10.03.2019
Kadınların her 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle akşam İstanbul’da gerçekleştirdikleri barışçıl feminist yürüyüşe yönelik polis müdahalesiyle ilgili olarak soruyorum:
Müdahaleye ne gerek vardı? Kadınlar yürüyüşlerini tamamlasalardı kıyamet mi kopardı? Müdahale etmek, olayı daha da büyütmedi mi? Ortalığı gaza boğmadan bu işler çözülemiyor mu? Bu görüntülerin dünyaya servis edilmesinden çıkarımız ne?
Yazının tamamı için tıklayın
Yorum:
Kadınlar günü zırvalığı
Böyle günler icat ederler. Kadınlar günü de böyle zırvalıklardan biridir. Güya kadınların haklarını koruyacaklarmış.
Böyle günler ve ortaya çıkan söylemler hep aynı yöndedir. Kadını Allah’ın yarattığı kadınlıktan çıkarmaktır amaç.
Bir sürü şey ortaya sürerler. Neymiş kadın ekonomiye tam katılırsa dünya ekonomisi bilmem kaç trilyon Dolar daha büyük olacakmış. Peki, kadının evde bakması gereken çocuklarına kim bakacak? Bunu da hazırlarlar, kreşler bakacak. Bunun için kanunlar çıkarırlar, işyerlerine zorunlu kreşler yaptırırlar, kadınlar çalışsın diye koruyucu kanunlar çıkarırlar. Tüm mesele kadını evinden uzaklaştırmaktır, kadını büyük sermayenin kölesi haline getirmek ve aileyi perişan etmektir.
Sonuçta öyle bir durum ortaya çıkar ki kadınlar da çalışmazsa evde maddi geçim gerçekleşemez olur.
İslamiyet kadını çalışmak zorunda bırakmayan bir dindir yani düzendir, sistemdir. Kadın isterse çalışır ve ne kadar kazanırsa kazansın evin masraflarına istemezse karışmaz. Kadın evinden sorumludur, evin sorumluluğu erkekle ortak değildir. Dış işlerin sorumluluğu erkektedir ve yine kadınla ortak değildir. Herkesin sorumluluğu ve görevi ayrıdır ve bellidir. Bugünün kapitalist sistemindeki eşit sorumluluk ve eşit görev zırvalığı yoktur.
İslamiyet evlenmeyi ve boşanmayı kolaylaştırır. Kadının mihir hakkı olduğu için ve çok eşlilik de olduğu için kadın kolay kolay bekar kalmaz ve geçim derdinde değildir. Geleceğe dair bir korkusu yoktur.
Allah Sermayenin icat ettiği, Allah’ın koyduğu insan fıtratına aykırı günlerden ve zırvalıklardan bizi uzak etsin.