Denizdeki balıkların denizi bilmemeleri herhalde mümkündür ki ağızlarından "Demokrasi" kelimesi düşmeyen kişiler, dünyaya çoğulcu demokrasinin örneği olarak sunulan Amerikan demokrasisinin ne tür bir "Tek Adam" rejimi olduğunu bir türlü göremiyorlar.
Trump başkan olunca
"Anayasa", "Kuvvetler ayrılığı", "Hukukun üstünlüğü" ve benzeri ne kadar ilke varsa hepsinin fazlasıyla bulunduğu Amerika'da, Trump'ın başkan olmasıyla her şey nasıl değişiverdi... Yıllarca süren müzakereler sonucu oluşturulan ticaret antlaşmaları bir günde iptal ediliyor. Dünyadaki siyasi dengeleri yeni bir zemine oturtan "Tek Çin" politikası bile bir anda reddediliyor.
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2017/01/27/cogulcu-demokrasinin-sagligi-guclu-lidere-baglidir
Yorum:
İşin tadı iyice kaçtı
Dünyanın bulunduğu yere bakarak, demokrasinin, adaletin ve insan haklarının varlığından söz edemeyeceğimizi keşke herkes anlamış olsaydı. Oyuncular değişince, senaryodan medet ummaya başlayanlara ne demek gerek bilemiyorum. İyi niyetli mi, hayalci mi yoksa başka bir şey mi?
Bush gitmiş Obama gelmiş, Obama gitmiş Trump gelmiş ne fayda! Trump’ın gelişine üzülüp Clinton gelseydi durumun farklı olacağı zannına kapılan şu adını koyamadığımız arkadaşlarımızın, dünyada işlerin, en azından şimdilik, halk iradesiyle yürümediğini anlamaları gerekiyor. Nisbi sistem ile, %1 bile olsa herkesin kendine mecliste temsilci bulabildiği ve güdülmediği bir sistemde kimin geldiği önemlidir. Aksi taktirde virgül dahi oynatamayacak sözüm ona dünya liderleriyle biz anca şov izleriz, şov.