Siyasetin bir yıldızı daha sonsuzluğa kaydı
1164 Okunma, 1 Yorum
Mehmet Barlas - Sabah
Tayibet Erzen

 

18.06.2015

Siyasal yaşamımıza 1964 ile 2000 arasındaki dönemde damgasını vurmuş bir siyasetçinin arkasından olumlu ve olumsuz söylenebilecek çok söz vardır. Ama gerek inançlarımız gerekse geleneklerimiz "Gidenin arkasından kötü konuşulmaz" kuralını bilincimize yerleştirmiş... Yazıya "Süleyman Demirel'e rahmet diliyorum" diyerek başlamak galiba en doğru olan davranıştır. 

Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2015/06/18/siyasetin-bir-yildizi-daha-sonsuzluga-kaydi

 

Yorum:

"Biz Demirel’iz" diyenler

Bir çok şeye düzenleme getirilen ülkemizde devlet erkanının törenlere katılma usulü de bir standarda oturtulsa hiç de fena olmaz. Geçtiğimiz hafta vefat eden Demirel’in cenazesine eksiksiz katılan siyasilerimiz herhalde şunu demek istiyorlar; Demirel’in siyasi hayatı boyunca yaptıklarını doğru buluyoruz, destekliyoruz, saygı duyuyoruz, benimsiyoruz ve ölümünü ülke için kayıp olarak görüyoruz, kısacası biz Demirel’iz.

Ben bu katılımdan bunu anlıyorum çünkü yakın zamanda hayatını kaybeden Kenan Evren’e taziye mesajı bile yayınlanmamışken, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel bile cenaze törenine katılmamışken Demirel’e bu denli ilgi gösterilmesinin başka bir açıklaması olamaz diye düşünüyorum. Hayır anlayamıyorum, Demirel'in yapıp da Evren'in geri kaldığı vatan hizmeti neydi ki Evren'e bu kadar keskin sınırlarla tavırlar alındı. Bu kadar yakın siyasi tarihi bile doğru yorumlayamayacaksak biz hakikaten kaybolmaya mahkuk olanlardan olacağız.

Evet, anladık siz Demirel’siniz.

Peki, Demirel’in kim olduğunu biliyor musunuz?

Bilmiyorsanız da merak etmeyin Demirel, bilmeyip de arkasına takıldığınız ötekilerden çok da farklı değildi. Yanlış kuyruğun kararlı adamları olmak ne büyük dalalet olsa gerek.

 

 

Tayibet Erzen


YorumcuYorum
Lütfi Hocaoğlu
22.06.2015
13:33

Ahmet Hakan'ın 18.06.2015 tarihli yazısından:

GERÇEKTEN de bir hoşgörüsü vardı Demirel'in.

Ama ne yazık ki o meşhur hoşgörüsünü Merve Kavakçı'dan esirgemiş, siyasi tarihinin en zalim tavrını Kavakçı'ya göstermişti.

*

Gerçekten de intikamcı, kinci bir yönü yoktu Demirel'in...

Ama ne yazık ki 60'lardaki üç idama karşı, 70'lerdeki üç fidanın idamına önayak olan da oydu.

*

Gerçekten de bir akreditasyon anlayışı yoktu Demirel'in.

Ama ne yazık ki tıpkı Sezer gibi, tıpkı Gül gibi, tıpkı Erdoğan gibi... O da beni bir kere bile Köşk'e davet etmemişti.

*

Gerçekten de kucaklayıcı bir tarafı vardı Demirel'in.

Ama ne yazık ki başörtülü kızlar için "Suudi Arabistan'a gitsinler" demişti, diyebilmişti.

*

Gerçekten de halkın içinden gelmişti Demirel...

Ama ne zaman ki cumhurun en başı olmuştu... İşte o zaman yüzünü halka değil devlete çevirmişti.





Sayı: 314 | Tarih: 21.06.2015
Ergün Diler
Seçim sandık!
Kuran’ı devre dışı edenlerin sonu hüsrandır!
1411 Okunma
Süleyman Karagülle
Yusuf Kaplan
Fütuhat-ı Medeniye: Ramazan Medeniyeti
İMANIN DÖRTTE BİRLERİ!
1203 Okunma
Ali Bülent Dilek
Mehmet Barlas
Siyasetin bir yıldızı daha sonsuzluğa kaydı
"Biz Demirel’iz" diyenler
1164 Okunma
1 Yorum
Tayibet Erzen
Ahmet Hakan
Madem PYD, IŞİD'den tehlikeli
Tarih tekerrürden ibarettir
1115 Okunma
Lütfi Hocaoğlu


© 2024 - Akevler