Bu toprakları bize ve İslâm’a mezar yapmak istiyorlar ama başaramayacaklar!
Yusuf Kaplan
22 Ağustos 2016
15 Temmuz saldırısının artçı saldırıları sürüyor: Elazığ ve Van'dan sonra Gaziantep de ateşe verildi! Fay hatlarımızı patlatmak ve Türkiye'yi önce iç savaşın eşiğine sürüklemek, ardından da işgale hazır hâle getirmek istiyorlar!
……………..
BATILILARIN ÜÇ HEDEFİ
Buradan geleceğim nokta hayatî...
Batılıların üç hedefi var:
1-Terör örgütlerini kullanarak Türkiye'yi iç savaşın eşiğine sürüklemek...
2-Ardından Türkiye'yi NATO, OECD gibi Batılı kurumlardan ihraç etmek...
3-Son olarak da kaosa sürüklenen, Batılı kurumlardan çıkartılanTürkiye'yi türlü çeşitli bahanelerle işgal etmek!
Türkiye 15 Temmuz saldırısına maruz kaldı! Hiç bir Batı ülkesi, Türkiye'nin yanında olduğunu açıklamadı. Hatta NATO'nun patronu ABD'nin Dışişleri Bakanı John Kerry, “Türkiye'nin NATO'dan çıkarılabileceği" anlamına gelen sözler sarfetti. Sonradan bu açıklamalarından “çarkettiğini" dillendiren sözler söylese de, ok yaydan çıkmıştı bir kere!
Bakın, burada atladığımız ama aslâ atlayamayacağımız çok önemli bir nokta var: NATO, NATO üyesi bir ülkeye saldırı olduğunda, öncelikle bu saldırıya karşı olmak ve böyle saldırıyı önlemekle mükelleftir. Ama böyle bir açıklamanın yapılmış olması, henüz göremediğimiz yakın geleceğe ilişkin Batılıların Türkiye'yle ilgili tezgâhlarının habercisidir.
Nedir bu?
Şudur: Batılılar, taşeron örgütleri kullanarak Türkiye'yi kaosa, iç savaşa sürüklemek, ardından , Türkiye'yi Batı'ya karşı sert söylemler geliştirmeye kışkırtmak, böylelikle Türkiye'yi Batılı kurumlardan çıkarmak ve işgal etmek için bahane oluşturmak istiyorlar!
BÜYÜK TUZAĞA DİKKAT!
Bu, bir tuzaktır. Hem de büyük bir tuzak. Bizim şu ana kadar içine sürüklendiğimiz, yarın ortam iyice gerginleştikçe daha da fazla sürükleneceğimiz hâlet-i ruhiyeyle kolayca düşürüleceğimiz çok büyük bir tuzak!
Bu toplum, bin yıldır dünya tarihini yaptı üç kıtada. Sömürgeleştirilemedi; kimseyi de sömürgeleştirmedi. En zor zamanlarda, toparlandı ve bu zorlukların üstesinden gelmesini çok iyi bildi.
Şimdi tam da böylesi zor bir dönemecin eşiğine sürükleniyoruz: 15 Temmuz saldırısını püskürttük. Batılılar çıldırdılar. O yüzden iç savaş çıkartacak taşeronlarını devreye soktular.
Türkiye'nin projesi, İslâm dünyasını toplayacak İslâm birliği projesi olmak zorundadır. Bu ancak güçlü, köklü maddî ve manevî temellere, imkânlara sahip olduğumuz zaman hayata geçirebileceğimiz Medeniyet atılımıyla gerçeğe dönüşebilir.
Fakat iki asırdır, özellikle de son bir asırdır; İslâm dünyası köle; Batılıların kölesi, işgali altında.
Şu aşamada yapabileceğimiz şey, düşmanlarımızın düşmanlıklarını üzerimize yöneltemeyecekleri çapta zekice ve onları ters köşe yapacak derinlikli stratejiler geliştirmek.
Bunun için de, dalgayı kırıncaya kadar, Batılı kurumlardan çıkmamak! Lanet olsun NATO'suna da, AB'sine de, OECD'sine de! Ama şunu aslâ gözardı edemeyiz: Türkiye'yi Batı kurumlarından çıkarıp, bahane üreterek vuracak hatta işgal edecekler!
Yukarıda da söylediğim gibi, bu bir tuzaktır. Birinci Dünya Savaşı'na da bu tür tuzaklarla itildik ve koskoca altı asırlık çınarı devirdiler; 8-10 yıl içinde tarihten sildiler.
KURTLAR SOFRASI KURULDU, BASİRETİMİZİ KUŞANMA VAKTİ!
