Cumhurbaşkanı Erdoğan eleştiri eksiğini özeleştiri yaparak gideriyor
31.05.2017
AK Parti iktidarının en fazla ihtiyaç duyduğu şey herhalde "Eleştiri"dir. Ancak AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan eleştiri yerine yoğun bir nefret kusma kampanyasına hedef oldukları için, bu satırların yazarının olduğu gibi pek çok görüş sahibinin de eleştiri yapmasını engelledi bu nefret kampanyaları. İçeride ve dışarıda sahnelenen nefret kampanyalarının 15 Temmuz darbe girişimine kadar dayandığı düşünülürse, bizlerin eleştiri yapmak yerine AK Parti'yi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı korumaya çalışmamızın haklılığı açıkça görülür.
Eleştiri yerine özeleştiri
Bereket özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan, eleştiri eksiğini "Özeleştiri" mekanizmalarını işleterek gidermeye çalışıyor. Önceki gün Ankara'da AK Parti'nin iftarında ve dün AK Parti Grup toplantısında yaptığı konuşmalardaki özeleştiri içeren cümleler, bu açıdan çok önemliydi. Bu cümlelerden bazılarını hatırlayalım:
Şikâyetler sonuçlanmalı
"- Bu yıl sonuna kadar biz tüm il yönetimlerini, ilçe yönetimlerini, belde yönetimlerini yenilemek durumundayız. Adeta bir metal eskimesi görüyorum, dolayısıyla bu değişikliği yapmaya mecburuz. Belediyelerimizde nerelerde, ne gibi eksiklikler var, şikâyetler nedir bunların üzerine gitmemiz gerekiyor.
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2017/05/31/cumhurbaskani-erdogan-elestiri-eksigini-ozelestiri-yaparak-gideriyor
Yorum:
Kime göre, neye göre?
Değişim ve gelişim için gerekliliği tartışılmaz olan eleştiriyi yapabilmek için her şeyin özgürce konuşulduğu, kaygının, korkunun, içten pazarlıkların yaşanmadığı bir ortam gereklidir. Bugün AK Parti içinde böyle bir ortam olmuş olsaydı muhakkak şimdiye kadar bir çok farklı ses duyacaktık belki de bugün mevzu olan bir çok problem gerçekleşmemiş olacaktı.
Eleştiri, özeleştiri ve muhalefet kavramlarını doğru olarak kavrayamamış olmamızdan olsa gerek hiç yerinde kullanamıyoruz. Gereksiz ve yersiz eleştiriyi saldırıya, gerekli ve acil eleştiriyi aldırmazlıkla çıkarlarımıza yem ettiğimizden, geriye kaos içerisinde bir ülke kalıyor.
Bu satırlar kendisine ulaşmasa da inanıyorum ki Cumhurbaşkanımız Kuran’a lakayt kalmayacaktık ve Ali İmran suresinde geçen:
وَشَاوِرْهُمْ فِي الْأَمْرِ فَإِذَا عَزَمْتَ فَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ
“İş hakkında onlara danış ve karar verdiğinde Allah’a tevekkül et.”
Emrini er ya da geç anlayacak ve istişare ekibini doğru kuracaktır. İşte o zaman layıkıyla özeleştiri de yapabilecek, hakkaniyetle eleştirilmeye de başlanacak.