Uğur Dündar
28 Nisan 2019
Türkiye, ABD ile Rusya ortaklığı arasında bir seçim yapmalı. ABD açısından S-400'lerin Rusya'dan alınması Türkiye'nin tercihini Rusya lehine yaptığı anlamına gelir ve bu yoldaki bir karar şu sonuçları doğurur: Birincisi, Türkiye'nin F-35 programındaki üyeliğine son verilecek. İkincisi, Türkiye ekonomisine ağır yaptırımlar uygulanacak. Üçüncüsü, Türkiye'nin NATO'dan dışlanmasına yol açacak bir süreç başlatılacak!..
★★★
Söyleşimizin ikinci bölümüne Sayın Elekdağ'a, “Çizdiğiniz bu karanlık tablonun AKP iktidarınca tüm boyutlarıyla anlaşılıp, değerlendirildiği ve buna göre Türkiye'nin çıkarlarını koruyacak bir politika üretildiği kanısında mısınız?” sorusunu yönelterek başlıyorum.
ABD, FETÖ HAMİLİĞİNİ HÂLÂ SÜRDÜRÜYOR
ŞÜKRÜ ELEKDAĞ (Ş.E.): Sorunuzu yanıtlamadan önce bu tabloya bazı ilaveler yapacağım. Bunların başında, ABD'nin PKK/PYD'nin kontrolünde Suriye'nin kuzeyinde bir garnizon devlet kurma projesi yer alıyor. Bunun gibi, Ankara-Washington ilişkilerini zehirleyen bir diğer vaka da ABD'nin FETÖ'ye hamiliğini sürdürmesidir. Ankara'yı endişelendiren bir gelişme de ABD'nin, Doğu Akdeniz'deki enerji kaynaklarının paylaşımında Türkiye karşıtı bir tutum almasıdır. Tabii bunlara, ABD'nin, İran yaptırımları kapsamında Türkiye'nin de içinde bulunduğu ülkelere yönelik muafiyetleri kaldırmasının doğuracağı sonuçları da ilave etmek gerekecek. Yazının tamamı için https://www.sozcu.com.tr/2019/yazarlar/ugur-dundar/abd-ile-rusya-suriyenin-kaderi-konusunda-anlastilar-4590319/
YORUM
ABD ile Rusya, yalnız Suriye nin kaderi konusunda anlaşmadılar. Arap baharı dairesinde Türkiye ile İran’ı işgal etme planlarını da sermayenin emri ile beraber yaptılar.. Son yıllarda Suriye üzerinden Türkiye ve İran ın nabzını ölçmektedirler. ABD ve Rusya; ekonomik olarak,Yahudi sermayesinin esiri oldukları için, her ikisi de oyunun sonunda aynı tarafta olmak zorundadırlar. Son olarak, bukadar sabretmeleri ve Ortadoğu konusunda gizli ittifak içinde olduklarına dair, renk vermeyiş sebepleri; Türkiye’deki 31 Mart yerel seçimleri idi.
Kurdukları hayalleri ise; Ak partide, yıllarca takip edip,çeşitli entrikalarla,tuzaklarına düşürüp, kendilerine hizmetkar haline getirdikleri adayların seçimi kazanması ve onlar üzerinden, Türkiye yi tamamen esaret altına alma planları idi. Bunlar tamamen benim tahminlerim.
Tahminlerime devam edeyim.
Evet; Yahudi derin sermayesinin hayalleri şimdilik suya düşmüş gözükse de, İstanbula göz diktikleri apaçık ortadadır. Bunun delili de, Ak parti adayı Binali beyin bugünkü açıklamaları. Ne dedi Binali bey; Bu seçimlerde adaylar yarışmadı, ben kaybedilmiş seçime tekrar girmem. Devlet bana her makamı verdi. Bundan sonra yapacakları hizmetleri takip edip,en iyi hizmetlerin yapılmasına yardımcı olmak düşer bize; gibi sözler sarfetti. Kimse Binali beyden böyle açıklama beklemiyordu ama şahsen tam da beklediğim gibi konuştu.
Şimdi ne olacak ? İstanbul seçimleri iptal edilmesi ve istedikleri adayın kazanmasını sağlamak için sermaye her yolu deneyecek fakat YSK buna taviz vermeyecek. İmamoğlu görevine devam edecek etmesine de, olmadık çamurlar atılacak, 1 yıla kalmaz görevden alınmasını sağlayacaklar,becerebilirlerse tabi.
Tüm bunları başarabilmeleri için; ABD ambargolar uygulayacak, Rusya s 400 ler vererek Türkiye yi ABD ye karşı tuzağa düşürecek. Türkiye yi Suriye gibi yapmakla tehdit edecekler. Türkiye öncelikle s 400 lerden vaz geçmeli, S 400 leri alsak bile savaş anında çalışmazlar,sermaye onuda ayarlamıştır, boşu boşuna kazıklanmaya gerek yoktur.
Türkiye; ABD ve Rusya'nın, yanı sermayenin oyununa gelmemeli, SURİYE ve İRAN la askeri işbirliği yaparak, Her iki devletin tehdidine açıktan cevap vermeli, kozları artık açık oynamalı. Eninde sonunda savaş kaçınılmaz olacaktır, yarın çocuklarımız bu sırtlanlarla baş edemezler belki, savaş olacaksa bizler hayatta iken olmalı. onlar savaşa cesaret edemezler, Merhum Akif ın dediği gibi, onlar tek dişi kalmış canavarlar. Bu vesile ile dengeler değişir, herşeyden evvel, ALLAH IN Rızasını kazanmış oluruz. Sermayenin sonu gelmiştir. 3000 Yıllık İran derin devleti ile, 5000 yıllık Türk derin devletinin Dünya da nelere kadir olduğunun görmelerinin vakti gelmiştir. Karar devlet büyüklerimizindir. NOT; İtalik ifadeler yorumlar Hüseyin Bağdatlı’ya aittir.