14/09/2014
- CHP gibi düşünenlere göre devlet mukaddestir. Kuruluştaki statüyü korumalı. Kimilerine göre Avrupa birliğine girmeliyiz. Herkes girdi biz bekletiliyoruz.
- Kişiler topluluk içinde yaşarlar. Topluluk da kişilerden oluşur. Aralarında çıkar paralelliği vardır. Kişi için nasıl kendi canı mukaddes ise topluluk için de varlığı mukaddestir. Tek devlet hayalini kuranlar, kişileri topluluklarından uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Ne var ki o tek devleti kuranlar bu sefer kendi grubunu mukaddes yapıyorlar. Yahudiler kendilerinin mukaddes olduğunu sanıyorlar, onun için hükmediyorlar. Devletin kutsiyetini kabul etmeyenler Sermaye’nin kölesi olmayı savunanlardır.
- Son sadrazamın oğlu hocamdı, ben Avrupa Birliği’ne kimliğimizi kaybedeceğimiz için karşıydım, o ise “Biz Avrupa Birliği’ne girsek oraya hakim oluruz.” diyordu.
- Sorun Avrupa Birliği’ne girme değildir. Sorun üçüncü bin yıl uygarlığının sorunlarını çözme sorunudur. Kim çözerse onlar geleceğin etkin gücü olacaktır. Sermaye çözemedi. Sosyalizm çözemedi, Avrupa Birliği çözemiyor. Girsen ne olur, girmesen ne olur. Yunanistan girdi, Bulgaristan girdi. Ne oldu? Zaten Türkiye’de Avrupa Birliğini iki grup ayrı amaçla savunuyor. Türkiye’yi İslam devletinden uzaklaştırmak veya Türkiye’ye bu sayede demokrasiyi getirmek. İkisi de hayal. Demokrasi gelmiyor, Türkiye Müslümanlıktan kopmuyor.
- Hocamı kaybettim ama ben hocamın fikirlerini değerlendirmeye başladım.
- Avrupa’da müspet ilimler en üst seviyede, Türkiye’de İslami ilimler üzerinde durulmaktadır. Birlik yararlı olur. Ne var ki bizde siyasi ahlak yok olmakta, kişisel ahlak yok olmakta. Bir araya gelince ikisini de kaybederiz. Girip girmeme değil, girmeyi değiştirme önemli.
- Demirel AB’ye karşı idi. Çiller gümrük birliğine girdi. Çiller oraya nasıl geldi? Bunları iç olay olarak sanmak yanlıştır.
- Türk yöneticileri Sermaye ile oyun oynarlar. Çiller batının birçok dediğini yaptı ama diğer taraftan Türk girişimcisinin dışarı çıkması için destek verdi. Böylece Türkiye dünyada iş yapan firmalara sahip oldu.
- Türkiye’de derin devlet yok, paralel kuruluşlar var. Bu sebeple yazboz tahtası imişiz. Ülkenin çıkarlarını hesaplayan bir kuruluş olmalıdır.
- Türk milleti asker bir millettir, herkes yöneticileri dinler. Orduya kulak verir. Kendisi düşünmez. Gözlerimi yumarım vazifemi yaparım der. Askerlik budur. Bu özelliğimizi askerlikte korumalıyız. Hukuk düzeninde ise herkes kendi aklıyla kendi içtihadı ile yapar. Dolayısıyla sivil yönetim ile, askeri yönetimi tamamen ayırıyoruz. İnsanlara da askerken nasıl davranacaklarını, sivilken nasıl davranacaklarını öğretmeliyiz.
20/09/2014
Özal’ı Kaybettik
- Özal’ın en yakınları tarafından öldürüldüğü bile iddia edildi. Boşalan yeri birileri doldurur.
- Özal neden öldürüldü? Menderes neden öldürülmüşse Özal da onun için öldürüldü. Ülkeyi kalkındırmak isteyen herkes yok edilmek istenir. Erdoğan’a düşmanlık da bundan. Erbakan’a da, Çiller’e de.
- Özal’ın cumhurbaşkanı olması, ANAP'ın yön değiştirmesi ve dağılması anlamına geldiği için düşünmüyordum ama seçildi.
- Milli Görüş’le yakın ilişkileri olan, partisini daha çok Erbakan’a karşı kullanan Özal’ın cumhurbaşkanı olmasına Akevler de karşı idi ama oraya gelip daha rahat hareket edeceğini sandı. Erdoğan da aynı hata içinde olabilir.
- Özal’dan sonra beklenmedik kişi Demirel geldi. Doğruyol başkanlığı boşaldı. Demirel ile farklı siyaset izleyen Çiller geldi.
- Türkiye’de bir söz var “Kadın hükmettiği zaman kıyamet kopar”. Hadis olduğu iddia ediliyor. Asker de sivil bir cumhurbaşkanını sindiremezken şimdi kadının emrine mi girecekti? Çiller bunun için getirildi. Ne var ki Çiller Mesut Yılmaz’dan çok daha iyi başbakanlık yaptı. Bizimle koalisyon yaptı, askerlerle de çok iyi geçindi. Aslında Özal bunun için öldürüldü. Yerine eşini getirecek ve böylece olan olacaktı. Demirel’in cumhurbaşkanı olması bu projeyi imkânsız hale getirdi.
