Yeni dünya
1102 Okunma, 1 Yorum
Ergün Diler - Takvim
Süleyman Karagülle

22/07/2017

Yeni dünya

Abdullah Gül Çin’e gitti. Oradaki Uygur Türklerinin Çin ile aramızdaki dostluğu sürdürme ile görevli olduklarını söyledi. Batı rahatsız oldu. Olaylar çıktı. İzin vermeyin dediler. Kavga devam ediyor. İpekyolu savaşın merkezinde. İpekyolu’nda Türkiye merkezde.

 

Tamamı için http://www.takvim.com.tr/yazarlar/ergundiler/2017/07/22/yeni-dunya

 

 

Yorum: 

Hac yolu Vakfı

Kuran, Hac ibadetini farz kılmıştır. Din ve ırkları ayırmaksızın bütün insanların yılda belli mevsimlerde  Mekke’de  buluşmalarını istemiştir. İslamiyet’te dört temel ibadet vardır. Namaz, oruç, zekat ve hac. Bunların üçü ancak Kuran ehli için söz konusudur. Oysa Hac bütün insanlar içindir.  Haccın hikmeti şöyledir.

Herkes ömründe bir defa Hacca gidecek. Maddi imkânı yoksa olanın imkanı ile gider. Bedeni imkanı yoksa olanın imkanı ile gider. Yani ayrı ayrı yapılabilir. Maddi imkan birinin, bedeni imkan birinin olur. Sonra her biri diğer imkanı bulursa yalnız onu yapar.

Hac yolları tesis edilir. Güvenliği devletler sağlar. Hacca veya Umre’ye giden kimsenin güvenliği sağlandığı gibi yol masrafları da yoktur. Kervansaraylar vardır. Tüm yol harcamaları vakıf kervansaraylar yapar. Araçlar bedavadır. Yiyecek, içecek bedavadır. Kişinim maddi imkanı yoksa da Hacca gidebilir.  Mekke’de durum budur. Orada bulunanların kalma yerleri ve yiyecekleri Hac Vakfı tarafından karşılanır.

Hac Vakfının gelirleri hac yollarındaki vergilerdir. Güney Amerika’dan başlar, Danimarka’dan ve Alaska’dan geçerek Pekin’e ve Moskova’ya uğrar. Avrupa’dan Afrika’ya geçer. Türkiye’de Afrika yoluyla birleşir ve Mekke’ye ulaşır. Kudüs de bu güzergâh üzerindedir.

Yolun çevresi vakfa aittir. Güzergâh üzerinde kentler, barajlar ve işletmeler vardır. Buralar insanlığa ait olup devletlerin mülkü değildir. Tüm insanlar bu yollar üzerinde mesken kurabilir. İş yeri açabilir. Ocaklar, bucaklar oluşturabilir. Mekke  dahil buralardan yararlanmak için insan olmak yeterli olup sadece yargı denetimindedir. Buradaki güvenlik, devletlerin insanlığın emrine vereceği askeri birliklerle sağlanır. Buralardaki vergiler beşte bir, onda bir, kırkta bir olarak vakfa aittir.

İpekyolu değil hac yolu esastır. Hac vakfı kurulacaktır. Bu vakıftan yalnız Kuran ehli değil Budistler de Hindular da Hristiyanlar da  Yahudiler de yararlanacaklar. Bu yolun ABD için de önemi vardır. Güney Amerika’dan gelen yolcular ABD’den geçecektir. Bu yolun önemi tüm dünyayı tek beden haline getirmesidir.  Taşıma ücretsiz olacaktır. Yükleri de ücretsiz hale getirecektir. Tüm dünyada dengeli fiyatlar oluşacaktır.

