30/10//2015

1- ABD’nin cari açığı büyük. Bunu sömürdüğü ülkelerle kapatıyor. AK Parti’ye karşı girişimler sonuç vermedi. Tereddütler var.

-  Dünyaya durmadan dolar pompalanıyor. Buna rağmen doların değeri yükseliyor. Bu doların batırılacağı anlamındadır. Dünya dolarla doldu. ABD’ye merkez bankası yeniden faizli kredi açmıştır. Doları batırınca yeni para ile yeniden insanlığı sömürmeye başlayacak. Başaracak mı?  Oyun bu. Oyunculara bağlı.

2- 1960’larda ABD, Sovyetler ile Müslümanlara saldırıyordu.

- Sermaye Müslümanları yok etmek için oyun oynuyordu.

- Bunu ABD’ye değil AB’ye yaptırıyordu.

- Sermaye AB’yi kiliseden arıtmak için Avrupa’ya İslam göçü başlatmıştı.

- Lütfi Tozan ılımlı ABD karşıtı sermayeyi destekliyordu.

- Sermaye AB’ne İngilizleri hakim kılmak istiyordu. Türkiye de onu destekleyecekti.

- Lütfi Tozan’ın isteği üzerine Erbakan İsviçre’den Türkiye’ye getirildi.

- Yazarın yazdıklarını kontrol etme imkanını bu yazıda buluyorum. Erbakan İstanbul Teknik Üniversitesi’nde profesördü. Nakşi Şeyhi Aziz Efendi’den sonra Mehmet Zahit Kotku’nun talebesi idi. Samimi tarikat Müslüman’ı olarak Türkiye’yi sanayileştirmek istiyordu. Bunun dışarı ile hiçbir ilişkisi yoktu. İzmir’de yeni oluşum başlamıştı. İkinci dönem Kilis Milletvekili Remzi Güres sorunların siyasetle çözülemeyeceğini, ancak halkın ekonomik kuruluşları ile çözüleceğini öne sürmüş ve ortak ettiği yüksek tahsilli kimselerle mandalina bahçesini kurmaya başlamışlardı. Sıra ile evlerde toplanıyor, Hasan Basri Çantay’ın Kuran mealini her akşam okuyorlardı. Süleyman Karagülle İslami ilimleri okuyan bir mühendisti. Üniversiteden arkadaş grubu vardı. 60 müdahalesinde DP’li olmadığı için resmi görevden uzaklaştırıldı. Bir sene sonra askerlerin yanında kontrol mühendisi olarak İzmir’e geldi. Güres’in Halil Paşa cemaatine katıldı. Bu arada haftada bir toplanan ona yakın tutucu olmayan bir İslami grubu vardı.   Kur.Albay Durmuş Aras ve Tabip Yarbay  Dursun Aksay da bu gruba geliyordu. Mustafa Birlik’in Risale-i Nur medresesi vardı. Sayıları çok az olan inanmamış grup arasında birlik vardı. Süleyman Karagülle Remzi Güres ve Mustafa Birlik’in cemaatlerine devam ediyordu.

Güres’in Halil Rıfat Paşa cemaati ile Karagülle çalışma sisteminde anlamadıkları için Karagülle Kooperatif kurmaya karar verdi. Ahmet Tahir Satoğlu Uşaki teşkilatı mensuplarının desteği ile Nur Cemaati Mustafa Birlik’in desteği ile ve Süleyman Han cemaati kendiliklerinden Kooperatifin kurulmasını desteklediler. Fethullah Gülen Yaşar Tunagür tarafından İzmir’e getirildi.  Bunların hiç birisinin askerlerle, sermaye ile hiçbir ilişkisi yoktu.

Kooperatifin kurucuları içinde İhsan Enci bir üniversite talebesi idi. Başta o rol oynamalıydı.  Erbakan Odalar Birliği başkanı idi. 1968’de Akevler ona parti kurma teklifini götürdü. Çevresi AP’den milletvekili yapacaklardı. Demirel veto edince Akevler’in desteği ile Konya’da adaylığını koydu ve üç nesli oyaladı.

Sonra parti kuruldu.  Bağımsız adaylığımızı da İslam düzenini anlattık. Askerler bundan çok etkilendiler. 1969 seçimlerindeki konuşmalar onları İslamiyet’e ısındırdı. Demirel de Masonlara karşı onu gizlice destekleyerek kendi yerini sağlam yaptı.

Muhsin Batur’u, ordunun Türkiye’yi savunması için getirmiştik. Erbakan gelmeseydi Akevler yeni parti kuracaktı. Sözleşme hazırlanmış görüşmelere başlamıştı. Sermaye Erbakan’ı Akevler’e tercih etti. Çünkü o şeriatçı değil tarikatçı idi.

- Humeyni’yi Batı getirip oturttu.

