06.12.2014
Oh be, dünya varmış... Meğer bizim medya dünyamızda da çokseslilik mümkün olabilirmiş. Meğer üç gazetenin ortak manşetleri ile hükümetleri devirip yenilerini kurmak, kötü bir alışkanlık olarak geçmişte bırakılabilirmiş.
Eğer "Bu ülkede basın özgürlüğü yok, muhalefet engelleniyor" diye iddia edenler varsa, ya gazeteleri okumuyorlar, televizyon kanallarını dolaşmıyorlar ya da sosyal medyadaki mesajları izlemiyorlardır.
Ama bugünün dünden farkı "Yeni Türkiye"nin çoksesli olmasıdır.
Bazıları bu çok sesliliği, hakareti eleştiri olarak görmek ve eylem tahrikçiliğini muhalefet etmenin yöntemi olarak benimsemek şeklinde algılasalar bile, bunlar da mevcut demokratik hayatımızda...
Artık susmak yok
Tamamı için http://www.sabah.com.tr/yazarlar/barlas/2014/12/06/meger-bizde-de-cokseslilik-mumkun-olabilirmis
Yorum:
Koroyu çokseslilik sanmak!
Bu ülkede basın özgürlüğü yok ama muhalefet de engellenmiyor.
Şöyle ki; basın özgürlüğünün olmaması dış mihrakların menfaatleri gereği, muhalefetin olması da öyle. Taraflar aynı olunca basında çok seslilik var gibi görünse de aslında tüm sesler aynı şeyi haykırıyor. Televizyonlar incir çekirdeğini bile doldurmaktan aciz programlarla dolu. İşe yarar dedikleriniz de bir bakmışsınız yayından kalkmış(sanırım kaldırılmış demek daha doğru bir ifade olacak) veya yayın saati abuk sabuk bir saate alınmış ki izlenmesin. Haber içeriklerinde provokasyon ve ajitasyon diz boyu. Neye inanacağınızı şaşırıyorsunuz. Haberler ve hayat tezatlarla dolu.
Ülke menfaatine bir şeyler söylemek istediğinizde ise kendinize hiçbir platformda yer bulamıyorsunuz. Patronlar bile patron değil, asıl medya patronları var ki bu da bizi başladığımız noktaya götürüyor.
Basın özgürlüğü ülkenin başta gelen sorunlarından biridir ve bu ülke ancak bağımsızlığını kazanınca basın da özgürleşir. Hak gelir, batıl siner.