önerimize gelelim: Temenni ediyoruz ki yeni cumhurbaşkanı ve yeni başbakan bizim yarım asırdır yazdığımız ve söyleye geldiğimiz bu gerçekleri duyma imkânını görürler de halkı ve kendilerini bu “zalim düzenin” dünya azabından ve âhiret cehenneminden kurtarırlar… Var olan zalim düzenin yerine “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN” getirmeyi düşünürler ve hayatın her alanında var olan “SOSYAL TUFANA” karşı gereğini yapmaya ve gerekli önlemleri almaya başlarlar..."
SÜLEYMAN KARAGÜLLE-
http://www.akevler.org/AkevlerMakaleler/1847/SonYor/10053/Suleyman-Karagulle/Burokrasi-Sorunu-ve-Paralel-Devletler?seoContent_ASPxGridView1=page7