- Humeyni İran’dan sürülmüştür. Sonunda Bursa’da idi. Milli Görüş hareketini yakından takip ediyordu. İran Kralı da Menderes gibi batının has adamı idi. Ne var ki onun da Menderes gibi büyük suçu vardı. İran’ı kalkındırıyordu. Menderes’in Türkiye’de yaptıklarını o İran’da yapıyordu. İndirilmesi gerekli idi. CHP-MSP örneğini birleştirip Şah’ı devirecekler sonra da Humeyni uzaklaştırılacaktı. Fransızlar desteklediler ama Humeyni ile işbirliği yapan solcuları destekleyerek desteklediler. Sonra Humeyni onları tasfiye etti gerçek solcularla bir oldu.

3- Fethullah Gülen ABD’ye gönderildi.

- Erbakan’ın ve Iran inkılabının etkisiyle Sovyetler yıkıldı. Sermaye de yeni sömürecek bir ülke arıyordu. Ne var ki Sovyetler’de yaşama şartları çok kötü idi. İngilizce bilen yoktu. Batılılar oraya gidemezlerdi. Türkiye’yi taşeron olarak kullanmak istediler. Demirel ve Özal’dan orada İngilizce öğretecek bir kadro istediler. Onlar da Fethullah Gülen’i gösterdiler. ABD de Amerika’da yerleşmesi şartı ile kabul etti. Erbakan’ın faaliyetlerini de AK Parti ile engellediler. Şimdi her ikisi de onlara dert oldu. Birileri ile çatırdatarak yıkmak istiyorlar.

4-Paralelciler Amerika’ya, İngiltere’ye, Almanya’ya kaçıyorlar. Müslüman bir ülkeye giden yok.

- Sermaye Erbakan’ı yıkmak, şeriat dinini ortadan kaldırmak amacı ile AK Parti’yi ve Cemaati kullandı. Erbakan’ı kendisine göre bitirdi. Şimdi bunları vuruşturuyor, ikisini de elinden gelirse bitireceklerdi. Sermaye’nin kendisi bitiyor. Bunlar kavgaya devam edebilirler. Ama sonunda Adil Düzen’de birleşeceklerdi. Çökmeden önce veya sonra.

5-Türkiyeyi büyütecekler, büyütmek zorundalar. Yoksa onlar büyük kalamazlar.

- Başkalarının büyüttüğü Türkiye Cemaat gibi, AK Parti gibi karların erimesi gibi çöker. Türkiye büyümeyecek Türkiye etkin olmayacak. Böylece de silinip gidecek. Siyasi büyükler kalabilir ama ekonomik büyükler gidecek. Yahut etkileri yok olacaktı.

NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.

Yorum: 

Dağılma

Bir topluluğun başarıya ulaşması yalnızca düşmanları yenmekle olmaz. Düşmanları yenmek şarttır ama yeterli değildir. Kendisinin içinde birliği sağlaması ile sağlanır. Ya bir kişi etrafında toplanılır, herkes onu dinler.  Birlik devam eder. Başarılı olduğu zaman bu birlik devam eder. Başarısızlık gördü mü yok olur gider. Bazen kişi ölünceye kadar devam eder. Kişi ölünce o topluluğun birliği sona erer.  Demirel’in partisi hayatında bitti, Özal’ın partisi ise ölünce bitti.

Bir topluluk kişilere değil de bir görüşe dayanıyorsa o görüşü benimseyen kitle oluşmuşsa topluluk dağılsa da başka başkan bulur, başla kadro bulur ve devam eder. CHP varlığını sürdürüyor. Başkanlar değişse de parti dağılsa da bir gün yeniden kuruluyor. Millet de böyledir. İdealleri varsa onların dağılmaları bitmeleri demek değildir.

Bugün AK Parti ve Nur Cemaati dağılmak üzere. Ne var ki AK Parti İslami siyaseti temsil ediyor. Cemaat İslam dinini temsil ediyor. Erdoğan ve Gülen gidebilir. Dünyadaki bütün okulları kapanabilir. Ama İslami siyaset ve İslami din kıyamete kadar devam edecektir. Yeniden daha güçlü olarak oluşur.

Türkiye etkin olacak ama büyük olmayacak. Silah zoru ile veya Sermaye baskısı ile çevresine hükmetmeyecek ve onları sömürmeyecek. Yazarın görüşünde olanlar, dünya sömürüsüne Türkiye’yi de alacaklar birlikte dünyayı sömüreceğiz diyor. Bunu da Erdoğan’sız yapamazlar diyor. İki büyük hata vardır. Bir defa bugünkü sömürü şebekesi sömürüye devan edemeyecektir. O mafyanın içine girseniz de ne işe yarar. İkincisi ise şahsa dayalı değil sisteme dayalı olarak başarıya ulaşılabilir. Demek ki gaye yanlış. Girilen yol da yanlış. Türkiye Adil Düzen ile dünyaya hizmet edecektir. Hükmetmeyecek, büyümeyecek etkin olacaktır.