Uğur Dündar
4 Mayıs 2019
Şöyle bir belediye düşünün;
Başkanın makam odasının kapısı açık duruyor, dışarıdan bakıldığında içerisi görünüyor ama meclis toplantılarında nelerin görüşüldüğü, hangi kararların alındığı bilinmiyor!.. Çünkü toplantılar halka açılmıyor, canlı yayınlanmıyor!..
Başkan kapısını ardına kadar açık tutuyor ama tüyü bitmemiş yetim hakkının olduğu gelirlerin nereye, niçin harcandığı konusundaki bilgileri toplumla paylaşmıyor, kayıtları halkın denetimine sunmuyor!..
Başkan kapısını açmakla yetinmiyor, kasasıyla kaldırıp atıyor ama ihaleleri bir başka odada kapalı kapıların ardından yapıyor!.. İhaleyi kimin nasıl aldığını, kazananın en düşük fiyatı verip vermediğini, yandaş olup olmadığını toplumdan saklıyor!..
Başkan işi abartıp tüm binada açılmadık kapı bırakmıyor ama personel alımında neyin belirleyici olacağı konusunda topluma hiçbir taahhütte bulunmuyor. Yani liyakatı mı, yoksa yandaşlığı mı gözeteceğini kimse bilemiyor!.. Yazının tamamı için https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/ugur-dundar/seffaflik-mi-sov-mu-4668881/?utm_source=yazarlar&utm_campaign=diger_yazilar&utm_medium=diger
YORUM
Yeni seçilen, imanı zayıf, yaradılış gayesinden bihaber bazı başkanların heyecanlarına hak vermek lazım. Başkan olmakla her yetkinin kendilerinde olduğunu, kendilerinin de çok güvenilmesi gereken insan olduklarını, millete ispat etme gereksinimi duymalarının sebebi, ileride yapacakları yolsuzluğa zemin hazırlama amaçlı,bilinç altı davranış şekilleridir.
Makama oturup,halkın sorunları ve derin güçlerin ağırlıkları ile yüz yüze geldikleri vakit, için için; kapıyı sökmekle iyi etmedik galiba demeye başlarlar. kapısı sökülmemiş olan başkan yardımcılarının odaları ve meclis toplantı salonları; onların gizli görüşmeleri için imdat kapıları olmaya başlar.
Özel görüşmeleri gereken konular olunca, temizlikçi çağrılır, masalar silinmeye , yerler süpürülmeye başlanır. Bu durumda, mecbur boş bir odada misafir ağırlanır.Tabiki de o boş odanın kapısı vardır.
İşin espirisi bir tarafa; hakkı hak bilip,hakkın hizmetinde olan insanlar, hangi makama gelirlerse gelsinler,kendilerinden emindirler, onların o duruşu,etraflarına da nufuz eder. Ne kapı sökmeye gerek duyarlar, nede gizli kapaklı işleri olur.
Göreve gelir gelmez makam odasının kapısını söken başkanların, kendilerine bile itimatları yoktur. Bu vb davranışların arka planında,çalacakları minarenin kılıfını hazırlamak olarak izah edilebilir.. Ne gerek var,kapı baca sökmeye, değimli ?
Sayın Dündar; göreve gelir gelmez,makam odalarının kapısını sökerek göreve başlayanları yakın takibe alın. 2 yıla kalmaz, belediye bütçesini,çeşitli entrikalarla tüketeceklerini, çare olarak da,milletin kapısını bile söküp, emlak veya çöp vergisine mahsup edeceklerini göreceksiniz.
Not; İtalik ifadeler,yorumlar Hüseyin Bğdatlı ya aittir.