Laiklik dogması ve sopası…
759 Okunma, 0 Yorum
Yusuf Kaplan - Yeni Şafak
Ali Bülent Dilek

Laiklik dogması ve sopası…

 

Yusuf Kaplan

 

 21 Ağustos 2017

Bu toplumun tuhaf bir sorunu var: Laiklik.

Hiçbir şekilde tartışılamayan, kritik zamanlarda, sopa olarak kullanılan bir pranga bu.

Toplumu germek için kullanılan bir “maşa”!

Son haftalarda, Atatürk heykellerine yapılan saçma sapan saldırılarla, insanların giyim-kuşamlarına türlü tuhaf müdahalelerle yeniden hortlatılmaya çalışılıyor laiklik…

Yeter, diyorum. 

Bu yazıyı, linç edileceğimi bile bile yazıyorum. Hiç kimsenin, söyleneni anlamak ve üzerinde düşünmek gibi bir derdi yok. “Vurun abalıya!” ilkelliği tek geçer akçe hâlâ!

Ama bu yazı yazılmalı.

TARİH BİLİNCİ OLMAZSA, YAPAY SORUNLAR TOPLUMU GERER VE HAKİKATİ LİNÇ EDER

..................

BU ENTELEKTÜEL SIĞLIKLA BİR YERE GİDEMEYİZ…

Kimsenin laikliği tartışmaya ne mecali ne de entellektüel birikimi var. Sığlık diz boyu hem laik kesimlerde hem de İslâmî kesimlerde. Temel sorunumuz sığlık bu ülkede. 

Laiklik tartışılamaz bir dogma. Oysa bu, tastamam zihnin donması.

Laikliğin dogma hâline getirilmesi, zekâmızla alay edilmesi anlamına geliyor. Düşünsenize, laiklik, “değiştirilmesi bile teklif edilemez” bir madde olarak yer alıyor bu ülkenin anayasasında. Sadece bu ülkenin anayasasında şu koskoca dünyada! İyi de, neden peki?

Laikliğin anavatanı, dünyanın en laik ülkelerinde bile laikliğin tartışılmaz olması, dogma katına yükseltilmesi, laikliği tartışanların aforoz edilmesi gibi absürdlükler düşünülemez bile.

Ama burası Türkiye!

Celladına âşık tasmalı çekirgeler, gulyabanîler ülkesi!

Benim anlayamadığım mesele şu: Bir yandan hızlı ve sefih bir sekülerleşme süreci gözleniyor toplumda... O yüzden inanılmaz cinayet biçimleri yaşanıyor, boşanma oranları tavan yapmaya başladı... Toplumun, özellikle de genç kuşakların İslâm’la ilişkisi hızla aşınıyor… Öte yandan da, her fırsatta giyim-kuşam üzerinden, Atatürk heykellerine yapılan tastamam tezgâh olduğu anlaşılan tuhaf saldırılar gerekçe gösterilerek laiklik pompalanıyor…

Birileri laiklik üzerinden topluma sopa sallamaktan geri durmuyor…

Yeter ama!

Şunu aslâ unutmayacaksınız: Bu toplum, tam altı asır, 72 millete, dine, ırka mensup toplumu bir arada yaşama tecrübesi üretebilmiş tek toplumdur. Bunu da laiklik üzerinden değil, 

İslâm üzerinden başarabilmiştir. 

Laiklik bizi bozar! Bozuyor da nitekim…Vesselâm.

http://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/laiklik-dogmasi-ve-sopasi-2039695

YORUM;

Olağanüstü laiklik!

Yazarımız müftülere nikah kıyma yetkisi meselesinden,

laikliğin gereksizliğine atlıyor ve diyor ki laiklik bir doğmadır.

Nasıl değiştirilmesi bile teklif edilemez.

Sanki 15 yıllık Ak Parti iktidarını yaşamamışız ve çözülemeyen problemlerin

sebebi anayasada laiklik maddesinin yazılıyor olmasıymış gibi.

Demek ki maharet  dindar insanları çoğaltmak değil,problemleri

İslam’a göre çözebilen insanları çoğaltmakmış.

Ama hala yazarımız da maalesef bunu göremiyor ve tali konularla

köşesini doldurmaya çalışıyor.

Mesele tüm insanlığa problemlerini nasıl çözeceğini örnekleyerek

göstermek meselesi.

Bu gün bunu yapacak kaynak sadece müslümanlarda var bu da Kur’an’ı Kerimdir.

Müslüman olmayanların problemlerini de inanmasalar bile çözecek

olan İslam Düzenidir.

İnsanlık İslam Düzenini arıyor ama bulamıyor çünkü müslümanlar

bu düzeni uygulamayarak gizlemiş vaziyetteler.

Bu aynı zamanda Müslümanım diyenlerinde Kur’an’a gerçekten

inanmadıklarının delili.

Bunlar yani ben Müslümanım diyenler ancak birer

ehli kitap,Hristiyan ve Yahudiler gibi.

Müslümanların farkı dönebilecekleri tahrif edilmemiş bir kitaplarının olması.

Türkiye Müslümanlarına gelecek olursak çok küçük bir azınlık hariç

hiçbirinde kitaplarına dönme isteği ve çabası gözükmüyor.

Ama en azından Adil Düzeni duydular kolay dönerler inşallah.

İşte Akevler 50 yıldan beri tüm insanlığın yeni bin yıldaki problemlerini

çözecek olan İslam Düzeni üzerinde çalışıyor.

Gelin Yusuf hocam sizde daha evvel söz verdiğiniz Akevler-Adil Düzen

çalışmalarına katılın o zaman şikayet ettiğiniz laikliğin de aslını

öğrenmiş olur ve dünya cennetine, kardeşliğine giden yolu da

hep birlikte açmış oluruz inşallah...

 

 

 

 

Ali Bülent Dilek






Sayı: 428 | Tarih: 27.08.2017
Ergün Diler
Neymar mesajı
Adil Düzen’e doğru
988 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Mehmet Barlas
“Know-how” yerine “know-who” ilkesini seçenlerin dünyas
Kişiye değil, söze kulak verilecek
780 Okunma
Tayibet Erzen
Ahmet Hakan
Allahu Ekber diyen vurulacaktır
Allah’ın dini bir gün gelecek
767 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Yusuf Kaplan
Laiklik dogması ve sopası…
Olağanüstü laiklik!
759 Okunma
Ali Bülent Dilek


© 2024 - Akevler