Üretim yapan “Malımı satamadım.” demeyecek, “İşsiz kaldım” demeyecek. Hac yolunda ve kentlerinde gümrük yok, vize yok dolaşma ve alışveriş serbest. O halde İngiltere ve ABD itişirken biz Adil Düzen’e göre bir Hac yolu vakfını kurmalıyız. Bu vakıf önce Bulgaristan’a yolu ulaştıracak sonra İran’a yolu ulaştıracak, Gürcistan’a yolu ulaştıracak ve Suriye’ye yolu ulaştıracak. Sonra Mekke’ye kadar götürecek. Krev saraylı şerdi çıkacak.

Yollar alt ve üst geçitlerle birbirine bağlanacak ve  yollarım güvenliği insanlığa (Birleşmiş Milletler’e) ait olacaktır. İnsanlığın orduları olmayacaktır. İnsanlık topraklarında bucaklar olacak. Bucaklar arası çıkacak ihtilaflar hakemlerle çözülecektir. İnsanlık gerekli görürse hakemlerin kararına uyarak devletlerin birliklerini güvenlik için kullanacaktır.

Bugün serbest bölgeler vardır. Burası bağımsız bucaklardan oluşacak.  Buralarda kişilerin malları Sermaye’nin hareketleri serbest olacaktır. Bizim Türkiye’de kuracağımız vakıfla  şeriatın istediği İpekyolu örneği verilecektir.

Tekrar ederek söylüyorum. Devletin bir şey yapacağı yoktur. Sermaye öyle tuzaklar kurmuş ki hiçbir devlet bağımsız değildir. Çin’le izinsiz görüşemezsin. Halk yapacak. Kervansaraylar  kooperatifi kuralım. Kooperatif Ar-Ge çalışmaları yapsın. Türkiye’den geçip doğuya gidecek yolun güzergahını tespit etsin. Gürcistan’dan gelip iç Anadolu’da birleşeceği yeri tespit etsin. Sivas, Ankara, Kayseri ve Konya arasında bir yerde birleşsin ve Rusya hududuna ulaşsın.  Erzurum Sivas ortak hat olabilir.

Buralarda   bucak kooperatifleri kurmalıyız. Elde edilen ortak gelirlerle kervansaray tipi işletmeler kurmalıyız. Bunlar yüz lojmanlı apartmanlardır.  Bodrum katında mağazalar vardır. Burada para ile bir şey satılmaz ve alınmaz. Her şey takas yoluyla alınır ve satılır. Kişi burada bir şey sattı mı güzergahın başka yerinde de takas ile başka mal alabilir.

İnsanlığı bugün ölü toprağı sarmıştır. Öneriyorum.  Okuyucular çıksın “ben hac yolu  kooperatifine katılıyorum” desin. Biz bilgi verelim. Sermayeye gerek yok. Dolar veya Türk Lirası kullanıp iş yapıyorsanız siz Kuran’ın istediği bir işi yapmıyorsunuz demektir Değer ölçüsü toprak, altın, gümüş, demir, buğday iledir.  Bir saat çalıştığınızda bir kişiyi bir gün doyuracak kadar üretim yaptığınız toprak, birim topraktır.     

Haydi, sizi davet ediyorum  İpekyolu değil Hac yolu Vakfı’nı kurarak bir kooperatifin ortağı olalım.

a)Emeğinizi verirsiniz, üretim yaparsınız üretimden pay alırsınız.  Hac yoluna bir pay ayrılır.

b)Muhasebe, avukatlık benzeri hizmet verirsiniz. Bunu evinizde artık zamanlarınızda yaparsınız. İştirak edersiniz. Üretim olursa pay alırsınız.

c)Bir taşınmazı  veya arabanızı  kooperatife ortak olarak koyarsınız veya ortak olarak kiraya verebilirsiniz.

d) Ürettiğiniz tüketim mallarından  veya inşaat malzemesinden  elinizde bulunan malları ortak olarak koyarsınız.

Başkaları da “ben bunu değerlendiririm” der. Kooperatif bonoları ile alıp satarsınız.

İnlemekle hasta kurtulmaz.

