16/06/2015

- Savaş gemisi kaptanı toplarını kendisini uyaran deniz fenerine yöneltmiştir. Sermaye feneri vuruyor. Sandığı yaraladılar. Şimdi hükümeti yaralıyorlar.

-AK Parti milletin huzuruna Adil Düzen kadrosu ile çıktı. Akevler Adil Düzen’e ve Milli Görüş’e varis oldu. Sonra döndü toplarını kaldığı iskeleye çevirdi. İskelenin işaretlerini bile okuma ihtiyacı duymadı. 7 Haziran 2015 seçimlerindeki aday listesi ile gemidekiler gemiyi kim oldukları bilinmeyenlere teslim etti. Şimdi onların gelecekler kaygıları vardır. Kimdir bunlar, Akevler’de başlayıp Milli Görüş’te yetişenler şimdi sürüsünü satmış misali dalgalarla boğuşuyorlar.

-Erdoğan’ın sözcülüğünde herkes Erdoğan’a kumpas kurma peşinde. Defalarca yazdım.

- Biz de sizi defalarca uyardık. Onların oyunlarını anlatmak halkımızın moralini bozmaktan başka bir işe yaramamaktadır. Erdoğan’ı kurtarıcı göstermek putperestliktir. Bunları yazacaksınız ama çözümleri ile birlikte yazacaksınız. ABD’dekileri dinliyorsun da neden bizi okumuyorsun? Okuyamazsın çünkü sonra Takvim’de yazamazsın. Takvim’i o sermaye çıkarıyor. Görevi de sizin yazdıklarınızı yayımlayarak halkımızı korkutmaktır.

Yeryüzünü Sermaye değil Allah yönetiyor. Derviş ne yaparsa yapsın takdiri ilahi değişmeyecektir. Çünkü;

a) Türkiye’de Adil Düzen çalışması var. Her gün daha da güçleniyor.  Sonunda herkes ona teslim olacaktır.

b) Türkiye’de bir ordu var, sizin söylediklerinizi biliyor ve gerekli tedbirleri alıyor. Dolayısıyla onların oyunları boşa gidecek. Derslerini alacaklar.

c) Dünyada Sermaye ve siyaset çatışmaktadır.  Sonunda siyaset galip gelecektir. Putin ve Obama tezgaha karşıdır, dolayısıyla dünyadaki Sermaye desteğine karşı sayısız destek bizim tarafımızdadır.

d) Sermaye tıkanmıştır. Faizli para ile insanlık doymuştur. Artık faizli sistem sorunları çözemiyor ve Sermaye’nin de çözümü yok. Bizim ise Adil Düzenimiz var. AK Parti ya Adil Düzen’e gelecek yahut silinip gidecektir. Akevler üçüncü Milli Görüş versiyonunu çıkaracaktır.

- 1215’te İngiltere’de birleşti Papa’yı da yanlarına aldılar ve Kral’ın yetkilerini kısıtladılar. Kendilerine geçirdiler. Bugün Derviş’in temsil ettiği o Magna Carta’yı imzalayan baronlardır. Türkiye’yi onlar idare etmek istiyorlar.

- Seçimden önce yazmıştım. Gerçekleri de yazdım. AK Parti kulak verdi mi? Ne dedim?

a) Gül AK Parti’den meclise girmeli.

b) Üç dönem engeli kaldırılmalı. Adil Düzen ve Akevler devre dışı edilmemeli.

c) Paralel suçluları en ağır şekilde cezalandırılmalı ama büyük hizmetleri olan Fethullah Gülen’in kusuru olsa da saygı gösterilmelidir.

d) AK Parti deneyimli Milli Görüşçülere istediği yer verilmeli demiştim. %5 oy Gül’den, %5 oy üç dönemden %2 oy da Gülencilerden gider.  %52 olan oy %40’a iner diye düşünmüştüm. Seçime etki etmemek için hepsini açıklamamıştım. %5 Gül’ün oyunu söyledim kalanı kıyasla anlaşılır.

Derviş ne yapacağını söylüyor. Dünya o istikamette harekette. Davutoğlu birlikte onun emrinde. Karagülle de sizin sözcünüz, siz Karagülle’den ve onun çözümlerinden söz bile etmiyorsunuz.  Bir olayla karşılaştığınız zaman suçu başkalarında aramamalısınız. Ben ne hata yaptım diye düşüneceksiniz. Siz başkalarına bakarken ayağınızın nerelere bastığını göremiyorsunuz. Onun için düşeceksiniz.

- Gül neden böyle yükseliyor diye Erbakan sordu. Sonra gerçekten öyle oldu.

- Size bir sır vereyim. Daha 28 Şubat olmamıştı. Hatta Gül başbakan olarak meşhur olmamıştı. Akevler’de dayılarının yanında yetişen Gül Kayseri’de çok samimi etkin iki ailenin anne babasından doğan bir gençtir. Akevlerin kurucu başkanı dayısı Ahmet Tahir Satoğlu’dur.

İşte o zaman İzmir sermayesi bize haber gönderdi. Biz Gül’ü tutuyoruz siz de Gül’ü tutun diye.

