Üç Abdülhamid: Mü’min, Mürîd, Sultan
11 Şub 2018, Pazar
yusuf kaplan
Sultan II Abdülhamid Han’ın vefatının yüzüncü sene-i devriyesini idrak ediyoruz...
Devlet-i Âliye’nin düvel-i muazzama tarafından dört bir taraftan kuşatıldığı, çökertilmeye çalışıldığı o ölüm-kalım mücadelesi ânında, o dondurucu kış mevsiminde, en zor zamanlarda devleti ayakta tutan, ayağa kaldırma iradesi ortaya koyan, her alanda büyük düşünürler ve sanatçılar yetişmesine imkân tanıyan bugün bile seviyesine ulaşamadığımız büyük bir entelektüel devrim yapan, bütün İslâm âlemini ittihad-ı İslâm fikri etrafında toplayan büyük bir dehaydı Sultan Abdülhamid Han.
Rahmetle, şükranla ve minnetle anıyoruz.
SULTAN ABDÜLHAMİD: GELECEĞİN ŞİFRESİ!
Abdülhamid Han’ın boğuştuğu sorunlarla bizim son dönemde boğuştuğumuz sorunlar, nasıl da örtüşüyor öyle!
Öyleyse, Sultan Abdülhamid’i, dönemini, mücadelesini bütün yönleriyle çok iyi tanımak zorundayız.
İşte tam da bu nedenle, üstad Necip Fazıl, o güçlü sezgisi, derin basîreti ve zekâsı ile “Sultan Abdülhamid’i anlamak, her şeyi anlamak olacaktır,” demişti.
Gerçekten de Sultan Abdülhamid, hem yüzyıl öncesini hem de bugünü anlamak ve yarınlara daha muhkem bir şekilde hazırlanabilmek için, pek çok açıdan deşifre edilmesi gereken büyük bir şifre!
Sultan Abdülhamid sadece geçmişe değil geleceğe de ışık tutan bir şahsiyet zira!
TAM BİR ASIR NİÇİN AŞAĞILANDI SULTAN ABDÜLHAMİD BU ÜLKEDE VE NEDEN ŞÜKRANLA ANILIYOR DÜNYANIN EN ÜCRA KÖŞELERİNDE?
.......................................
İŞTE ÜÇ ABDÜLHAMİD
Peki 10 yılda 100 yılın tohumlarını nasıl ekeceğiz?
Her alanda yeni Abdülhamid’ler yetiştirerek...
Soru şu o hâlde: Andülhamid, kimdi peki?
Kısaca, özlü bir şekilde cevap vereyim bu soruya...
Üç Abdülhamid vardı:
1-Ruh ve Asalet sahibi: Mü’min.
2-Kalp ve Basîret sahibi: Mürîd.
3-Akıl ve Feraset sahibi: Sultan.
Abdülhamid’i geleceğimize de ışık tutan bir öncü yapan işte bu üç muhkem özelliğiydi.
Sözün özü: Sultan Abdülhamidsiz yüzyıl, çok çetin geçti...
Abdülhamid Han gitti, Osmanlı bitti.
Osmanlı gitti, dünyadan ruh çekildi, dünya cehenneme çevrildi!
Sonuçta, İslâm dünyası paramparça edildi... Fakat teslim bayrağı çekmedik... Hamdolsun, yeniden umudu yeşerttik...
Abdülhamid Han öldü ama Abdülhamidler ölmez!
Aslâ unutulmayacaksın büyük Sultan!
Rahmet Sana! Şükran Sana! Selâm Sana!
https://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/uc-abdulhamid-mumin-murd-sultan-2044367
yorum;
Türkiye 'nin mimarı II.Abdülhamid, kurucusu da Mustafa Kemal'dir!
Yazarımız II.Abdulhamit'in vefatının 100.yılında II.Abdulhamit geçmişe olduğu
gibi geleceğe de ışık tutan bir şahsiyettir dedikten sonra Abdulhamitler
yetiştirmeliyiz diyor çözümlere ulaşmamız açısından.
Demek ki bizler de ülkemiz ve dünyanın problemlerini çözmemiz açısından
bu büyük zatların birincisinin , Abdulhamit'in yaptıklarına bakmak zorundayız.
İKİ KADER İKİ LİDER KİTABINDA- yazar" Anadolu merkezli yeni bir Müslüman Türk Devleti'nin kurulması, tarihsel gelişmenin zorunlu bir sonucuydu ve II.Abdülhamid buna inanmaktaydı. Bu inancı nedeniyle, gelecekte kurulması muhtemel Müslüman Türk Devleti için önemli altyapı çalışmaları yapmıştır2. Bu nedenle II. Abdülhamid'in, Türkiye Cumhuriyeti'nin mimarı olduğu varsayımı araştırmamızın konusu yapılmıştır." diye bu durumu izah ediyor.
Neticede de Abdulhamit merhumun altyapısını oluşturduğu devlet Mustafa Kemal
Atatürk ve arkadaşları tarafından kurulmuştur Anadolmuzda.
Bize göre bundan sonraki safha merhum Erbakan hocamızın bütün dünyaya
ilan ettiği ve kokusunun da geldiğini söylediği ADİL DÜZEN safhasıdır.
İşte bu 3 mühim Türk liderin hedefinin de aynı olduğu Türkiye cumhuriyetini
"muasır medeniyetler seviyesinin fevkine çıkarma" aşamasındayız.
Allahın medeniyetler silsilesinin akışı gereği kuvveti üstün tutan batı
medeniyeti en üst seviyesine çıkmış ve inmeye başlamıştır, hakkı üstün tutan
5.İslam ve 2.Kur'an medeniyeti de yükselmeye başlamıştır 3.bin yılda.
Fakat bu medeniyet bir açıdan da en zor kurulacak bir medeniyettir
Çünkü peygambersiz olarak kurulacaktır ve peygamberlerin yerini
mücahit ulema ve onların destekçisi müminler alacaklardır.
Akevler'in 50 küsur yıldır Türk milletinden azim sahibi müminlerle
yapılan çalışmaları neticesinde işin projeleri ve proje yapım usulü
ortaya çıkmıştır.
Şimdi bunları değerlendirecek bir lider ve ensarlık vazifesini deruhte
edecek toplulukların ortaya çıkma aşamasıdır.
Dünyada ve bölgemizdeki kan,gözyaşı ve acılar da bu doğuşun doğum
sancıları ve belirtileridir.
Gelin Yusuf hocam ve bende müminim diyen camiamızın ilim,fikir
ve topluluk önderleri bu peygamberler sistemini namı diğer ADİL DÜZEN'i
tartışalım olgunlaştıralım ve uygulamak suretiyle
insanlığı büyük bir tufandan kurtaralım inşaallah...