31.10.2015

De Gaulle "Kendi söylediklerine inanmayan siyasetçiler bu söylediklerine başkalarının inandıklarını görünce çok şaşırırlar" demişti. Türkiye'de ise hem kendi söylediklerine inanmayan hem de bu söylenenlere kimsenin inanmadığını gören siyasetçiler çoğunluktadır.
Ama bir de ağızlarından çıkanların kulaklarına ve dolayısıyla beyinlerine ulaşmadığı bir "Aydın" kesimi vardır ki, böylesini ne De Gaulle ne de Churchill görmüştür kendi toplumlarında... 

Kemalist aydınlar 
Örneğin "Kemalist Aydın" diye bilinen türün temsilcileri, güncel olayları değerlendirirken genellikle "Atatürk yaşasaydı böyle mi davranırdı" şeklinde eleştirirler mevcut yöneticileri...
Kendimize rol model olarak bu tür Kemalist aydınları seçsek ve onların mantık çizgisinden giderek şu soruları kendi kendimize sorsak nasıl olurdu dersiniz? 

Ne derdi? 
- Atatürk yaşasaydı, 1 Kasım genel seçimlerinde HDP'ye mi oy verirdi?

Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2015/10/31/ataturk-yasasaydi-kemalist-aydinlarin-hdp-askina-ne-derdi

Yorum:

Küfür tek millettir, artık bunu anlamak gerekir!

Samimi insanların sorunu herkesin kendileri kadar dürüst, içten ve açık yürekli olduklarını sanmalarıdır. Bunun böyle olmadığını defalarca kez bu ülkede gördük.

İdealleri uğruna yola çıkanlar çıkarları tehlikeye girince U dönüşü yapmayı gayet doğal bir davranışmış gibi yapmakta, bugün sayıp sövdüğüne yarın övgüler yağdırmayı siyasi olgunluk olarak tanımlamakta, haliyle karaktersizliğin dibine vurmaktalar. Biz halka da “bu aydın insanlara da ne oluyor?” deyip şaşırmak düşüyor. Oysa ‘küfür tek millettir’ gerçeğini göz önünde bulundurursak, küfür ehline ancak böyle davranışların yakışacağını da biliriz. Kendi aralarında çekişme olsa da, söz konusu şey Hakka karşı olmaksa hemen yek vücut olurlar. Bu nasıl bir dayanışma, nasıl bir işbirliği anlamak çok zor.

Artık herkes kendini tartsın, tarafını seçsin.

“Cehennemin en karanlık yerleri, buhran zamanında tarafsız kalanlara ayrılmıştır.”

Dante