13 Ocak 2014
Soru: Kavga mı savaş mı, neyse, nedir bu olup bitenler?
Cevap: Çok kötüdür, çok kötüdür, çok kötü!..
S. Buna Müslümanlar sevinebilir, horoz dövüşü gibi seyr edebilir mi?
C. Asla sevinemezler, çok üzülmeleri, dertlenmeleri gerekir.
S. Müslümanların böyle kavga etmeye, savaşmaya hakları var mıdır?
C. Yoktur. Mü’minlerin birbirleriyle savaşmaları haramdır.
S. Bu kavga ülkeye, halka, devlete ne kadar zarar vermiştir.
C. Çok büyük zarar vermiştir. Böyle devam eder ve gün geçtikçe daha şiddetlenirse iç barış çöker (zaten çökeceği kadar çökmüş), iktisat ve ticaret hayatı durur ve Yunanistan’a döneriz.
S. Bunun adı nedir?
C. Sivil darbe teşebbüsüdür.
S. Yolsuzlukların üzerine gitme gerekçesi gerçekçi midir, âdil midir?
C. Değildir. Türkiye, uluslararası temizlik ve şeffaflık notu 10 üzerinden 5 olan, yarı yarıya kirli bir ülkedir. Temizlik darbe ile gerçekleşmez. Niyetleri adalet, doğruluk, dürüstlük ve temizlik değildir.
S. Sen bu kavga-savaş konusunda ne istiyorsun?
C. Bendeniz savaş mavaş istemem, çeşitli Müslüman grupların barışmalarını ve barış içinde yaşamasını isterim.
S. Sivil darbe konusunda ne diyorsun?
C. Askerî veya sivil bütün darbeler kötüdür, beladır, felakettir.
S. Müslümanların durumu nedir?
C. Allah bize oldukça rahat ve huzur verdi ve bu bize battı.
S. Siyasî iktidarlar nasıl gidip gelmeli?
C. Seçimle gelmeli, seçimle gitmeli. Askerî veya sivil darbe yolu kapalı olmalı.
S. Müslümanların birbirleriyle kavga etmelerinin ana sebebi nedir?
C. Kavganın asıl sebebi, mü’minlerin tek bir Ümmet olmamaları ve râşid bir İmama biat ve itaat etmemeleridir.
S. Bine yakın irili ufaklı, birbirinden kopuk cemaat, tarikat, dernek, vakıf, sivil kurum niçin birleş(e)miyor?
C. Nefs-i emmâreleri birleşme istemiyor.
S. Bugünkü parçalanmışlığın, bölünmüşlüğün, tefrikanın, kopukluğun, irtibatsızlığın, İmamsızlığın, ümmetsizliğin, nifak ve şikakın sonu ne olur?
C. Allah bizi muhafaza etsin Suriye ve Mısır Müslümanlarının durumuna düşer; rezil, rüsvay, zelil, sefil, büsbütün esir oluruz.
S. Bugünkü Müslümanlar arası savaş bir sille midir?
C: Evet bir silledir, tokattır. Aklımızı ı başımıza toplayıp kendimizi ıslah etmezsek başka tokatlar gelir.
S. Müslümanların kendilerini ıslah etmesi nasıl olur?
C. Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha, İslam ahlakına uymakla olur.
S. Bunun programı, reçetesi hangi kitaplarda yazılıdır?
C. Muteber ve güvenilir din kitaplarında yazılıdır. Mesela İmamı Gazalînin İhyâu Ulumiddin kitabında… Fehm ederek okumak ve öğrediklerini hayata uygulamak gerekir.
S. Kur’an meali okuyarak halk düzelebilir mi?
C. Düzelemez.
S. Bugünkü kavgaya sevinenler, bunu seyr etmekten zevk alanlar hakkında ne dersin?
C. Kalplerinde nifak vardır derim.
S. Birileri Hz. Peygamber (Salat ve selam olsun ona) bizim büyüğümüze göründü ve ona Türkiyeyi sana verdim dedi diyormuş…
C. Türkiyeye tesahüb etmek için bu rüya delil olamaz.
S. Peki ne yapsınlar?
C. Siyasî parti kursunlar, seçimlere girsinler, kazanırlarsa Türkiyeyi onlar idare etsin.
S. Kavga yüzünden uçak düşer, gemi batarsa ne olur?
C. Kurunun yanında yaş da yanar, herkes zarar görür helak olur.
S. Bu kavga bize ders olur da uyanır ve toparlanır mıyız?
C. Maalesef bu konuda pek ümitli değilim.
S. Çok karamsarsınız…
C. Allahtan ümit kesilmez.
Yazının devamı için;
http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Muslumanlar_Kiyasiya_Savasirken/18213#.UuACEXI5nIU
Yorum:
Kuran'dan Uzaklaşmanın Sonucu
Gerekirse Müslümanlar da savaşırlar. Tabi ki olması gereken şey savaşın en son seçenek olmasıdır.
Siyasi iktidarlar elbette seçimle gelmeli ve seçimle gitmelidir. Askeri ve sivil darbeye gerek kalmamalıdır.
Kavganın asıl sebebi müminlerin tek bir ümmet olmamaları değildir. Sistem öyle ayarlanmalıdır ki ayrı ümmet olmasına rağmen birlik ve beraberlik içinde barış düzeninde yaşayabilmeleridir. Bu ancak ve ancak Kuran'a dayalı adil bir düzenle gerçekleşir.
Müslümanların kendilerini ıslah edebilmesi için başta Kuran olmak üzere sünnet, şeriat ve fıkha uygun hareketlerle mümkün olacaktır.
İyi bir programın reçetesi en başta olmak üzere Kuran'da yazılıdır. Kuran'ı gramere bağlı kalaraktan bir çok ilim adamlarının çalışmalarıyla çıkacak olan sistemde saklıdır. Bizim elimizde çok güzel, korunmuş değerli bir kitabımız dururken başka yerlere baş vurmak gereksizdir.
Kuran mealini okumakla halk düzelmez. Fakat Kuran'da geçen konular hakkında bilgi sahibi olabilir. Kurulacak olan yeni sistemden haberdar olur.