İki gece yolculuğu:"la"'dan "illa"'ya...
1243 Okunma, 0 Yorum
Yusuf Kaplan - Yeni Şafak
Ali Bülent Dilek

İki Gece Yolculuğu: “Lâ”dan “İllâ”ya...

Yusuf kaplan

15 mayıs 2015

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Efendimiz (sav), bu gece iki aziz ve leziz yolculuk gerçekleştirdi: Önce Kudüs'e götürüldü. Ardından arş-ı a'lâ'ya, sidretü'I-müntehâ'ya, yani, nihâi, “son nokta”ya...
Kudüs'e yapılan ilk yolculuk, yani İsrâ hâdisesi, Hakikat Yürüyüşü'nün başlangıç noktası'ydı. Yol'a çıkıştı. Yol'a çıkılmıştı...
İkinci hâdise, yani Mirac, İlâhî Huzur'a Yüksel/ti/liş'ti. Yolculuk'tu. Asıl yolculuk buydu.
……………..
İki hâdise de, olağanüstüydü, beşer üstüydü; zamanlar ve mekânlar üstüydü. Mülk âleminden melekût âlemine yapılan yolculuklardı.
İnsanı, beşerî putlardan ve dünyevî kirlerden arındırarak, insanlığa insanlığını hatırlatacak, bütün varlığa ve insanlığa İslâm'ın rahmet kanatlarını gerecek yeniden doğuş ve yenilenerek doğruluş yolculuğuydu Efendimiz'in bu iki beşer üstü, zamanlar ve mekânlar üstü yolculuğu.
Bu iki yolculuğun bile öğrettiği ve hediye ettiği şey, Yol ve Yolculuk hakikatleriydi: Yol'un adı: Hakikat'ti. Yolculuğun adı, Hakikat Yolculuğu. Meyvesi ise Yükseliş'ti.
Beşerî olan'dan İlâhî olan'a, mülk âlemi'nden melekût âlemine yükseliş. Ve melekût âleminden süt emerek yenileniş, arı-duru, tertemiz bir kişiliğe bürünüş. Yeniden doğuş ve yenilenerek doğruluş.
Deyim yerindeyse, Kudüs yolculuğu, yeniden doğuş'un başlangıcı, Mirac yolculuğu ise yenilenerek doğruluş'un adıydı.

ÖNCE “L”, SONRA “İLL”

Başka bir ifadeyle, Efendimiz (sav), İsra / Kudüs Yolculuğu'nda, “Lâ” demiş, bütün beşerî ve dünyevî putları elinin tersiyle itmiş ve yeniden doğuş'un formülünün vermişti; Mirac Yolculuğu'nda ise, insanın nereye ve nasıl yönelebileceğine işaret etmiş, “İllâ” yani “yalnızca O'na” yönelinebileceğini göstermiş, O'na yükselmiş ve yenilenerek doğruluş'un yüce formülünü ilan etmişti.
Önce “Lâ” / “Hayır!” diyerek bütün putları reddedeceksin ve ayartıcı mülk âlemi'ni terkedeceksin ki, yeniden doğuş gerçekleşsin. Melekût âlemi'ne açılan kapılar, sonuna kadar önüne serilsin!
Sonra, “İllâ” / “Yalnızca O'na!” yönelmek imkân dâhiline girsin, insan, zaman-mekân sınırlarını aşsın, İlâhî Kaynak'a ulaşsın, orada yunsun, yıkansın, arınsın ve yenilenerek doğrulsun, melekût âleminden devşirilen leziz ve diriltici meyveleri bütün insanlığa sunsun, insanlığa ve varlığa hakikat aşısı yapsın.

İSRA VE MİRAC, NAMAZ'DA ÖZETLENMİŞTİ

Mirac'da, Efendimiz'e ve ümmetine namaz hediye edilmişti. “Namaz, mü'min'in miracı”ydı.
Aslında, bu iki gece yolculuğu, namaz'da özetlenmişti: Namaz'a başlarken alınan iftitah tekbiriyle mü'min, beşerî ve dünyevî olan herşeyi “Lâ” diyerek eIinin tersiyle iter: Sanki Kudüs / İsra Yolculuğu'nu tekrar eder; bütün putları reddeder.
Secde'de ise, “illâ” / “yalnızca O'na” yönelir ve secde ederim, der: Böylelikle, miracını / yükselişini gerçekleştirir. Sağa ve sola, meleklere selâm vererek dünyaya arınmış, temizlenmiş ve dirilmiş olarak döner, yenilenerek doğrulur ve hayatın hakikatle buluşması yolculuğuna bizzat tanıklık eder.

Namaz, hakkıyla ve huşû ile kılındığında, kişiyi, bütün kötülüklerden uzaklaştırır ve mülk âlemi'nde, melekût âlemine ulaştırır ve dolayısıyla Rabbine yaklaştırır. Ne büyük lütuf ve kerem bu!
Mirac'ımız, yükselişimiz olsun; Rabbimiz, bu mübarek gecede hepimize rahmetiyle muamele etsin ve yüreğimizi öyle bir genişletsin ki, bize kem gözle bakanları bile yürek ülkesi'nin rahmetiyle kuşatsın. Vesselâm.

http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/yusufkaplan/iki-gece-yolculugu-l%C3%A2dan-ill%C3%A2ya-2010784

yorum;

 Gitti ama  geldi!

O gitti ama geldi.(sav)

Kim diyebilir ki hayatı boyunca hakikat

yolculuğunda değildi.

“Ben ilmin şehriyim,Ali de kapısı”Hadisişerif.

Peki ilmin sahibi kim.

Allah.(cc)

O zaman hakikat yolculuğuna ilim

yolculuğu da diyebiliriz.

İlimlerin kaynağı da Kur’an’ı kerimdir.

Demek ki Kur!an eksenli ilim çalışılmalıdır

Çünkü ilim talep etmek her Müslüman

kadın ve erkeğe farz kılınmıştır.

Hz.Ali soruyor yanındakilere mal mı kıymetlidir ilim mi?

Cevabını da kendisi veriyor ilim kıymetlidir.

Çünkü malı sen korursun.

İlim ise seni korur!

Allahu teala kendi kitabından başka

hiçbir kitabı korumasına almamıştır.

O zaman korunan kitabın ilmiyle

kendinizi güvene almaya,

Var mısınız?

İşte biz Akevler olarak buna 50 yıldır varız elhamdulillah.

Allah çalışmalarımızı ve çalışanlarımızı bereketlendirsin.

Miracı da kuran gözüyle görenlerden eylesin…

 

 

 

 

Ali Bülent Dilek






Sayı: 309 | Tarih: 17.05.2015
Yusuf Kaplan
İki gece yolculuğu:"la"'dan "illa"'ya...
Gitti ama geldi!
1243 Okunma
Ali Bülent Dilek
Ahmet Hakan
Ali Babacan ne iş yapıyor?
Akevler’e kulak tıkamak
1210 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Ergün Diler
Ajan Var
Asıl savaş
1194 Okunma
Süleyman Karagülle
Can Dündar
Ne idam ne darbe
İdam ve Demokrasi
1172 Okunma
Vahap Alma
Mehmet Barlas
12 Eylül, soğuk savaş döneminin Türkiye’deki son
Evren’e rahmet dilemek, barışa sahip çıkmaktır
999 Okunma
1 Yorum
Tayibet Erzen


© 2024 - Akevler