Çifte vesayet düzeni sona erdirilmedikçe...
Yusuf Kaplan
14 Nisan 2017
Türkiye'de iki vesayet düzeni hâkim iki asırdır.
Birincisi, bürokratik vesayet düzeni.
İkincisi de, kültürel vesayet düzeni.
Türkiye fiilen Batılılar tarafından sömürgeleştirilemedi ama zihnen Batıcılar tarafından sömürgeleştirildi.
Bürokratik vesayet düzeni, devleti, milletin elinden aldı.
Kültürel vesayet düzeni de, milleti zihnen teslim aldı.
Çifte kuşatma bu: Tavandan bürokratik vesayet sistemiyle, tabandan kültürel / zihnî vesayet düzeniyle Türkiye kuşatıldı.
Artık şu kesin: Bu çifte kuşatma yarılmadıkça, Türkiye düzlüğe çıkamaz, kendi geleceğini kendi elleriyle kuramaz!
İKİ ASIRLIK BÜROKRATİK VESAYETİN KISA HİKÂYESİ...
...............
ÇİFTE KUŞATMA YARILACAK... TARİHÎ YOLCULUĞA YENİDEN ÇIKILACAK...
İşte bu çifte kuşatmanın yarılması kaçınılmazdı.
Adım adım hayata geçirilen bu çifte kuşatma iki asırdır, bu toplumun ruh köklerini kuruttu, tarih şuurunu yerle bir etti, özgüvenini yok etti.
Ama artık sona gelindi: Türkiye, ya bu kuşatmayı yarayacak er ya da geç; ya da -Allah korusun ama- yok olmaktan kurtulamayacak...
İşte Menderes'ten itibaren bu toplum adım adım, düşe kalka ama her zaman sürekli mesafe alarak bu kuşatmayı yarma mücadelesi veriyor...
Kuşatmanın şimdilik bürokratik vesayet ayağını yarmaya ramak kalmış durumdayız. 16 Nisan, bu açıdan milat olacak inşallah.
Sonrasında zihnî / kültürel kuşatmanın yarılması yolculuğuna soyunacağız...
Hedefimiz şu olmalı sonraki süreçte: Ne yapıp edip 10 yılda 100 yılın tohumlarını ekmek ve yeniden Gazâlî'ler, Yunus'lar, Mevlânâ'lar, Sinan'lar, Itrî'ler yetiştirecek uzun ve zorlu bir yeniden-inşa yolculuğuna başlamak...
Artık kritik eşik aşılmak üzere...
Bürokratik vesayetin aşılması, vartanın atlatılması ve kritik eşiğin aşılması anlamına gelecek...
Allah (cc) bu topluma yardımını esirgemesin.
http://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/cifte-vesayet-duzeni-sona-erdirilmedikce-2037325
YORUM;
YOLCU VE HANCI SAVAŞI!
Yazarımız Yusuf Kaplan Türkiye’nin bürokratik ve kültürel vesayet düzenini
yıkmadıkça, yaşama şansının olmadığını söylüyor ve ekliyor; 16 nisan
referandumu bürokratik vesayetin yıkılma referandumudur.
Dünya bir handır insanlarda yolcu.
Hükümetler de yolcu gibidir, bürokrasi de hancı.
Hancı hana hakim olmakla daima yolcuların hakkından
gelme önceliğine sahiptir bu avantajı kolay kolay bırakmaz.
Hanı yıkmakla yolcuları kurtaramazsınız.
İlk önce yeni bir han yapmalı ve yolcuların ihtiyacını karşılamalısınız ,
eski hana giden yolcu kalmayınca O han zaten yıkılır veya kapanır.
Yazarımızın ve onun gibi düşünen okuyucu ve arkadaşlarının
anlamadığı şeyde budur.
Ayrıca bürokrasi problemi sadece Türkiye’nin sorunu değil
bütün dünya devletlerinin sorunudur.
Siz onu ancak dünyaya alternatif bir Adil Düzeni ülkenizde uygulayıp
bu problemi çözerek ortadan kaldırabilirsiniz.
İşte bugün dünyanın problemlerini bütün benzer problemleriyle birlikte
çözen Adil Düzen sistemi merhum Erbakan hocamızın da tasvip ve
tasdikiyle ana hatlarıyla Türkiye’mizde ortaya konulmuştur.
Refah-yol iktidarında kokusuyla bile bazı konuları çözen
Adil Düzen’in şimdi kendisi gelmek üzeredir.
Akevler Adil Düzen çalışanları 50 yıldır bunun çalışmasını yapmaya
devam etmektedirler.
İsteyen veya nasibi olan(yazarımız Yusuf Kaplan da dahil) bu çalışmalara
katılır ve Allah’a verdiği(CC) “mümin olmak” sözünü yerine getirir veya
cihat kaçkını olarak ahiretteki azaba duçar olur vesselam...