Yüzyıl sonra da aynı senaryo sahneleniyor: Kurtlar sofrası kuruldu: Türkiye'ye tuzak üstüne tuzak kuruyorlar. Batılı kurumlardan çıkarılmamız en büyük tuzaktır: Şu aşamada Batılılar, NATO üyesi bir Türkiye'yi aslâ açıkça vuramazlar! Ama NATO'dan çıkarılacak bir Türkiye'nin üzerine hep birlikte çullanırlar ve paramparça ederler -Allah muhafaza!
O yüzden basireti ve feraseti elden bırakamayız! Batılılara nefretimizi büyütürken, dalga kırma aşamasından dalga kurma aşamasına geçmemizi sağlayacak kadar Türkiye'yi de büyütmek, maddî ve manevî temellerimizi sarsılmaz bir şekilde güçlendirmek zorundayız.
Eğer basiretsiz ve ferasetsiz hareket edersek, Türkiye'yi iç savaşa sürüklerler. Türkiye'yi Batı kurumlarından çıkaracak tuzaklar kurar, kışkırtmalar yaparlar; eğer biz de bu tuzaklara düşersek Batılıların topyekûn Türkiye'yi vurmalarının zeminini oluşturmuş oluruz.
Özetle: Tuzaklarla, tezgâhlarla sürdürülen adı konulmamış bir savaş var! Zokayı yutmaz, farklılıklarımızı kaşımaz da kenetlenirsek, bu belâları defeder, bölgemizin önünü açacak büyük bir medeniyet yolculuğuna çıkmaya başlarız -inşallah.
http://www.yenisafak.com/yazarlar/yusufkaplan/bu-topraklari-bize-ve-islama-mezar-yapmak-istiyorlar-ama-basaramayacaklar-2031344
yorum;
Batı yılanının kuyruğu!
Yazarımız Yusuf Kaplan diyor ki; batılıların kurumlarında
(NATO,OECD,VS.)kalalım bizi korurlar çıkarsak işgal edip paylaşırlar.
Birde diyor ki farklılıklarımızı kaşımaz da kenetlenirsek
hem kurtulur hem de yeni bir medeniyet kurarız.
İmamı Gazali(rh.a) buna ahmak ümidi diyor.
Yani çalışıp emek vermeden istediğini elde etmeyi ummak.
Hikayeyi bilirsiniz bir adamla bir yılanın anlaşması bozulunca
yılan adama diyor ki sende bu evlat acısı, bende de bu kuyruk
acısı varken biz artık birlikte çalışamayız.
Türkiye’yle Batı da şu anda aynı bu durumda.
Üstüne üstlükte içerideki guruplar da aynı.
Batılıların içinde kalsan da dışına çıksan da
aynı çünkü sen birlik değilsin, ayrıca birlik olsan
da hakta birlik değilsin.
Allah(CC) her insana boş zamanlar, sağlıklı günler ve gençlikler verir.
Toplumlar da aynı insanlar gibidir.
Bunları gelecekteki yaşlılık, hastalık ve meşguliyet
günlerine hazırlık yapsınlar diye verir.
Maalesef Ak Parti ve Ak Parti iktidarındaki müslümanlar,insanlar
bu dönemin kıymetini bilemediler çalışıp hazırlık yapmadılar.
Allah’(cc)ın kelamı ve kitabını ikinci plana ittiler öyle veya böyle.
Kimisi inanmadı da attı kimisi anlayamayız deyip attı.
Ve Allah’(CC)ın böyle insanlar için hak olan vaadi geldi çattı.
Hem de 100 yıllık bir periyottaki vaadi.
Geçmişte peygamberler dönemlerinde Allah(CC) insanların
sıkıntılarını atlatmaları için peygamberler gönderirdi.
Artık peygamber de gelmeyeceğine göre şimdi ne olacak.
Halk arasında Hızır denilen bir zat vardır ya.
İşte bizim Akevler Adil Düzen çalışmaları da tam bir Hızır.
Fakat bu Hızır inanan ve gereğini yapanlara Hızırlık yapıyor.
Halkta bir hareket göremiyoruz bu merhalede.
İster istemez en tepeye bakıyor ve ümit bağlıyoruz.
Hem kırk yıllık yöneticiliğinin hatalarının tövbesi ve kefareti olsun diye,
hem de Türk milletinin yeni binyıllık hak medeniyetin
adımlarının atılmasına vesile olsun diye.
Allah’ım(cc) bizi ummadığımız bir yerden harekete geçir ,
ve hakta birlik yoluna çıkmayı nasip eyle.
Son olarak yazarımız Yusuf Kaplan ve refiklerine de gelin
bu Adil Düzen çalışanları kervanına katılın ve katılmalara
vesile olun diyerek sesleniyoruz.vesselammm…