Tekvînî ve tenzîlî âyetler, dînî ve din-dışı “cemaatler”
20 Tem 2018, Cuma
YUSUF KAPLAN
“Cemaat” kavramı ve kurumu üzerinden bir operasyon çekiliyor Türkiye’ye tam yarım asırdır!
Hayat, -en geniş anlamıyla- “cemaat”lerle sürüyor aslında.
Bütün dünyada böyle.
İki tür “cemaat”ten sözedebiliriz: Dînî cemaatler ve din-dışı “cemaatler”.
Dînî cemaatler’in ne olduğunu az çok biliyoruz ama din-dışı “cemaatler”i pek bilmiyoruz.
Postmodern dünya, bir yandan egoizmi, bireyciliği fenâ hâlde kışkırtıyor ama öte yandan da new age kült’lerinin, “din dışı kutsallıklar” üreten sosyal, kültürel, sportif, politik, iktisadî hatta akademik din-dışı “cemaatleşme” / şebekeleşme biçimlerinin mantar gibi bitmesine yol açıyor...
“Cemaatleşme”, insanın ve hayatın tabiatında var. Önemli olan bunları, toplumun ve insanlığın hayrına olacak şekilde kanalize edebilmek, asgarî hukukî ve ahlâkî standartlara göre şekillendirebilmek.
İNSAN, TEK BAŞINA YAŞAYABİLECEK BİR VARLIK DEĞİL
..............................
İSLÂMÎ CEMAATLER VE DİN-DIŞI “CEMAATLER” / “ŞEBEKELER”
Buradan cemaatler meselesine geleceğim aslında.
Bireyciliğin, egoizmin, hız, haz ve ayartının insanı geçici duygularının, dinmek bilmeyen uçucu arzularının kölesi hâline getirdiği; insanın düşünme ve duyma melekelerini iptal eden (medyadan kültür endüstrisinin her alanına damgasını vuran) “pornografi”nin insanı insanaltı bir varlığa dönüştürdüğü bir zaman diliminde, bu postmodern yok oluş felâketinin önünde sahih cemaatlerle durabileceğimizi iyi bilmeli ve bunu haykırabilmeliyiz; yoksa biz de post modern popüler kültürün yok edici selinin önünde sürüklenmekten ve yok olmaktan kurtulamayız.
“Cemaat” kavramının entelektüel, sosyolojik ve siyasî boyutlarını, İslâmî cemaatler sorununun yanı sıra, din-dışı “laik cemaatler / post modern şebekeler” yakıcı sorununu sonraki yazılarda mercek altına alacağım ve sahih cemaatlere, tarikatlere karşı yapılan algı operasyonlarına karşı niçin teyakkuz hâlinde olmak zorunda olduğumuzu, İslâmî cemaatlerin neden ve nasıl köklü bir muhasebe yapmaları gerektiğini göstermeye çalışacağım
https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/tekvn-ve-tenzl-yetler-dn-ve-din-disi-cemaatler-2046528
yorum;
CEMAATLERE ÇÖZÜM;DİNİ-AHLAKİ ADİL DÜZEN
Yazarımız Yusuf Kaplan yazısında dini ve din dışı cemaatlerden ve bunların insanlığı götürdüğü yok oluştan bahsettikten sonra çözüm olarak sahih cemaatleri gösteriyor
ve bunun açılımını sonraki yazısında açıklayacağını söylüyor.
İslam düzeni ilk önce beyinlerde doğru olarak kavranmayla başlar bu da bir usul
içerirsinde Kur'an ve diğer şer'i delillerin yeniden gündeme getirilmesiyle olur.
Yazarımızın insan tek başına yaşayamaz tespiti doğru ama bunun nasıl bir düzen
içersinde olması gerektiği yazarımızı takip ettiğimiz 2012 yılından bugüne hala ortaya konulabilmiş değil.
Akevler kurulduğu 1967 yılından bu yana işte bu insanın fıtratına uygun olarak hem bireysel hem de toplumsal olarak nasıl yaşayacağının çalışmasını yapıyor.
1985 yılından itibaren de daha evvel oluşturduğu peygamberler sistemi merhum Erbakan
hocamızla yapılan 6 yıllık çalışmanın sonunda Adil Düzen adı altında Refah Partimizin
programı olarak Türkiye ve dünyaya ilan edilmiş oldu.
( http://www.akevler.org/AkevlerKitaplar/1351/74/4-TENKITE-ESAS-ADILILMI-SIYASI-DINIAHLAKIADILDUZEN-Hayrettin-Karamanin-ADIL-DUZEN-DEGERLENDIRMELERI-VE-CEVAPLARIMIZ)
O halkın yaklaşık % 20 si tarafından da oylarıyla benimsendi ve onaylandı.
Gelin Yusuf hocam madem bugüne kadar aynı şekilde kabul ve ilan edilen bir
İslami Düzen örneği yok bunun olgunlaştırılması ve uygulanması için Akevler Adil Düzen çalışmalarına katılın ve arkadaşlarınızı da buna katarak sadece cemaatler konusunu değil
insanla ve geleceğimizle ilgi bütün problemlerimizi çözelim vesselam..