Felâketi, topyekûn diriliş imkânına dönüştürmenin yolla
1051 Okunma, 0 Yorum
Yusuf Kaplan - Yeni Şafak
Ali Bülent Dilek

Felâketi, topyekûn diriliş imkânına dönüştürmenin yolları...

 

Yusuf Kaplan

 

 

 09 Aralık 2016

Aylardır, yıllardır Halep'te, Arakan'da Müslümanlar katlediliyor... Çocuklar katlediliyor... Kadınlar katlediliyor...

Namusumuza kastediliyor...

Haysiyetimizle, izzetimizle, değerlerimizle alay ediliyor!

Çıldırma noktasına geldik artık!

……………………………….

Dahası, dünyanın gözü önünde mazlum insanların, çocukların katledilmesi ama sözümona müslüman ülkelerinin hiç birinin kılının kıpırdamaması, İslâm dünyası diye bir dünyanın olmadığını, İslâm dünyasının, İslâm'ın değil sömürgeci Batılıların istedikleri gibi şekillendirdikleri, istedikleri adamları darbelerle filan başa getirerek diktatörler aracılığıyla kontrol ettikleri bir yer olduğu gerçeğini bir kez daha gözler önüne serdi.

TAVAN'DAN VE TABAN'DAN YAPILMASI GEREKENLER...

Halep'teki, Arakan'daki katliamları cârî kapitalist sistem yıkılmadığı sürece sona erdirebilmenin imkânsızlaştığı anlaşılmış olmalı.

Kısa vadeli ve palyatif çözümler, köklü çözümleri kangrene çeviriyor ve çözümlenemez hâlâ getiriyor.

Yapılacak ve sonuç almamızı sağlayacak tek şey var: İslâm Birliğinin adım adım kurulması ve sonunda emperyalistlerin coğrafyamızdan kovulması.

Bunun için izlenecek yöntem, ekonomik ilişkilerin artırılması, belli bir ekonomik güce ulaşılması. Ardından halkların İhvan gibi köklü, güçlü, sahici, samîmî İslâmî cemaatler üzerinden örgütlenmesi ve diktatörlüklerin yıkılması. 

Bunu biraz açayım: 

Bir yandan tavan'dan devletler bazında ekonomik ilişkilerin maksimum düzeye ulaştırılması, kaynakların paylaşılması, ittifakların kurulması, öte yandan taban'dan halklar, cemaatler arasındaki kültürel, entelektüel, medyatik işbirliği imkânlarının hızla artırılması.

Halklar, cemaatler ve sivil toplum kuruluşları arasında televizyon, sinema, müzik gibi kültürel ve sanatsal alanlardaki fikrî ilişkilerin, ortak projelerin hızlandırılması, zihnî prangaların kırılması ve ortadan kaldırılması gibi taban'dan yapılacak işbirliği girişimleri, tavan'dan yapılacak ekonomik, kültürel, siyasî ve zamanla askerî işbirliği girişimlerinin de altyapısını oluşturacaktır.

Bunun için rahmetli Erbakan Hoca'nın kurduğu D-8 gibi büyük projeler hayata ve harekete geçirilebilir.

İslâm dünyası, iki asırdır ikinci büyük medeniyet krizini yaşıyor ve geldiğimiz noktada tarihinin en zorlu döneminden geçiyor.

Ama şunu aslâ unutmayalım: Her kriz hem bir imtihandır hem de bir imkân. Bütün büyük doğumlar, büyük yolculuklar, büyük krizlerin çocuğudur.

Yaşadığımız felâketleri, -yukarıda kısaca özetlediğim çerçeveyi derinlemesine geliştirerek- yeniden fikrî, zihnî, kültürel ve siyasî toparlanış ve diriliş imkânına dönüştürmenin yollarını bulmak zorundayız. Vesselâm.

Allah (cc), mazlum Müslümanlara rahmetiyle muamele etsin, yardımını esirgemesin, zâlimleri, emperyalistleri kahr-u perişan eylesin. Âmin.

http://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/felketi-topyekn-dirilis-imknina-donusturmenin-yollari-2034723

YORUM;

Asıl Erbakan deyip,Adil Düzen demeyenlere yazıklar olsun…

Ey Türkiyeli ben de müslümanım diyenler.Aktualiteyi artık bırakın.

Kendi gündeminize plan ve projelerinize odaklanın yoksa bunları oluşturup

çoğaltmaya başlayın

Bu da yetmez mekan bazında da bunları uygulamaya başlayın.

Sözüm ilk önce kendime.

Ama tabi ki etrafında yüzlerce binlerce insan

toplamış oluşumlara daha da fazla vebal düşüyor.

Yazarımız Yusuf  Kaplan özel de Halep’ten kaynaklanan

Batıya isyan yazısında;  en sonunda Erbakan ve D-8’ lerden

bahsetmeye kadar gelmiş ama dili oradan rahmetli Erbakan

Hocamızın son 20 yılında dünyaya ve Türkiye ye anlattığı

Ve son günlerinde de adeta bizlere vasiyet ettiği

Yüzlerce saat ve sayfalık Adil Düzeninden bahsedemiyor.

Üstelik Reşat Erol ağabeyle de görüşüp gerekli dokümanları

İstediği  ve de  bizzat maille kendisine yolladığım halde.

Seni bu konu da tutan nedir ey Yusuf kaplan.

Bence yeniden inşa sürecine sen ve refiklerinin

prangalarından başlasan daha iyi edersin.

Akevlerin 50 yıldır üzerinde çalıştığı konuları sen daha

Başlıklarıyla gündeme getirmiş bile değilken.

Ama Allahtan ümit kesilmez.

Son nefese kadar tövbe kapıları açıktır.

Tövbelerde kendi cinsinden olur.

Gel Akevler Adil Düzen çalışanlarına ve çalışmalarına

katıl da  bu tövbenin abdestinden başlamış olasın.

Daha ne denir Allah(CC) bizlere ölmeden önce uyanıp

Tevbe ile birlikte gerçekten  felaha götürecek adımları atmayı

Nasip eylesin vesselam…

 

 

 

 

Ali Bülent Dilek








© 2024 - Akevler