Eskiden hayatımızda şiirler de vardı
1119 Okunma, 0 Yorum
Mehmet Barlas - Sabah
Tayibet Erzen

 

06.06.2016

Siyasi rakiplerimiz veya bizim gibi düşünmeyenler için en aşağılayıcı kelimeleri ararken, dilimize renk ve zenginlik katan şiirleri unuttuk... Eskiden insanlar şiir de okurdu toplantılarda. Radyolarda şiir saatleri vardı.
Yasaklı olduğu dönemlerde bile hepimiz Nâzım Hikmet'in şiirlerini ezbere bilirdik.
Fuzuli'ye de, Yahya Kemal'e de, Oktay Rıfat'a veya Metin Eloğlu'na da tutkunduk bu topraklarda yaşayan bizler.
Mümkün olsa da, o eski güzel günleri de yeniden hayatımıza sokabilsek. Bu Ramazan'da, iftar sofralarında şiirler de okunsaydı.

Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2016/06/06/eskiden-hayatimizda-siirler-de-vardi

 

Yorum:

İhtiyaçlar Piramidi

Yazarımız bu hafta şiire duyduğu ihtiyaçtan dem vurmuşken ben de Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşisinden bahsetmek istedim. Bilindiği gibi Maslow bu piramidin en altına yani en temel gördüğü yere hayatta kalmamızı sağlayacak fiziksel ihtiyaçlarımızı yerleştirmiştir. Buna göre öncelikle bir insanın nefes alabilmesi, su ve gıda ihtiyaçlarını karşılayabiliyor olması gerekir. Bunlara sahip olan insan bundan sonra barınma ve güvenlik ile ilgili kaygılar duymaya başlar ve ortaya ‘barınak’ sorunu çıkar. Bunu da aştıktan sonra hissi ihtiyaçlara döner ve sevgi arayışına girer. Bu duygulara da sahip olan insan, ilmi derinlik ve daha ileriye giderek kendini gerçekleştirme safhasına gelir. Bu da sanatla ilgilenmek ve yeteneklerine odaklanarak eser oluşturmakla sonuçlanır.

Bu açıdan baktığım zaman bana gerek şiir, gerek müzik, gerek resim hep bir lüks olarak görünmüştür. Günümüz Türkiye’sinde kimse açlık sınırında değil, şükürler olsun ancak ezici bir çoğunluğun geçim derdi var ve en büyük düşüncesi o ayı maaşıyla tamamlayabilmek. Sırf bu sebeptendir ki ülkemizde eğitim bir an önce işe girip para kazanmak için yapılan bir şey olmuş, kimse mesleki bilgi, ilmi gelişme derdine düşmez olmuş. Böyle bir ülkede de haliyle bilimsel çalışma ve aydın görüş hak getire.

Ülkemizde ciddi bir ‘adalet’ sorunu var. Güvenilebilecek en büyük merci olan yargı güvenilir değil ve bunun getirdiği onlarca sorunla hayat bir çıkmaza girmiş durumda. İnsan canı değersiz, cezalar anlamsız yaşayıp gidiyoruz.

Ülkeyi de bir insan gibi düşünecek olursak önce ekonomik bağımsızlığı kazanıp piramidin en alt seviyesinden kurtulması lazım. Mikrodan başlayacak bir hareketle önce kendi ayaklarımızın üzerinde durmayı başarmalıyız. Bu daha sonra yayılıp makroya ulaşacaktır.

O yüzden varsın ülkede; şiir olmasın, şarkı olmasın, resim olmasın. Ben bir eksiklik ve ivedi bir gereklilik görmüyorum.

 

Tayibet Erzen






Sayı: 366 | Tarih: 19.06.2016
Ergün Diler
Zaman ayarlı operasyon
Karşılıksız dolara çözüm
1150 Okunma
Süleyman Karagülle
Mehmet Barlas
Eskiden hayatımızda şiirler de vardı
İhtiyaçlar Piramidi
1119 Okunma
Tayibet Erzen
Yusuf Kaplan
İHH'yı vurmak, mazlumları, kimsesiz çocukları vurmaktır
Sadakalı değil, Zekatlı sistemi kurmak!
959 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ahmet Hakan
‘Tak dağıtılmalı’ diyen Demirtaş’a sesleniyorum
Münafıklıkta zirve
953 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Ali Bulaç
Siyasi İslam Nedir?
Adil Düzen'in Önemi
0 Okunma
Zafer Kafkas