Zihniyet devrimi ve maarif devrimi olmadan aslâ!
21 Ekim 2019, Pazartesi
YUSUF KAPLAN
Eğitimde, kültürde, medyada, gençlikte ve şehircilikte medeniyet dinamiklerimiz doğrultusunda devrim niteliğinde adımlar atmazsak geleceğimizi teminat altına alamayız.
Zihniyet devrimi'nden söz ediyorum aslında. Zihniyet devrimleri, maddî atılımlardan ziyade ruh atılımlarıdır.
Önümüzdeki süreçte yoğunlaşmamız gereken asıl mesele bu olmalı. Konuyla ilgili bu sütunda daha önce yayımladğım bir yazımı önemine binaen yeniden sizlerle paylaşma ihtiyacı hissettim.
KRİZ ZAMANLARINDA DA, İNŞA ZAMANLARINDA DA MANEVÎ GÜÇ KİLİT ROL OYNAR
.........................
ZİHNİYET DEVRİMİNİN ANAHTARI, MAARİF SİSTEMİDİR
İşte manevî gücün hayat bulmasını, kökleşmesini; maddî gücün manevî güçten aldığı ışıkla köksalmasını sağlayan zihniyet devrimi, derûnî manevî güçten, manevî kaynaktan beslenen maarif sisteminin inşasıyla imkân dâhiline girer.
Maarif sistemi, ilim, irfan ve hikmet yolculuklarının güzergâhlarını belirler, yapıtaşlarını döşer.
Bütün büyük medeniyet atılımları zihniyet atılımlarıdır. Bütün zihniyet atılımlarının anahtarı da maarif sistemidir.
Greklerde de, Çin, Hint medeniyetlerinde de, modern Batı uygarlığı tecrübesinde de, İslâm medeniyetinin yaptığı atılımların gerisinde de hep bilim, düşünce, sanat, siyaset, iktisat ve ahlâk yolculuklarını mümkün kılan zihniyet devrimlerine imkân tanıyan maarif atılımlarıdır.
Medrese ve tekke, İslâm medeniyetinin, özellikle de medreseden beslenen Batı'da ise üniversite, Batı uygarlığının atılım yapmasını sağlayan zihniyet devrimlerinin kaynaklarıdır.
Biz, yeniden tarihte bir varlık göstereceksek, tarihin yapılmasında belirleyici roller üstleneceksek, manevî güçten beslenecek ve maddî gücü besleyip harekete geçirecek köklü bir zihniyet devrimi gerçekleştirmek, bunun için de güçlü bir maarif sistemi geliştirmek zorundayız. Bunun başka yolu yok.
Bizim manevî gücümüzün ve kaynağımızın meyvesi medrese ve tekkenin özünü özümseyerek Batı'daki üniversiteden de beslenecek kendi maarif sistemimizi inşa edemediğimiz sürece, attığımız maddî atılımların toplumun sekülerleşme / dünyevîleşme katsayısını artırarak, ruhsuzlaştırarak sonuçta bizi vuracağını aslâ unutmayalım, aslâ!
O yüzden zihniyet devrimi olmadan aslâ diyorum.
Zihniyet devriminin gerçekleşmesi için de düşünce, sanat, siyaset, ahlâk, estetik, medya gibi bütün alanlardaki faaliyetleri besleyecek maarif devrimi olmadan da aslâ diyorum.
https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/zihniyet-devrimi-ve-maarif-devrimi-olmadan-asl-2053108
YORUM;
ZİHNİYET DEVRİMİNİN MANEVİ GÜCÜ ADİL DÜZENDİR
Yazarımız zihniyet devrimi olmadan asla diye başladığı yazısını, zihniyet devrimizin temeli
maaarif sistemimizdir, medeniyetimizin manevi gücü de maarif sistemiyle oluşturulur
diye bağlamış.
Doğru işin bam teli budur ancak buna geçişin nasıl olacağı da önemlidir.
Kaş yapayım derken göz de çıkarılmamalıdır.
1967 yılından beri bu zihniyet devrimine odaklanan İzmir Akevler Kooperatifi
kurucuları Kur'an merkezli Peygamberler Sistemini ortaya koymuşlardır.
Bunun için aşılamayan bazı engellerin aşılması maksadıyla da Milli Görüş
partilerini kurmuşlardır.
Ülkenin geldiği önemli bir aşamada, merhum Erbakan hocamız ,Refah Partimizin programı olarak, Akevler ekibiyle yaptığı 5-6 yıllık çalışmanın sonunda peygamberler
sistemine son halini verip Adil Düzen adıyla bunu ilan etmiştir.
Hakikaten Adil Düzen çalışmaları ve anlatımları sayesinde ülkemizde ve dünyada
zihniyet devrimi tohumları da atılmış ve tutmuştur.
20 yıla yakın Ak Parti iktidarlarının icraatleri ve muhasebesiyle beraber Adil Düzen umulmadık şekiller ve yeni şartlar muvacehesinde ortaya çıkmaya ve yeşermeye başlayacaktır.
Önümüzdeki 20 yıl içersinde de artık ülkemiz ve dünyada bu zihniyet devriminin
oturmasını ve meyvelerini vermesini izleyecek ve yaşayacağız inşaallah.
Burada teberrüken bir alıntıyla yorumumuzu bağlayalım.
" Bugün millî eğitimimiz baştan sonuna kadar idlal yuvasıdır. Ne ilimle ne de fıkıhla hiçbir ilgisi olmayan derslerin içinde boğulan çocukları cahil bırakmaktadırlar. Okullar eğitme değil, eğitime mâni olma, yanlışları ilim diye öğretme merkezi hâline gelmiştir. Gençler de derslere çalışacaklarına, çalışmadan sınıf geçme sevdasındadırlar.
Akevler inkılâp yapacak, çalışarak okuma sistemini getirip geliştirecektir.
Yüz Lojmanlı İşyeri Apartmanları’nda bedelsiz özel dersler verilecek; Matematik öğretilecek, Kur’an Arapçası öğretilecektir.
Mevcut okullara devam edecek ve diploma alacaklar ama ilmi ve mesleği kooperatifte öğrenecekler. Çocukları idlal eden maarifin elinden onlardan ayırmadan kurtaracağız. Biz okullar açmayacağız, dershaneler açmayacağız, paralel olmayacağız. Biz kendi apartmanımızda kendi çocuklarımızı yetiştireceğiz. İslâm’ın Kur’an Arapçasını, Batı’nın Yüksek Matematiğini öğreteceğiz. Kapalı dershanelerimiz veya okullarımız veya yurtlarımız olmayacak. Her lojmanlı apartman kendi çocuklarına ne isterse ek olarak onu öğretecek.SÜLEYMAN KARAGÜLLE- http://www.akevler.org/AkevlerSeminerler/966/Tum/1/Nahl-Suresi-Tefsiri-36-39-Ayetler