19/04/2015
http://www.takvim.com.tr/Yazarlar/ergundiler/2015/04/17/kaos-korosu
Yorum:
Çözüm üzerine öneriler
Ergün Diler yazılarında sömürü sermayesinin dünyaya nasıl hükmettiğini ne planlar yaptığını anlatmaktadır. Böylece onlara bilmeden hizmet etmektedir. Bizim işimiz hasmımızın bize nasıl saldırdığını öğrenmek değil, bizim hasmımıza karşı nasıl savunma yapacağımızı öğrenmektir. Karşı saldırıyı nasıl yapacağımızı ortaya koymaktır.
Adil Düzen’i hiç duymamış yazarımız, durmadan bize karşı tarafın gücünü anlatmakta ve göstermektedir. Bu sebepledir ki ben onun yazısının özetini öğrenme ihtiyacını duymuyorum. Ben insanlığın nereye gittiğini sizlere anlatıyorum ve neler yapmamız gerektiğini ortaya koyuyorum. Onlar düşmanın propagandasını yapa dursunlar, biz kendimize dönelim.
Diyebilirsiniz ki; iyi ama paraları ile dünyanın tüm etkin güçlerini ellerinde bulunduranlar varken biz kenarda birkaç kişi ile ne yapabileceğiz? İşte asıl yanılmanız ve aldanmanız budur. Sermaye’nin karşılıksız, sahte paraları ile sahip olduğu güç ile yer ve göklerin sahibi Allah’ın gerçek değerlere sahip olduğu güç karşılaştırılabilir mi?
Biz size böyle olacaktır diyoruz, biz yapacağız demiyoruz. Allah böyle yapacaktır. Bize de lütfedip bazı görevler verdi. Biz o görevleri yapacağız. Asıl yapacak olan O’dur. O istediğine iş verendir, onun elinden aynı kolaylıkla da alır. Biz onun elinden o serveti nasıl alacaktır konusu üzerinde durmayacağız. Biz burada ne görevimiz var diye onun üzerinde duracağız.
Genel gidişe bakacak olursak, yeryüzünde batıl ile hak savaştadır ve bu savaş kıyamete kadar devam edecektir. Sağlık ve hastalık gibidir ama daima sonunda sağlık galip gelecek ve kıyamete kadar böyle gidecektir. Kıyamette de yine hak galip gelecektir. Kimse kainatı var edeni yenemez.
Bugünkü batı uygarlığı bundan beş yüz sene önce başlamıştır. Bugün zirvededir. Çökmeye başlamıştır. Buna karşılık beş yüz sene önce de İslam uygarlığı en parlak durumda idi. Dünyaya hükmediyordu. Viyana’da başlayan bozgunluk Sakarya’da sonlandı. Bundan sonra artık bizim yeniden oluşma dönemi başlamıştır.
Sömürü sermayesi batıda hakimdir. Önce İspanya’da bu hüküm sürmüştür. Endülüs Emevileri uygarlığı yaşarken, Hıristiyanlar hakim olmuş Müslümanları ve Yahudileri kovmuşlardır. İstanbul’a gelen Sermaye bundan sonra değişik yerleri dolaşmıştır. Fransa, İtalya, Almanya’da mekan kurarken son karargahı İngiltere olmuştur.
Buhar makinesinin keşfinden sonra dünyaya hakim olan Sermaye gittiği yerde oranın halkını emrine alabilmesi için bir şeyleri götürmesi gerekirdi. Yahudilik yalnız İsrail oğullarının dini olduğu için onu gösteriyordu. İslamiyet ise onu ezip giderdi. En uygun yol Hıristiyanlığı dünyaya götürerek kendi sömürüsünü sürdürmekti. Bunu da İngiltere’den yapabilirdi. Çünkü gemilerle denizlere açılacaktı.
İkinci Cihan savaşına kadar karargahını İngiltere’de kuran Sermaye İngiltere saltanat ile çok iyi günler geçirmişti. Ne var ki ABD Avrupa’dan daha güçlü hale gelmişti ve sonunda dünyaya ABD hakim oluyordu. Sermaye İngiltere’yi terk edip ABD’de yerleşti. Dünyayı oralardan sömürdü.
