Geleceği öngörmek giderek zorlaşıyor
1144 Okunma, 2 Yorum
Mehmet Barlas - Sabah
Tayibet Erzen

 

04.06.2016

 Şu "Bilişim Çağı" ve Globalleşme" gibi olgular hayatımıza girmeden önce, gelecekte neler olacağını tahmin etmek ne kadar kolaydı. Örneğin Soğuk Savaş yıllarında Amerika'nın da Sovyetler Birliği'nin de kime ne yapacaklarını kolayca tahmin edebilirdik.

Amerika kendisi ile tam uyum içinde olmayan müttefiklerinde askeri darbeler yaptırıp onları hizaya getirirdi. Sovyetler de Kızıl Ordu'yu gönderip Moskova'ya başkaldıran Demir Perde ülkelerindeki muhalifleri tutuklatırdı.

Büyük yanılgılar 
Öngörülemeyen şeyler ise, teknolojinin hayatımıza neler getireceğine ilişkin alanlarda yer alırdı. Mesela İngiltere'nin ünlü Royal Society'sinin Başkanı Lord Kelvin, 1895'te yaptığı açıklamada "Radyonun geleceği yoktur" demiş... Bu Lord Kelvin "Havadan daha ağır uçan makineler yapmak imkânsız" da demiş mesela.
Radyo dergisi "Listener"in editörü ise "Benim ve sizin yaşam süremizde televizyon hiç önem kazanamayacaktır" diye yazmış 1936'da... Radyoda eğitim programlarını başlatan Mary Sommerville de 1948'de "Televizyonun geleceği yok, televizyon tavadaki bir yağ parlaması gibidir" şeklinde görüşünü açıklamış.

 

Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2016/06/04/gelecegi-ongormek-giderek-zorlasiyor

 

Yorum:

Herkesi eleştirirken kendini unutmak nasıl bir gaflettir?

Hayatı sadece günün şartlarıyla değerlendirdiğimizde isabet etmememiz gayet normaldir. Bulunduğun şartların ötesini hesaba katarak olayları yorumlamaktır, öngörü. Bunun için belki de tarihi çok iyi bilmek gerekiyor. Yaşananlar birbirine öyle benzerlik gösteriyor ki elde olmadan ‘Tarih tekerrürden ibarettir.’ sözünü hatırlıyoruz.

Buna karşın, Türkiye’de gelecekten bahsetmek de, öngörüde bulunmak da çok zor. Yarın ne olur onu bile bilemiyoruz ama şunu çok iyi biliyoruz ki; eğer baştakiler iddia ettikleri gibi Müslüman bir kimliğe sahiplerse bu ülkeyi kurtarmak için yapabilecekleri tek şey çözümleri Kuran’da aramaktır. Şimdi yapıldığı gibi bir iki danışman ve Batı etkisiyle yönetilen bir Türkiye için öngörüde bulunmak o kadar da zor olmayacaktır. Fıkradaki danadan biraz da bizim ders çıkarmamız gerekir.

 

Tayibet Erzen


YorumcuYorum
Hüseyin Kayahan
05.06.2016
22:04
Fıkra, dana..? Cehaletime verin, fıkrayı rica etsem...
Tayibet Erzen
05.06.2016
22:20

Estağfirullah, yazının devamında var.

"Karamsar bir dana 
Çiftlikteki lardan biri üzgün ve bezgin bir durumda, otların üzerine serilmiş,  kara düşünmekteymiş. Bu dananın arkadaşı olan dana onun yanına gelip çökmüş ve burnuyla arkadaşını dürtüp sormuş:
- Nedir bu halin? Hasta mısın, başına kötü bir şey mi geldi?
Üzgün ve bezgin dana, durumunun nedenini arkadaşı danaya anlatmaya başlamış...
- Bu insanlar bizi neden besliyormuş biliyor musun? Belirli kiloya ve yaşa gelince bizi keseceklermiş. Derimizi yüzeceklermiş. Kaburgalarımızdan pirzola, butlarımızdan bonfile yapacaklarmış. Beynimizi ve yüreğimizi bile çıkartıp, yiyeceklermiş.
Bunları dinleyen dana gülmüş, arkadaşı dananın başını yalamış;
- Sen ruh hastası olmuşsun. Kendini komplo teorilerine böyle kaptırırsan, aklını iyice yitirirsin, demiş."





Sayı: 364 | Tarih: 5.06.2016
Ergün Diler
Yeni Oyun
Türkiye İran ile bir olmalı
1341 Okunma
Süleyman Karagülle
Yusuf Kaplan
Fatih’in, gemileri niçin karadan yürüttüğünü bilmiyoruz
Tarih kökünü bırak, Kur’an köküne bak!
1234 Okunma
Ali Bülent Dilek
Mehmet Barlas
Geleceği öngörmek giderek zorlaşıyor
Herkesi eleştirirken kendini unutmak nasıl bir gafletti
1144 Okunma
2 Yorum
Tayibet Erzen
Ahmet Hakan
Binali Bey’in aklı neyi, neden almıyor?
Sermayenin oyuncağı olmak
1131 Okunma
Lütfi Hocaoğlu