16.12.2016

Sırtlarında binlerce yılın yükünü ve kültürünü taşıyan bu coğrafyanın iki kenti şimdi birer savaş ve kırım alanı... Irak'ın Musul'u ve Suriye'nin Halep'i, şu anda insanlık trajedilerine sahne olmaktalar.
Âşıkların yoluna düştüğü Bağdat da, hemen her gün bombalarla sarsılmakta.
Bazılarının "1'inci Dünya Savaşı Ortadoğu'da devam ediyor" şeklinde değerlendirdiği bu felaketli durumun Türkiye'ye yansımaları da trajik boyutlarda...
Terörizmin aldığı canlar bir yanda, Suriyeli ve Iraklı sığınmacıların milyonlara ulaşan sayıları öte yanda, Türkiye'yi sıkıştırmaktalar.

Birleşmiş Milletler yok
Bu tabloda Birleşmiş Milletler benzeri kuruluşların bölge insanlarına hiçbir olumlu katkısı yok. 1990'larda Sırpların Bosna'da sahnelediği soykırıma nasıl uluslararası camia seyirci kaldıysa, Suriye ve Irak'taki trajediler öyle izleniyor. Daha da kötüsü Ortadoğu'yu paylaşmayı alışkanlık haline getiren güçler, kırımları gerçekleştirenleri silahlarla ve bombalarla besliyor.

İkinci Kurtuluş Savaşı 
Bir anlamda Türk'ün yeniden ateşle imtihanı yaşanmakta... Ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylemi ile "İkinci Kurtuluş Savaşı"ndayız.

Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2016/12/16/irak-ve-suriye-asla-bize-model-olamazlar

Yorum:

İnsanlıktan geriye kalanlar

Bilişimin katlanan hızıyla gitgide formalleşen dünya sizce de bulunduğu yerden çok daha iyilerini hak etmiyor mu?

İnsan önce cesaretini kaybetti, sonra inancını şimdi de vicdanını. Geriye etten kemikten bir mekanik kaldı. Yapabildiği tek şey televizyonları kapatıp, dünyaya sırtını dönmek olan bir yaratık neyin mücadelesini verebilir ki? Günlerdir haber izleyemiyorum. Bunun adı duyarsızlık, duygusallık veya acıma değil. Bunu sadece acizliğime yoruyorum. Başka bir şeye sığınmıyorum.

Soruyorum size, cep telefonundan yaptığı 5 TL’lik bağışlarla dünyadaki açları doyurduğuna, hiç giymediği giysilerini paylaştığı düşkünlerle insanları ısıttığına inanan, bu rüşvetle vicdanını susturan ve gayet motive bir şekilde hayatına devam edebilen bir canlıyı hangi terör, hangi savaş, hangi felaket korkutabilir? Ancak top yekûn helak olması lazım. Merhamet kırıntılarının bu gemiye yakıt olamayacağını anlaması lazım.

Kalıcı sorunlara palyatif yaklaşımlarla o sorunu beslediğinin ve yaşattığının farkında bile olmayan insanların, dahası bunu ekmek kapısı edinen dernek ve kuruluşların yer aldığı bir dünyada savaş da olacak, ölüm de. İnanmayanlar mum yakarken, inananlar secdeye varırken bir yerlerde çocuklar katledilmeye devam edecek. Profesyonel Müslüman, iyi insan, duyarlı vatandaş olma ile sorunlar çözülemiyor. Devletler masaya oturup bitti demeyinceye kadar bitmiyor. O devletleri de sen, ben, biz oluşturduğumuza göre, düşün artık fitili kimin ateşlediğini.

İnsanlık Allah ile pazarlık olamayacağını hala öğrenemediğine göre bu silm epey gecikecek, savaş devam edecek.

Tek umudum var o da; Allah gafurdur, rahimdir.