Ondan sonra ne oldu? İzmir’de 1967’de Akevler Kooperatifi kuruldu. İslam düzenini yeniden canlandırmayı hedefledi. Buna Risale-i Nur şakirtleri ve Erbakan da katıldı. Adil Düzen ortaya kondu. Erbakan dünyaya oynanan oyunları anlattı. Çare olarak Adil Düzen’i ortaya koydu. Humeyni Türkiye’de sürgündü. Onun yaptıklarını örnek aldı ve İran’da devrim yaptı. Gorbaçov onu örnek aldı, devrim yaptı. Sonunda Amerika halkı uyandı, Obama’yı başkan yaptı.
Amerika’daki Sermaye ikiye ayrıldı. Bankerler kriz taraftarı, patronlar iş taraftarı oldular. Bugünkü sıkıntı budur. Banker Sermaye bugün yeni merkez arıyor. Kuleler bunun için yıkıldı. Bir ara Hindistan’a taşınmayı planladı. Hazırlık yaptı. Cesaret edemedi. Bir ara İstanbul’u merkez yapmak istedi. Milli Görüş engeli çıktı. Şimdi Ergün Diler’den öğreniyoruz ki yeniden İngiltere’ye dönüp hiçbir zaman karşı çıkmayan krallığı yeniden imparator yapma niyetindedir.
Bankerler İngiltere’ye taşınmak istiyorlar. Patronlar ise Amerika’da kalmak istiyorlar. İstanbul’da da yatırıma başladılar. Sermaye sahte doları ile onu almakta, bunu vermektedir. Diler’in anlattıkları bu çırpınışlardır. Tarihi kader Sermaye’yi en kısa zamanda devre dışı bırakacak, batıya da banker değil patronlar hakim olacaktır.
Şimdi şu sorulur. Biz neredeyiz ve ne yapmamız gerekir?
Bu Sermaye’yi çökertecek tek düzen Adil Düzen’dir. İslam düzenidir. Şeriat düzenidir. Peygamberlerin düzenidir. Yazar tutsa da biraz da bizi okusa da Adil Düzen’i anlatsa daha hayırlı olmaz mı? Gaflet ve dalalet içinde her gün okuyucularına zehir aşılıyor. Ümitsizlik içinde halkı sindiriyor.
Yazımı bitirmeden önce ne yapmamız gerektiğini kısaca özetlemekte yarar vardır.
1-Dış politikada herkese hakemlik sistemini önermeliyiz. Hakemliği kabul eden devletlerle iş birliği yapmalıyız. AB kabul etmezse başvurumuzu geri almalıyız. ABD, Rusya, Çin, İran, Suriye, Irak ve Yemen hep bu ilke içinde ilişki kurmalıyız. Öneri; net, basit, ve gerçekçi değil midir?
2-İstanbul’da kuyumcular kooperatifi kurup tüm dünya kuyumcularını ortak etmeliyiz ve kooperatif altın bonosunu çıkarmalıyız ve kuyumcular bunu kârsız değiştirmelidir. Uluslararası para olarak bu bono kullanılmalı ve devletlerin merkez bankaları kendi paralarını buna dayandırmalıdır. Böylece, patron Yahudiler de devrede kalmaya devam ederler. Çünkü kuyumcular da onların tekelindedir. Ama iyi iş yapmış olurlar.
3- Gümrükleri ve vizeleri kaldıracağız. Herkes istediği yerden alacaktır. Ürettiğini de istediği yerde satacaktır. Devlet vergi aldıktan sonra malların oraya buraya gitmesine karışmamalıdır. Gelir vergisi yerine üretimden pay almalıdır.
4- Yeryüzünde semt kooperatifleri kurulmalıdır. Üretim ve tüketim bu kooperatifler içinde küçük üniteler halinde olmalıdır. Sermaye ticaretle meşgul olmalıdır. Semtlerde üretilen malları semtlerden semtlere ulaştırmalıdır.