19.11.2017
Dünyadaki gelişmeleri izlerken uluslararası ilişkilere yön veren en önemli olgunun "Çifte standartlar" olduğunu herhalde görebiliyoruz.
Mesela Türkiye'deki yönetim en zengin 50 Türk girişimcisini gözaltına alıp bir otele kapatsa ve "Eğer mal varlığınızı devlete verirseniz sizi serbest bırakacağız" deseydi, kim bilir neler olmazdı...
Amerika ve Avrupa Birliği üyesi ülkeler, herhalde Türkiye ile ilişkilerini dondururlardı.
Avrupa Birliği aday adaylığımız sona ererdi.
Muhtemelen başka şeyler de olurdu.
Kepazelik ve suskunluk
Peki aynı şey Suudi Arabistan'ın yönetimi tarafından yapılsa ne olur.
Hiçbir şey olmaz ve zaten olmadı da...
Suudi Arabistan'ın petrol gelirlerini hesapsızca harcayan ve yetmezmiş gibi Amerika'ya haraç verir gibi milyarlarca dolarlık silah alımları yapan yönetim, son olarak ülkenin zenginlerini de bir otele tıkadı... Ama bu ülkenin veliahtı "Ilımlı İslam" getireceğini söylediği için, bizim laikçiler dahil dünyadaki aymazlar da, bu kepazelik karşısında susuyorlar.
Tamamı için https://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2017/11/19/dunya-mahallesinin-kabadayisi-ve-onun-cifte-standartlari
Yorum:
Her şerde bir hayr aranmalı
Dünya adalet için can çekişiyor. Artık bir nüfusunuzun olması, paranızın olması, siyasi rantınızın olması bile sizi koruyamıyor. Herkes tedirgin, dünyada adalet namına hiçbir şey yok. Durum bu!
Gayet güzel, böyle de devam etsin. Güçsüzler ezilirken kimsenin sesi çıkmıyordu, zulüm sınıf atlayınca inleyenler çoğaldı. Kendine süper güç diyenler de, bir etiketin arkasına sığınıp azdıkça azanlar da Hak düzen dışında bir yol olmadığını anlasın. “Bize kadar adalet, bize kadar demokrasi!” diyenlerin uykularının kaçtığı bir dönem başlamıştır, tüm insanlık için hayırlı uğurlu olsun.
Ayrıca koca bir milleti bir şahısla özdeşleştirecek kadar Zerrab’a sahip çıkılmasını doğru bulmuyorum. Bu işte de ölçüyü kaçırdık gibime geliyor.