27.01.2018
Afrin Operasyonu özellikle Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilerimizi problemlerle dolu bir zemine ittiği için, bazıları "İttifaktan çıkıyor muyuz" diyerek hem endişelerini seslendiriyorlar, hem de sert eleştirilerde bulunuyorlar.
Oysa dış politikadaki gelişmeleri değerlendirirken, dünyanın sadece Türkiye ve ABD'den ibaret olmadığını hep göz önünde tutmak gerekir.
PYD mi PKK mı?
ABD'nin bizim Afrin operasyonumuza hangi açıdan karşı çıktığını anlamak kolay değil. Çünkü başta Başkan Trump olmak üzere ABD'nin resmi sözcülerinin bir söyledikleri diğer söylediklerini tutmuyor. ABD kendisinin de terör örgütü olarak kabul ettiği PKK'ya ve onun uzantısı olan PYD'ye karşı Türkiye'nin kendi sınırlarını korumak amacıyla yaptığı operasyonu, hem anlıyor hem de anlamıyor.
Tamamı için https://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2018/01/27/hem-pkkya-hem-de-fetoye-kucak-acan-bir-stratejik-ortak
Yorum:
Kafa karışıklığı değil, kendi için strateji
Adından da anlaşılacağı gibi stratejik ortağımız olan ABD kendi menfaatleri doğrultusunda bir takım stratejiler geliştiriyor ve tek taraflı değerlendirdiği tüm gelişmelerde de kendini sağlama alıp herkesi harcıyor. Biz de oturup “Hani biz müttefiktik, niye böyle oldu?” diye kara kara düşünüyoruz.
Şaşıracak bir şey yok, ABD’nin tüm dünya ülkeleri ile ilişkileri kendi çıkarları üzerinden yürümektedir. Biz de ya bunu kabul edip şok olmaktan vazgeçeceğiz ya da milli stratejimizi belirleyip aynı silahla kendisini vuracağız. Sonuçta Türkiye fiilen savaşa girmiştir ve artık geri dönüş de olmadığından daha keskin hamlelerle oyunda kalmaya çalışmalıdır.