Bütün sorun şu idi. Erbakan yıpratılacak, devre dışı edilecekti. Bunun için Akevleri de buna kullanacaklarını sanıyorlardı. Gül’ü, bizi Erbakan’dan ayırmak için kullanacaklardı. Onların bilmediği bir şey vardı. Erbakan Adil Düzen’e gelmişti. Erbakan’ı indirseler de Akevler Adil Düzen’den vazgeçmezdi. Gül’ü tanıyorduk.  Onlarla bir olmazdı. Kendisi olsa bile ne annesi de babası tarafından ona izin verilmezdi. Nitekim Gül hiçbir zaman İslamiyet aleyhine veya Adil Düzen aleyhine her hangi bir olayda olmadı.   Sermaye AK Parti’yi kullandı ama Gül’ü kullanamadı. Üç dönem engeli, Süleyman Soylu’nun teşkilat başkanı olması, Davutoğlu’na partiyi teslim etmeleri hep Sermaye’nin kurduğu tezgahtır. Bizim korkumuz yoktur. AK Parti giderse Allah, çok daha güçlü yeni bir AK Parti’yi çıkarma gücündedir.

- El-Kaide’yi tasfiye ettiler. Yerine IŞİD'i getirdiler. Sorun Ortadoğu’dur. Sorun Türkiye’dir. Zor günler bizi bekliyor.

- Uygarlıkların ömrü bin yıldır. Doğu ve batı diye iki uygarlık vardır. Doğu uygarlıkları hukukta,  batı uygarlıkları eğitimde hamle yaparlar. Uygarlıklardan biri zirvede iken diğeri yeni kurulmaya başlar. Batı uygarlığı zirvededir. Doğu uygarlığı yeni kuruluyor. Batı uygarlığındaki faizli para sistemi çökmüştür. Yahudilerin kendi aralarında çatışma vardır. Yönetimle Sermaye arasında çatışma vardır. IŞİD İslam alemini organize edip Türkiye’ye saldırmak ve Türkiye’yi savaşa sokmak, İran ile karşı karşıya getirip üçüncü cihan savaşını çıkarmak istiyor. Böylece tıkanmış faizli ekonominin önünü açmak istemektedir.

NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.

Yorum:

Kuran’ı devre dışı edenlerin sonu hüsrandır!

1967’nin son ayında Akevler Kooperatifi’ni kurduk. Gülen Akyazılı Vakfı Akevler’in desteğiyle kurulmuştur. 1969’da da bağımsız adaylığımızı koyduk.  Bu iki grubu bir araya getiremedik.  Cemaat Milli Görüş’ü destekliyoruz diye bizden uzak durmaya başladı. Erbakan Akevler ekibi ile çalışarak Adil Düzen’i oluşturdu. Erdoğan baştan itibaren Milli Görüş içinde oldu. Bir gün bile ayrılmadı. Onu dışladılar. Yetmedi, partileri hep kapandı. O da haklı olarak kendi partisini kurdu. Erbakan “niçin parti kurdunuz?” demedi. Şu yanlışları yapmayın dedi.  Biz iki cumhurbaşkanı dört başbakan çıkaran partiyiz dedi. Özal’ı bile bizden sayıyor çünkü bizim adayımız idi.

Kuran düzenini, Adil Düzen’i devre dışı etmek için Milli Görüş’ü Akevler’i uzaklaştırma amacı ile AK Parti ortaya çıktı. Bunun için Erdoğan’ı ve Gülen’i desteklediler. Görevleri bitti. Şimdi de ikisini birbirleri ile boğuşturarak devre dışı etmek istiyorlar.

Erdoğan yerine Derviş’i getirmek istiyorlar. Gülen’in yerine de başka birini bulacaklar. Böylece Sermaye iki güçlü İslam kuruluşunu kendi derin gücü yapmak istemektedir. Buradaki oyun Kuran’a oyundur. AK Parti ve diğer partiler, Kuran cephesinde yer alırlarsa helak olurlar.  Yanında olanlar galip geleceklerdir. Kuran bize diyor ki; söyle onlara mağlup olacaksınız ahirette haşr olunacaksınız.

Sizlere bir tavsiyem var. Kainatı Allah yönetmektedir. Sağdır. Her zaman yanınızdadır. Onun yanında yer alanlar kurtulacaklardır.  

Allah Kuran’da size diyor, bize de hatırlatmamızı emrediyor.

 1- Her söze kulak vereceksiniz. Herkese değil, her söze. Farklı sözü kim söylerse söylesin içinizden görevli onu dinleyecek. Telefon dinlemelerine gerek yok açık söylediklerine kulak verin yeter.

 2-Sözleşmeleri tasnif edeceksiniz. Aklınızla, müspet ilimle onların içinden, iyisini ayıracaksınız ve ona uyacaksınız. Değerlendirmeden de istişare edeceksiniz, onların söylediği sözlerdir.

3- Akevler’in söyledikleri de o dinleyeceğiniz sözler arasındadır. Cemil Çiçek’in yaptığı gibi “biz kooperatifleri dinlemiyoruz” diye hüküm koymayın.

4-Olanların sebebini başkasında değil kendinizde arayın. Bize göre olaylar Kuran düzeninden uzaklaşmanızdan  ileri gelmektedir. Kurtuluş Kuran düzenine dönmedir. Bu bir sözdür.