 

Süleyman Karagülle


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
31.07.2017
09:33


1967...1968...1969...AKEVLER 51 YILDIR ÇALIŞIYOR...2015...2016...2017

BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 924

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 924. Hafta - 29 Temmuz 2017 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

 

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 924. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?”      (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M  TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.”      (Hadis)

Adres: AKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ,  Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL    Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASI, ANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

 

***

 

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

YENİ DÜZEN

Akevler Yalova Semt Kooperatifi

Süleyman KARAGÜLLE

 

***

 

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

'Sayın bakanım, vallahi tankı üzerimize sürecekler!'

Son ‘Darbe/ler tekerrür etmesin diye…’ yazısı

15 Temmuz, FETÖ, Kıbrıs, Kudüs ve Erbakan

Hak-kuvvet mücadelesi, Kur’an ve ilim, Sermaye

Reşat Nuri EROL

 

***

 

KEHF SÛRESİ - 6. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَنْزَلَ عَلَى عَبْدِهِ الْكِتَابَ وَلَمْ يَجْعَلْ لَهُ عِوَجًا (1) قَيِّمًا لِيُنْذِرَ بَأْسًا شَدِيدًا مِنْ لَدُنْهُ وَيُبَشِّرَ الْمُؤْمِنِينَ الَّذِينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْرًا حَسَنًا (2) مَاكِثِينَ فِيهِ أَبَدًا (3) وَيُنْذِرَ الَّذِينَ قَالُوا اتَّخَذَ اللَّهُ وَلَدًا (4) مَا لَهُمْ بِهِ مِنْ عِلْمٍ وَلَا لِآبَائِهِمْ كَبُرَتْ كَلِمَةً تَخْرُجُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ إِنْ يَقُولُونَ إِلَّا كَذِبًا (5) فَلَعَلَّكَ بَاخِعٌ نَفْسَكَ عَلَى آثَارِهِمْ إِنْ لَمْ يُؤْمِنُوا بِهَذَا الْحَدِيثِ أَسَفًا (6)إِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْأَرْضِ زِينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ أَيُّهُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا (7) وَإِنَّا لَجَاعِلُونَ مَا عَلَيْهَا صَعِيدًا جُرُزًا (8) أَمْ حَسِبْتَ أَنَّ أَصْحَابَ الْكَهْفِ وَالرَّقِيمِ كَانُوا مِنْ آيَاتِنَا عَجَبًا (9) إِذْ أَوَى الْفِتْيَةُ إِلَى الْكَهْفِ فَقَالُوا رَبَّنَا آتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَدًا (10) فَضَرَبْنَا عَلَى آذَانِهِمْ فِي الْكَهْفِ سِنِينَ عَدَدًا (11) ثُمَّ بَعَثْنَاهُمْ لِنَعْلَمَ أَيُّ الْحِزْبَيْنِ أَحْصَى لِمَا لَبِثُوا أَمَدًا (12) نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَأَهُمْ بِالْحَقِّ إِنَّهُمْ فِتْيَةٌ آمَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًى (13) وَرَبَطْنَا عَلَى قُلُوبِهِمْ إِذْ قَامُوا فَقَالُوا رَبُّنَا رَبُّ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ لَنْ نَدْعُوَ مِنْ دُونِهِ إِلَهًا لَقَدْ قُلْنَا إِذًا شَطَطًا (14) هَؤُلَاءِ قَوْمُنَا اتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ آلِهَةً لَوْلَا يَأْتُونَ عَلَيْهِمْ بِسُلْطَانٍ بَيِّنٍ فَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرَى عَلَى اللَّهِ كَذِبًا (15) وَإِذِ اعْتَزَلْتُمُوهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ إِلَّا اللَّهَ فَأْوُوا إِلَى الْكَهْفِ يَنْشُرْ لَكُمْ رَبُّكُمْ مِنْ رَحْمَتِهِ وَيُهَيِّئْ لَكُمْ مِنْ أَمْرِكُمْ مِرْفَقًا (16) وَتَرَى الشَّمْسَ إِذَا طَلَعَتْ تَزَاوَرُ عَنْ كَهْفِهِمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَإِذَا غَرَبَتْ تَقْرِضُهُمْ ذَاتَ الشِّمَالِ وَهُمْ فِي فَجْوَةٍ مِنْهُ ذَلِكَ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ مَنْ يَهْدِ اللَّهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ وَلِيًّا مُرْشِدًا (17) وَتَحْسَبُهُمْ أَيْقَاظًا وَهُمْ رُقُودٌ وَنُقَلِّبُهُمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَذَاتَ الشِّمَالِ وَكَلْبُهُمْ بَاسِطٌ ذِرَاعَيْهِ بِالْوَصِيدِ لَوِ اطَّلَعْتَ عَلَيْهِمْ لَوَلَّيْتَ مِنْهُمْ فِرَارًا وَلَمُلِئْتَ مِنْهُمْ رُعْبًا (18)

