13.06.2014
-MADDE BİR: Esad’ı devirmenin hayalini kuran Türkiye, en başta IŞİD’i hiç önemsemedi. Hatta tam destek vermese de üstü örtülü göz yumdu. Gerçi sonra nasıl bir belayla karşı karşıya kaldığını fark etti ama artık çok geç olmuştu. O kadar geç oldu ki... Sonuçta IŞİD, Irak’ın Musul’unu bile ele geçirebildi.
*
-MADDE İKİ: Türkiye, IŞİD denilen bela karşısında tam anlamıyla çaresiz. Irak hükümetiyle işbirliği yapsa... Maliki’yle arası açık. Kürtlerle işbirliği yapsa... Barzani/PYD çelişkisine oynamış. Savaşa girse... Nasıl çıkacağı belli değil. Batı ile bir şeyler denese... Onlarla da anlaşamıyor. “Stratejik derinlik” dese... Diye diye ne hale gelindiği ortada. Tam bir açmaz yani.
*
-MADDE ÜÇ: Ne demişti dün Ahmet Davutoğlu? Şunu demişti: “Son 48 saattir Irak’ta yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Musul Başkonsolosluğumuzun güvenliği için gerekli önlemler alındı.” Bunu söylemesinin üzerinden 24 saat geçmeden Musul Başkonsolosluğu basıldı, görevliler rehin alındı. Türk siyasi tarihine geçecek boyutta diplomatik bir çöküştür bu.
*
-MADDE DÖRT: “Savaşalım” falan diyenlere, “Yavaş gelin de saçınız, başınız dağılmasın” demek isterim. Savaşacaksın da nasıl savaşacaksın birader? Karşında ilkesiz ve barbar bir örgüt var. Onunla yapacağın savaşın- Allah göstermesin–sınırlarının içinde ne türden patlamalara yol açacağından haberin var mı senin?
*
-MADDE BEŞ: El Kaide belasını durduracak tek güç var: Şii ittifakı... Bunun anlamı şudur: İslam dünyasında “El Kaide barbarlığı”nın karşısına ancak mezhep motivasyonuyla çıkılabiliyor. Mezhep farkı olmasa, mezhep gayreti olmasa... El Kaide’yi durduracak bir güç yok. Gel de İslam dünyasının bu hali karşısında derin bir azap duyma!
*
-MADDE ALTI: Bu zamana kadar Kürtler açısından büyük bir sorundu “IŞİD”... Musul ve Kerkük devreye girdiği andan itibaren... IŞİD, Türkmenler açısından da büyük sorun olmaya başladı. Göreceksiniz: Tablo değişmezse çok yakında IŞİD sorunu, Türkiye’nin bir iç sorunu haline gelecek. Tehlike büyük yani...
*
-MADDE YEDİ: AK Parti cenahında bir süredir “Ahmet Davutoğlu başbakan olmalıdır” tezi pompalanıyordu. Yazın bir kenara: Musul’un El Kaide’nin eline geçmesi, bu gazlamanın sonunu getirebilir.
*
-MADDE SEKİZ: Yeryüzünde Müslümanlık adına siyaset güdenler, El Kaide’nin bu son zaferi karşısında büyük sıkıntıya girdi. Çünkü Müslümanlık adına siyaset güdenler, El Kaide türü barbarlığın “İslam’ın ta kendisiymiş” gibi takdim edilmesine güçlü bir itiraz geliştiremedi. Bu da aralarındaki mesafenin anlaşılmasını zorlaştırdı.
*
-MADDE DOKUZ: IŞİD’in Musul’u alması ve oradaki Türk Konsolosluğu’nu basması, en çok AK Parti hükümetini derinden etkileyecek. İslam’ın adını kullanarak barbarlık yapan bu örgüt karşısında AK Parti hükümeti, kendi izlediği siyasi çizgiyi İslami açıdan revize etmek zorunda kalacak. Ne diyecek? Nasıl bir üslup kullanacak? Bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var: Bir şeyler kesin değişecek.
Yazının tamamı için
http://sosyal.hurriyet.com.tr/Yazar/73/Ahmet-Hakan/24170/Dokuz-maddede-isİD-denilen-bela
Yorum:
Devlet ne demek?
Devlet demek güç demektir. Devlet bir baba gibi şefkatlidir ama gerektiği zaman da gücünü gösterir. Bunu kâh babanın ailesine gösterdiği gibi gösterir kâh da ailesini korumak için dışarıya karşı gösterir.
Böyle yapmayan devlete devlet denmez.
Adam bayrak direğine çıkarsa, bayrağı indirmek için oraya çıkarsa, kim olursa olsun, isterse babasının oğlu olsun çeker vurur.
Adam yolu keserse, kimlik kontrolü yaparsa, helikopterini gönderir, yolu kesenleri tarar, cesetlerini toplamaz bile. Sonra da “etkisiz hale getirdik” de demez. “Eşkıyayı temizledik” der.
Adam senin konsolosluk binanı kuşatırsa ki konsolosluk binası bizim toprağımız sayılır, gönderir helikopterlerini, uçaklarını, kuşatanları bombalar, binanın çevresindeki kuşatan güçleri darmadağın eder, konsolosluk görevlilerini alır, gelir.
Devlet dediğin böyle olur.
Osmanlı da isyan eden oğlu olsa öldürürdü padişah. İsyan edem kim olursa olsun devlet onu yok eder. Gözünün yaşına bakmaz. Devlet dediğin böyle olur.
Bunun dışında devlet olmaz. Sadece kukla olur. Sonra Ukrayna gibi olursun. Gelir bir gerçek devlet Rusya gibi, toprağını alır. Sen de sadece seyredersin.
Eğer bunları yapmayıp, safça “uluslararası konjonktür, demokratik açılım, barış, kardeşlik” safsatalarını sürdürmeye devam edersen, seni alttan oymaya devam ederler, devletin devlet olmaktan çıkar, sadece “madara” olur, başka bir şey değil.
Uyan ey Erdoğan, uyan artık.