- 1995’te ANAP-DYP koalisyonu istenmiyordu. Ben dış siyasette anlaşmadıkları için ANAP-RP koalisyonunun uygun olacağını söyledim. Refah’dan yayına katılan bir yetkili “Biz DYP ile koalisyon kuracağız.” demiştir.
- Sermaye Mesut Yılmaz’ı dış işleri bakanlığında hazırlamaya başladı. Doğru dürüst konuşmayı bile beceremeyen ve hiç bir meziyeti olmayan bu kişi başbakan yapılacaktı. Çünkü Sermaye’nin adamı idi. Çiller ise bir iktisat profesörü idi ve varlıklı bir aileye mensuptu. Sermaye onu sırf kadın olduğu için destekledi.
- Demirel’in cumhurbaşkanı olması ile siyasette boşluk meydan gelmiştir. Kişi yönetimlerinde birini öldürmek o yönetimde değişime sebep olur oysa kurum yönetiminde ise değişiklik olmaz.
- Şimdi Erdoğan siyaseti terk etti. Davudoğlu’nun henüz siyasi kişiliği oluşmadı. AK Parti’de bütünlük sağlanacak mı belirsiz. Üç dönemin uygulanması ile AK Parti, Doğru yol ve ANAP durumuna düşer.
NOT: Yazıda yer alan italik ifadeler Süleyman Karagülle’ye aittir.
Yorum:
ÖZAL
Korkut Özal İle Turgut Özal Teknik Üniversite’de sağda yer alıyorlardı. Demokrat Parti’nin dağılması ile yerine gelecek bir lider aranıyordu. Sermaye buna Demirel’i görevlendirdi. Demirel başbakan olunca Özal’ı Devlet Planlama Teşkilatı kurmayla görevlendirdi. Özal kendi kıvrak zekasıyla Demirel’e “Bu kuruluşa dindar arkadaşlarımızı toplayalım böylece devlet bürokrasisi bunlardan kurtulur. Hiçbir yetkisi olmayan bu arkadaşlar toplar çarpar bize hizmet ederler.” Demirel bunu Sermaye’ye bildirdi ve onlar da ses çıkarmadı. Böylece Devlet Planlama Teşkilatı dindar kadro tarafından oluşturuldu.
Erbakan, Demirel ve Özal üniversitede aktif birlik kuran arkadaşlardı. Sonunda Devlet Planlama Teşkilatı yavaş yavaş devlete hakim oldu. Necmeddin Erbakan Gümüş Motoru kurdu. Onun elinden bunu aldılar. Boş kalmasın diye Demirel Odalar Birliği sekreterliğine getirdi. Sonra da Erbakan kendi faaliyeti ile Odalar Birliği başkanı oldu. Sermayenin emri ile Odalar Birliği başkanlığından hukuk dışı uzaklaştırıldı.
Özal planlamanın başında devam ediyor, başarılı adımlar atıyordu. Demirel mason olmuştu. Alt kademelerde kalmıştı. Özal mason olmamıştı ama onlarla iyi geçiniyordu. Erbakan ise masonluğa cephe almıştı.
Akevler’in önerisini kabul eden Erbakan siyasete atıldı. Akevler’i dinleyerek Adalet Parti’sinden Konya’da aday olmuştu. Demirel parti kursun benim yerim sağlam olsun diye veto etti. Bağımsız adaylıklarını koyduk ve Konya’da üç misli oy aldı. Erbakan Milli Nizam Parti’sini kurdu. Akevler yöneticilerinden Gündüz Sevilgen sekreter olmuş divan başkanı olmuştu. Parti kapatıldı.
Milli Selamet Partisi kuruldu. Meclise gireceği kesinleşince Demirel yanındaki dindar arkadaşları MSP’ye bakan olmak üzere gönderdi. Korkut Özal bunlardan biri idi. Recai Kutan bunlardan biri idi. Ben muhalefet ettim. Bakanlık vadetmeyelim dedim, dinlemediler. Gündüz Sevilgen de onlarla bir oldu.
Korkut ve Turgut Özal Akevler’in ortağı olmadılar ama Akevler’in yönetiminden Prof. Ekrem Pakdemirli Özal’ın bir numaralı danışmanı oldu. Akevlerdekilerle ilişkileri ölünceye kadar sürdü. Erbakan’ı devirmek için Turgut Özal’ı destekledi. Özal da kabul edip İzmir’de adaylığını koydu. Böylece Turgut Özal siyasete de atandı. Demirel onu bürokrat tutuyor ve siyasete karıştırmıyordu.
Evren Korkut’u hapse gönderdi ama Turgut Özal’ı bakan yaptı. Ekrem Pakdemirli de onun danışmanı oldu.
Evren Sunalp’ı CHP yerine parti kurmak için görevlendirdi. Turgut Özal’a da MSP ve MHP yerine 50 milletvekili çıkaracak şekilde parti kurma izni verildi.
Turgut Özal seçimi ekseriyetle kazanınca Evren onu başbakan yaptı ve sonuna kadar destekledi. Özal başarılı bir başbakanlık yaptı. Evren’in desteği ile yerini korudu. Hata yaptı ve ANAP da tarih oldu. Kendisine zaten resmen saldırıldı. Allah öldürmedi. Sonra zehirlediler. Menderes’in de uçağını düşürdüler. Ölmedi. Sonra astılar.