***

وَكَذَلِكَ بَعَثْنَاهُمْ لِيَتَسَاءَلُوا بَيْنَهُمْ قَالَ قَائِلٌ مِنْهُمْ كَمْ لَبِثْتُمْ قَالُوا لَبِثْنَا يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ قَالُوا رَبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثْتُمْ فَابْعَثُوا أَحَدَكُمْ بِوَرِقِكُمْ هَذِهِ إِلَى الْمَدِينَةِ فَلْيَنْظُرْ أَيُّهَا أَزْكَى طَعَامًا فَلْيَأْتِكُمْ بِرِزْقٍ مِنْهُ وَلْيَتَلَطَّفْ وَلَا يُشْعِرَنَّ بِكُمْ أَحَدًا (19) إِنَّهُمْ إِنْ يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ يَرْجُمُوكُمْ أَوْ يُعِيدُوكُمْ فِي مِلَّتِهِمْ وَلَنْ تُفْلِحُوا إِذًا أَبَدًا (20)

***

وَكَذَلِكَ

Va Ka ÜAvLiKa

 “Ve böylece”

“Ve” harfi vaslı, birlikte olmayı ifade eder. Cem vavı, atıf vavı bunlardandır. Birbirinden farklı olduğunu gösterir. Burada atfedilen bir cümle yoktur. “Kezalike” denmesi gerektiği halde “Ve Kezalike” denmiştir. Yani hazfedilmiş bir cümle vardır. Ona atfedilmektedir. Bizim o cümleyi kendimizin bulması gerekmektedir.

Bunların yani Kehf Ashabının uyanmalarını anlatan cümledir. Uyutma kadar uyandırma da aynı derecede önemli bir olaydır. Bugün varlıklar dondurulmakta ve sonra faaliyete geçirilmektedir. Henüz ulaşamadığımız bir teknoloji de ışık hızına ulaşmamızdır. Hızlandıkça zaman yavaşlar. 300 sene 3 saate inebilir. Dört boyutlu uzaya geçtiğimizde zamanlarımız farklı olabilir. Şimdi Ankara’ya giderken nasıl değişik yol seçebiliyorsak, dört boyutlu uzayda da zaman iki boyutlu olabilir.

Sure bu konuları atlamakta ve bunlar üzerinde düşünmeyi ve araştırmayı gelecek asırlara bırakmaktadır.

...






Sayı: 424 | Tarih: 30.07.2017
Ergün Diler
Yeni dünya
Hac yolu Vakfı
1102 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Emre Kongar
AKP’nin büyük yanlışı: Adaletsiz demokrasi!
Umut
1074 Okunma
2 Yorum
Vahap Alma
Mehmet Barlas
Zırvalamak evrensel bir insan zaafıdır
Kral tam takır, cillop!
855 Okunma
Tayibet Erzen
Ahmet Hakan
Her şeyi reis mi öğretecek size?
Siz en iyisini bilirsiniz efendim (!)
844 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Yusuf Kaplan
Uyarıyorum: Devletleri çökerttiler… Cemaatler de çökers
Cemaatleri büyüt, Türk halkını küçült bu mudur hocam!
763 Okunma
Ali Bülent Dilek