01.07.2017
Bazıları bugünün olayları üzerinden kavga ederken, dünya siyasetine ve ekonomisine yön verenler ise yarın neler olacağını anlayabilmek için harıl harıl kitap karıştırıyorlar. Örneğin Jaron Lanier'in "Gerçekle ve Sanal Gerçekle Karşılaşmalar"ı, Kevin Kelley'nin "Geleceğimizişekillendirecek 12 Teknolojik Güç"ü, Gideon Rachman'ın "Asya'nın Yükselişi ve Obama'danTrump'a Amerika'nın İnişi" bu kitaplardan bazıları.
Gençler için öğütler
Dünyanın en büyük şirketlerinin ve bankalarının üst yöneticilerine göre, yarının dünyasına yön vermeyi amaçlayan gençlerin dijital teknolojilere hâkim olacak eğitimi almaları gerekiyor. Ayrıcayapay zekânın kurumlara ne tür katkılar yapacağını görenlerin önü açık olacakmış.
Yeni düzen de eskidi
Siyasette ise dünya düzeninin değişkenliğini doğru gözlemleyenler için, gelecek ümit vaat ediyormuş. Düşünün ki Sovyetler'in çöküp dağılması sonrasında Baba Bush'un ilan ettiği "YeniDünya Düzeni" bile artık geride kaldı. Oysa bazılarına göre bu düzen "Tarihin sonu" değil miydi? Bunlara göre "Demokrasi" ve "Serbest Pazar Ekonomisi" artık yeryüzünün rakipsizideolojik değerleriydi. Bunların uygulayıcısı ise hem askeri hem de ekonomik gücü ile "Tek süper devlet" ABD olacaktı.
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2017/07/01/yarinin-dunyasina-dogru-yeni-arayislar
Yorum:
Önce bağımsızlık sonra yeni düzen
Çağ, bilişim çağı. Değişim de gelişim de onun etkisiyle ivmeli bir şekilde gerçekleşiyor. Bu gelişimi bırakın yakalamayı takip etmesi bile gerçekten çok zor.
Türkiye’nin bu noktada kendi ayakları üzerinde durması gerekiyor ancak maalesef burada yetişen birkaç taze beyin de cezbedici imkanları sayesinde ABD’nin kucağına düşüyor. Türkiye’de ilmin, bilimin, sanatın ve daha pek çok şeyin önü kapalı. Çok özgün bir şey yapıyor olsanız bile Sermaye’nin süzgecine takılmanız halinde önünüze set çekiliyor. Burada ilim, bilim hikaye. Birkaç bin TL maaş ile sizi memur yapıp sonra da çok iyi işler yapmanızı bekliyorlar. Can güvenliği bile sağlanamadan milli bir ürün beklenmesi gerçekten çok ilginç. Biz bunları konuşurken birilerinin 50 yıllık, 100 yıllık projelerle dünyaya hakim olması ise gayet normal. Atacağımız her adımı Batı’nın direktifleri ve talimatları ile attığımız sürece biz ancak kırıntıları takip ederek yolumuzu bulabiliriz. Bu halimizle rota belirleyecek lüksümüz yok. Önce bağımsızlık mücadelesinin kazanılması gerekiyor, aksi taktirde ne olacağını Aselsan mühendislerinin akıbetinden hepimiz biliyoruz.