Bizi samimiyet kurtarabilir ancak!
22 Nis 2018, Pazar
YUSUF KAPLAN
Samimiyetimizi yitirdik biz.
Ayartıcı araçlara -güce, paraya, makama mevkiye- ve bütün değerlerimizi çözücü, her şeyi çürütücü, ruhumuzu çölleştirici -üstelik de geçici!- “dünya”ya yenildik o yüzden.
İnansın ya da inanmasın, insanı insan yapan, insanca bir hayat sürdürmesini mümkün kılan itici güç, samimiyettir oysa.
SAMİMİYET: HAYATA RUH VEREN BÜYÜK CİHAD
..................................
BİZİ KURTARACAK RUH...
Oysa insanlığın, İslâm’ın insanın sığabildiği yeri kâinât, kâinâtın sığamayacağı kadar uçsuz bucaksız “dünya”yı da insan olarak gördüğü insan-ı kâmil modeline ekmek kadar su kadar ihtiyaç hissettiği bir zaman diliminde, bu toprakların insanının samimiyetini yitirmesi, meselesizleşmesi, mesuliyetsizleşmesi, sual sorma melekelerini yok edecek kadar çürümesi, çözülmesi, ruhsuz, duyarsız bir varlığa dönüşmesi nasıl ürpertici büyük bir trajedidir öyle, anlatamam.
Biz de araçları amaç hâline getirdik; amaçlarımızı yitirdik...
Siyaseti, gücü, parayı, makamı mevkiyi kutsadık...
Ve samimiyetimizi kaybettik...
Dünyanın, tam da İslâm’ın insanlığın yükünü omuzlarında hisseden mesele sahibi, mesuliyetini müdrik, “nereye böyle, nereye?” diye önce kendini, kendimizi sigaya çekmemizi mümkün kılan sual sorma melekeleri her daim diri insan tipine her zamankinden daha fazla ihtiyaç hissettiği bir zaman diliminde hem de!
Duvara toslamak üzereyiz...
Toparlanıp kendimize gelmeliyiz vakit geç olmadan.
Dünyayı, dünyanın geçici, ayartıcı araçlarını elimizin tersiyle itebilmeli, kalıcı olanın, hakikatin izini sürecek taze bir yolculuğa “vira bismillah...” diyebilmeliyiz yeniden.
Unutmayalım: Bizi, her alanda mesele sahibi kılacak, insanlık çapında bir mesuliyetle donatacak, başta kendimiz olmak üzere insanlığın nereye gittiği sualini gönülden, yüreğinin tam kalbinden soracak samimiyet kurtarabilir ancak.
Büyük cihad şuurunun şiire durdurulması yani.
Vesselâm.
https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/bizi-samimiyet-kurtarabilir-ancak-2045355
yorum;
SEÇİMİ KAZANDIK SAMİMİYETİ KAYBETTİK!
Yazarımız" Biz de araçları amaç hâline getirdik; amaçlarımızı yitirdik...
Siyaseti, gücü, parayı, makamı mevkiyi kutsadık...
Ve samimiyetimizi kaybettik... Duvara toslamak üzereyiz..."
diyor özet olarak.
Ve bu işin yani samimiyeti kaybetmemenin veya kaybedilmiş samimiyeti
kazanmanın yolunu da büyük cihat-nefis terbiyesi olarak ortaya koyuyor.
Doğru da söylüyor ancak bu konuda merhum Erbakan hocamızın hem mesuliyeti
hem de uyarıları vardı ve bence uyarıları almak durumunda olanların %99.9 u
bunları almayarak bu günkü birbirine düşman iki gurup olarak ortaya çıktı.
Ak partililer ve Saadet partililer olarak.
Mesuliyet konusu bence Refah Partisinin kendi iç yapısında Adil Düzeni uygulamaya
hiç tevessül etmemiş olmasıdır.
1 milyona yakın üye ve 6 milyon Adil Düzene oy veren yurttaşlarımız belki de bu uygulamaya katılacak ve bu günkü durumlara düşülmeyecekti.
Uyarılarına gelince bizi hazırlık yapmadan iktidara getirip durumu aleyhimize çevirecekler demişti bir röpörtajında Aytunç Altındal'la yaptığı hatırımda kaldığı kadarıyla .
Bunu belgesiyle Nasuhi Güngör Yenilikçi Hareket kitabında yayınlamıştı.
Fakat bu uyarıyı hiçbir teşkilat mensubu dikkate almadığı görülüyor ki Ak Parti olarak
bu tehlikeye bugün düşülmüş bulunuluyor.
Çözümsüzlükler tehlikesine gelince ;yani ülkenin ana sosyal ve ekonomik sorunlarına,
15 yıl sonrada aynıyla baki;işsizlik,enflasyon,bütçe açığı ve dış borçlar.
sosyal sorunlarda ha keza aynı ;adalet,eğitim,sağlık, ailelerin dağılması.
Türkiye ve dünya komada tek çaresi Adil Düzende.
Akevler 50 yıldır bu günler için 3.binyıl Peygamberler sistemi için çalışıyor.
Adil Düzen çalışanları da aynı yolda çalışıyor Yusuf hocam samimiyetinde,
büyük cihadın da ,küçük cihadında çözümü Kuran Düzeninde.
Gelin kendimize ,ülkemize ve dünyamıza yazık etmeyelim de merhum Erbakan
hocamızın emaneti,vasiyeti ve yadigarı Adil Düzeni tartışıp olgunlaştırıp uygulayalım
da bitsin artık mazlum ve mağdurların feryadı figanı vesselam...