16.03.2017

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Afyonkarahisar konuşmasında vurguladığı gerçeklerin, artık hepimizin belleğine yerleşmesi gerekiyor.

Örneğin İsviçre'nin ya da Hollanda'nın ya da Almanya'nın Türkiye'deki 16 Nisan referandumundan "Hayır" çıkmasını beklemelerini anlamak mümkün değil. Daha doğrusu Cumhurbaşkanı'nın yorumu ertesinde bu davranışlarının nedenini anlayabiliyoruz...
Eğer yabancı kaynaklardan da dünya olaylarını izliyorsanız, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya ve Hollanda'yı faşistlik ve Nazizmle suçlayan konuşmalarının, dünya medyasında geniş yer aldığını görmüşsünüzdür.
Cumhurbaşkanı'nın konuşmasından bazı bölümleri sütunumuza da aktararak bunların belleklerimize daha iyi yerleşmesine katkı sağlamaya çalışacağız... İşte bu konuşmanın bazı satırbaşları:

Bunlar mı medeni?
- Bunların medenilikle alakası yok, modern dünya ile alakası yok. Bunlar Bosna'da 8 bin Bosnalı Müslüman'ı katledenlerdir.
Bunların cibilliyetini biliriz.
İnsanlıktan nasibini alamamışlar, modern olamamışlar.
- Hayır kampanyası için Hollanda'ya, Almanya'ya, İsviçre'ye, İsveç'e, PKK terör örgütü temsilcilerine, yandaşlarına, onlarla beraber hareket eden Barolar Birliği Başkanı'na müsaade ediyorsunuz.
Peki Türkiye'nin bakanına niçin kapıları kapatıyorsunuz?

Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2017/03/16/artik-istanbul-rotterdamin-kardesi-falan-degil#

Yorum:

Akıl tutulması

Akıl tutulması dedikleri olayın virüs gibi salgınla bulaştığını gösteren net olaylardan biriyle karşı karşıyayız. Daha düne kadar hiçbir şekilde eleştirmediğimiz bir ülke olan Hollanda şimdi basit bir tezgahla hemen düşmanımız oluverdi, pes yani.

PKK’ya hoşgörüsü yıllardır malumumuz olan Hollanda ve Almanya şimdi mi kötü oldular, şimdi mi düşman oldular? İlla düşmanlık yapacaksak Dış İşleri Bakanımız reddedildi diye değil de bu sebepten düşmanlık yapalım. PKK’nın bu ülkede döktüğü kan, bu ülkeye verdiği zarar bu kadarcık bir tepkiye değmez mi?

Görünen o ki değmiyormuş. Biz ancak sudan sebeplerle gaza gelebiliyormuşuz. Asıl tepki gösterilmesi gereken yerlerde susuyoruz ama ufak bir fitnede hemen aslan kesiliyoruz. Yapılan yanlışı eleştirmek yok, düzeltmek yok. Hükümet yanlıları rant peşinde, ülkeden kime ne.

İki gün sonra ekonomi zarar görmeye başlasın hemen arkasından U dönüşü yapılır. Alıştınız nasıl olsa. Bu ülkenin yüzünü bu kadar düşürmeyin, yeter artık. Bir değil, iki değil tüm bir Parti mi kaptı virüsü anlamıyorum ki. Allah sonumuzu hayretsin. Bu gidiş, gidiş değil!