21.04.2017
HEM milliyet-çilerden, hem Kürtlerden, hem laiklerden, hem muhafazakârlardan oy alma kapasitesi olan... “SUPERMAN” gibi biri olmalı.
Hem şehirli, hem köylü, hem batılı, hem doğulu, hem Karadenizli, hem Siirtli... Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan... “DADALOĞLU” gibi biri olmalı.
Hem sert, hem yumuşak, hem diklenen, hem dik duran, hem vurdu mu oturtan, hem sevdi mi tam seven... “ÖRÜMCEK ADAM” gibi biri olmalı.
Kapılardan sığmayan, kara yağız edalı, pehlivan görünümlü... Bozok Yaylası’ndan şöyle bir geçmiş... “KARA MURAT” gibi biri olmalı.
Hem gülen, hem ağlayan, hem kızan, hem hoş gören, hem yanılan, hem yanıltan, hem tavizsiz, hem pragmatik... “JOKER” gibi biri olmalı.
Hem iktisattan çakan, hem dava şuuru nedir bilen... Aynı anda hem TÜSİAD’a, hem MÜSİAD’a üye olabilen... “KELOĞLAN” gibi biri olmalı.
Hem inat eden, hem geri çekilen, hem onu, hem bunu ikna eden, maceradan maceraya atılan... “JAMES BOND” gibi biri olmalı.
Hem alnı secde gören, hem laf sokup kapak yapabilen... Aynı anda hem profesöre, hem bakkala hitap edebilen... “HOCA NASRETTİN” gibi biri olmalı.
Hem risk alan, hem kaçan... Bir ileri giderken iki de geri çekilen... Mehter Marşı’ndan İzmir Marşı’na anında kayıveren... “MAKYAVEL DAYI” gibi biri olmalı.
Yazının tamamı için tıklayın
Yorum:
Sermaye’nin “Evet” başarısı
Referandum bitti. Evet çıktı. Sermaye ile devletlerin savaşında bu adımı Sermaye kazandı.
Sermaye her ne şekilde olursa olsun “Evet” çıksın istiyordu. Sonuçta başkan Erdoğan veya başkası olsun Sermayenin işine gelen budur. Sonuçta bir adama istediğini “zorla” veya “kandırarak” yaptırmak kolaydır. Trump başkan olunca başlangıçta Sermaye’ye dirsek gösterdiği ama masasına konan bir mektupla canının daha değerli olduğunu düşünerek onların dediklerini yapmaya başladığı söylentisi mevcut. Bunun en önemli delili de İngiltere Başbakanı May ile olan sıcak ilişkiler, Merkel ile olan soğuk davranışlardır. Avrupa devletleri bu nedenle “Hayır” çıkmasını istiyorlardı. Ama bu adımda savaşı Sermaye’ye karşı kaybettiler.
Bundan sonra ikinci adım geliyor. Erdoğan’ın yerine doğrudan emirlerine girecek bir başkan çıkarmak. Çünkü her halükârda Erdoğan’ı kandırmak zorundalar. Bunda her ne kadar geçmişte başarılı oldukları görünse de zahmetli bir iş. Bu kadar yorulma yerine doğrudan kendi istediklerini yapacak bir lider ortaya çıkarıp Dünyayı kana bulamaya devam etmeyi kolaylaştırmak işlerine geliyor.
Bunun için bundan sonra yapılacak adım bu kimseyi hangi vasıfla ortaya çıkaracaklarıdır. Çatı aday mı olacak, yoksa Kılıçdaroğlu’nu bir komplo ile gönderip yerine mi getirecekler veya başka bir yöntem mi olacak, göreceğiz.
Diğer adım bir ekonomik kriz patlatmaktır. Bunu Sermaye’nin başarması zor görünmüyor.
Diğer bir adım Gezi parkı olayları gibi sosyal patlamalar meydana getirmektir.
Canından bezen vatandaşın artık yeter Erdoğan, bıktık demesi gerekir ki iş sağlama bağlansın.
Bundan sonra başkan yapılan kimse eline aldıkları yetkilerle Sermaye’nin istediği her şeyi yapacaktır. Ondan sonra vay halimize.
Kendi eliyle yarattığı bu mekanizma için de Erdoğan ve ekibi nasıl bir pişmanlık yaşayacak, onu da göreceğiz.