12.05.2018
CUMHURBAŞKANI adayı Muharrem İnce, meydanlarda sürekli bir mesajının altını çiziyor.
Diyor ki:
“CHP gelirse sizin başörtünüzü çıkarır diyorlar. Size söz veriyorum: İster sokakta tak, ister devlette tak. Nerede takmak istersen orada tak. Bu konu geri dönmemek üzere kapanmıştır.”
*
Muharrem İnce’nin “başörtüsü özgürlüğü” sözü vermesini çok da anlamlı bulmadım doğrusu.
Çünkü o yasak...
Tarihin çöp sepetine fırlatılmıştır ve bir daha hortlatılmasına imkân, ihtimal yoktur.
*
Dolayısıyla...
Adaylarımız, artık bir adım öteye geçmeli.
Ve şöyle şeyler söylemeli:
*
- İsteyen başını açar, isteyen açmaz.
- İsteyen öyle yaşar, isteyen böyle yaşar.
- İsteyen inanır, isteyen inanmaz.
- İsteyen içer, isteyen içmez.
- İsteyen sevap işler, isteyen günah işler.
- İsteyen öyle giyinir, isteyen böyle giyinir.
- İsteyen şort-tişört takılır, isteyen peçeyle takılır.
- İsteyen sakalını sıvazlar, isteyen sinek kaydırır.
- İsteyen yazları Yozgat’a gider, isteyen Bodrum’a.
- İsteyen öyle der, isteyen böyle der.
- Bunlara karışmak devletin işi değildir.
*
Aha da buradan ilan ediyorum:
Hangi aday hep böyle derse, hep böyle konuşursa...
Oyum kesinlikle onundur.
Yazının tamamı için tıklayın
Yorum:
Ben de oyumu kime vereceğimi açıklıyorum
Ahmet Hakan’ın beklentilerini görüyorsunuz. Ne kadar da romantik !!!
Reel hayat ise öyle değil.
Bir de benim kriterlerime bakın. Şunları söyleyen olursa benden oy alabilir:
- Faizsiz düzen gelecek. Faizsiz banka kuracağım. Herkesi faiz zulmünden kurtaracağım.
- Hakemlik sisteminin getireceğim. Bu şekilde adil yargılanma mümkün olacak.
- Merkezi sistemi ortadan kaldıracağım. Toplum bucaklar şeklinde örgütlenecek. İsteyen istediği bucakta istediği kanunlarla yaşayacak.
- Kimseye istemediği hiçbir şeyi zorla yaptırmayacağım.
- Gelir vergisini kaldıracağım. Maldan vergi alacağım.
- Hizmetlerden vergi alınmayacak, tam tersine hizmetler vergiden pay alınarak vatandaşa ücretsiz olarak yapılacak.
- Devasa hastaneleri kapatacağım. Hastaneler küçülecek ve yalnızca cerrahi işlemler ve acil müdahaleler için kullanılacak. Doktorlar hastaları iyileştirmekten çok sağlığını korumakla meşgul olacaklar, ilaç silahşörlüğünü bırakacaklar.
- İlaçlara yapılan ödemelerin % 90’ını kaldıracağım, % 10 ilaç dışında ilaç almak isteyen parasıyla alacak, bitkisel ürünlere ödemeyi vakıflar aracılığı ile yapacağım.
- Nikah memurluğu gibi belediyelerin, müftülerin nikah kıyması gibi saçmalıkları ortadan kaldıracağım. İsteyen kendi özgür iradesi ile kolayca evlenebilecek ve kolayca boşanabilecek. Aileyi korumak adı altında yapılan ve aileyi yıkan bütün saçmalıkları, nafaka dahil, ortadan kaldıracağım.
- Diyanet İşleri Başkanlığı adlı saçma kuruluşu ortadan aldıracağım. Hem laikliğe aykırı hem de İslamiyet’e aykırı bu kuruluşu lağvedeceğim.
- Namaz kıldırma memurluğunu ortadan kaldıracağım. İslamiyet’te de laiklikte de yeri olmayan bu mesleği ortadan kaldıracağım.
- Teminatlı ehliyet sistemini getireceğim. Mesleki ehliyetleri serbestçe kurulan mesleki örgütler verecek ve verdikleri diplomaların arkasında duracaklar. Mezun et, diploma ver, ne yaparsa yapsın diyen üniversitelerden mezun diplomalı cahiller ordusundan ülkeyi bu şekilde kurtaracağım.
- Devlet memurluğunu ortadan kaldıracağım, onun yerine genel hizmet ve kamu görevliliği müesseselerini kuracağım. Herkes ya üretim yapacak ya da üretim yapana hizmet verecek. Günümüzdeki gibi maaş alan, genellikle boş duran, boş durmadığı zamanlarda da çalışanları, üretim yapanları, küçük işletmeleri engellemekle ve cezalandırmakla görevli memurlar ordusu olmayacak.
Kısacası Adil Düzeni getireceğim diyen benden oy alabilecek.
Bunun dışında istediği kadar boş konuşsunlar, istedikleri kadar romantik vaatlerde bulunsunlar, istedikleri kadar en çok oyu alıp seçilsinler maalesef ki hiçbir şey yapamayacaklar. Bu ümitsizlik değil, açık bir gerçek.